Kabuk

18 0 0
                                    

Gemi usul usul hareket ederken Jonathan daha da bir sessizliğe bürünmüştü. Gözü ufukta, aklı ise gelecekteydi. Magnus ona güverteyi silme görevini vermişti ama bugünlük sadece çevreyi tanıyacak, iki arkadaşıyla birlikte buraya alışmaya çalışacaktı. Alexander ve James Jonathan'ın yakın sayılabilecek arkadaşlarıydı. Üçü sakin sakin etrafı gezerken Alex konuşmaya başladı. -Ben buraya hayali varlıklar veya ölümsüzlük için gelmedim. Belki bir ihtimal hazine bulmak beni tatmin edebilir. James konuşmaya dahil oldu. -O gün sen de gördün, parmak resmen hareket ediyordu. +Cevabı çok basit; civa. Birçok sihirbazın kullandığı bir yöntemdir bu. -Peki ya fareye ne diyorsun? +Aynı cevap ya da baygın bir fare birkaç damlayla uyandı. Jonathan sessizdi. Sadece yürüyordu. James Jonathan'ı dürterek sordu. -Haksız mıyım Jon? +Kim bilir? Belki de haklısın ama Alex'in dediği de doğru olabilir. -O halde niye geldin ki buraya? +Önemli olan bir şeyin kesin olarak gerçek olması değildir ki. -Ya nedir? +Tutkulu olduğun şeyin peşinden koşmaktır. Öyle ya da böyle ölümü yeneceğim çünkü benim tutkum bu. Bu yolculuğun sonunda istediğimi bulamamam benim tutkumun önüne geçemez. O gün alışma süreciyle bitti. Gece oldu ve herkes yatağına girdi. Arkadaşları yattıktan birkaç dakika sonra uyudu fakat Jonathan'ın gözüne uyku girmiyordu. O da güverteye çıkıp biraz gökyüzünü izlemeyi düşündü. Geminin burnunda Magnus'u gördü. Yanına geldi ama Magnus ona dönmedi. Daha sonra sessizlik bozuldu. Magnus arkasını dönmeden konuşmaya başladı. -Neden yatağında değilsin, yarın erkek kaldırırım haberin olsun. +Uyku tutmadi, hem sen de uyumuyorsun. -Düşünüyordum evlat. +Merak etme onu bulacağız. -Ben ölüyorum. +Bu da nerden çıktı şimdi? -Hissediyorum, sanki ciğerim soluyor ve kan tükürmeye başladım. +Bu yüzden mi onu arıyorsun? -Evet, peki ya sen? +Babam öldüğünde ona çok kızmıştım. Beni bırakmasını asla kabullenemedim. Birşeyler yarım kalmıştı sanki. -Anladım, kendi hikayenin yarım kalmamasını istiyorsun. +Evet, sanırım. -Bak oğlum, hayatta bazı şeyler bittiği için güzeldir. Ölüm olmassa her şey yarım kalır. +O halde sen niye bunu istiyorsun? -Bilmiyorum, sanırım korkuyorum. Hadi çok fazla konuştuk, yatağa! Konuşma esnasında Jonathan'ın da uykusu gelmişti. Yatağa uzanır uzanmaz uykuya daldı. Sabah patlama sesiyle gözlerini açtı.

Become Lich (Lich Olmak) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin