Siyah bir alan içerisinde buldu karakterim kendini. Etrafı kırmızı şeritlerle sarılmıştı ve yerde yatıyordu. Yanı başında duran siyah pelerinli bir adam, ona bir zarf uzattı. Ardından kayboldu.
Karakterime zarfı açması komutunu verdim. Böylelikle zarfın içindeki kağıt kıvrılarak açıldı ve karakterim tarafından okunmaya başlandı. Şöyle yazıyordu:
"Tapınağa hoş geldin. Bu mektup sahibin tarafından yazılıp postalandı. Bu yüzden dikkatli oku.Artık bana itaat etmekle yükümlüsün. Senden isteklerimi elinden geldiğince karşılamaya çalış. Hatta daha ötesi, mutlaka karşıla.Sana vereceğim görevler, tarafına bildirilecek. Sakın unutma, her ne kadar ihmal edersen o kadar cezalandırılacaksın."
Zarf yeniden kapandı ve yok oldu. Oyunu gayet eğlenceli bulmuştum, hoşuma gitmişti.
Üzerinde 'görevlerin' yazan bir kutucuk belirdi ekranın köşesinde. Yanında da küçük bir baloncukla (1 yeni görev) bildirimi eklendi. Hemen görmek istedim ve kutucuğa tıkladım.
"Baş Kaldırış"yazıyordu başlıkta. İçerik ise tuhaftı,karakterimden asi davranışlar beklenmesi beni şaşırtmıştı. Ben görevi okur okumaz panel kendini kapattı, ardından karakterim yürümeye başladı. Yürüdü, yürüdü ve yürüdü. Bir evin önüne gelene kadar yürüdü. Sonra durdu.
Kapıyı tıklatma komutunu verdim. Dediğimi uygulamasının ardından kapı yavaşça açıldı. Karakterimin annesi olduğunu tahmin ettiğim, bayan bir karakter vardı karşımda. Benzer saç ve göz renkleriyle gerçekten karakterimi andırıyordu.
Karakterim içeri girdikten sonra klavyeyi ve fareyi kullanarak etrafı keşfetmeye çalıştım. Ancak bir şey bana engel oluyordu. Kilitlenmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAATKAR 1/3
Mystery / ThrillerBrian kendi halinde hayatını kafasına göre yaşayan normal bir gençti ama bilmediği bir gerçek vardı; o bilgisayar oyununu hiç bir zaman oynamamış olmayı dileyecekti.
