Bir Kutu Şekerleme {Baekyeol} |#Wattys2015|

26. BÖLÜM

CHANYEOL

" Anneeeee!"

Chanyeol Baekhyun onu terk ettikten sonra ağlayarak annesini aramıştı...

"Chan neden ağlıyorsun? "

" Anne, Baekhyun beni sevmediğini benden intikam almak için beni sevdiğini söylediğini söyledi... ben çok boş hissediyorum... sanki Baekhyun benden ayrılınca bir daha gelmeyeceğini söylediğinide öldüm ama kalbim atıyordu... Söyle şimdi burda ne yapacağım ben..."

Chanyeol'ün annesi Chanyeol ağlıyor diye ağlamaya başlamıştı. Telefonda sadece karşılıklı ağlama sesleri duyuluyordu.

"Bebeğim hala Baekhyun'u seviyprsun değil mi?"

"Anne sevmek biraz az kalıyor..."

"O zaman aşkının peşinden gitmen gerekmez mi? Bem biliyorum ne yapacağımı yarım saat sonra Baekhyun'un nerde olduğunu mesaj atacağım..."

Chanyeol telefonu kapatıp önündeki şeker kutusunu yemeye başlamıştı.

YARIM SAAT SONRA

Baekhyun'un sesini duyunca daha çok ağlamaya başlamıştı Chanyeol halbuki telefonu çalıyordu. Evet telefon melodisi Baekhyun'un sesiydi.

"Anne buldun mu?"

" Evet... Garip ama Nijerya'da"

"Anne sen nerden buldun..."

Annesinin kahkahası yükselmişt.

" Sen anneni tanımamışsın Chan... Yaa hani vardı ya... Kuzeninin oğlu Shindong polisti ya ondan yardım istedim hemen buldu..."

Chanyeol başını sallamıştı.

" Neyse kapatta git bilet al yarından adresi gönderirim sana..."

" Peki"

Chanyeol telefonu kapattıktan sonra ceketini alıp havaalanının yolunu tutmuştu.

XIUCHEN~SULAY

"Suho biz hiç birbirimize benzemiyoruz..."

Suho başını sallamıştı.

" Evet çünkü ben anneme sen babama benziyorsun..."

Chen anladığına dair bir şeyler mırıldanmıştı.

"Chen nakil ne zaman?"

Chen Lay'in bu sorusuna biraz düşündükten sonra cevap vermişti.

" Yarın"

Xiumin Chen'in elini sıkı sıkı tutarken konuşmuştu.

" Çok riskli bir ameliyat...."

Suho doğradığı soğanları tencereye atarken konuşmuştu.

" Malesef ama bunun da üstesinden gelirsin"

Chen Xiumin'e bakmıştı.

" Onun varlığını hissedeceğim için pek problem etmiyorum. Açıkçası onu ağlatmamak için direneceğim... Bu arada siz..."

Lay Suho'nun elinden tutmuştu.

" Ameliyatından sonra evleneceğiz... Elindeki yüzüğü göstermişti Lay...

"Waoh çok güzel..."

Xiumin hayranlığını gizleyememisti.  Chen Xiumin'in yüzündeki mutlu ifadeye bakmıştı sanırım yapması gereken birşey vardı.

HUNHAN

" Baekhyun Chanyeol'den ayrılmış..."

Sehun daldığı filminden aniden koymuştu.

" Yok artık Baekhyun... Inanamıyorum"

Luhan Sehun'a sarılırken konuşmuştu.

" Ciddiyim dün aradım Fransa'ya gidiyorum dedi ama yalan söyledi... Bana bile..."

Sehun Luhan'ın üzüldüğünü fark etmişti.

"Lu... üzülme lütfen... beni de üzme..."

Luhan uzanıp Sehun'un dudaklarından öpmüştü.

" Bu arada sen Tao'dan özür diledin mi?"

" O da ne demek..."

Luhan sinirli bir şekilde Sehun'a bakmıştı.

" Tamam tamam telefonum nerde?"

Luhan telefonu bulup Sehun'a vermişti.

" Alo Tao benim Sehun"

" O-ohh Sehun nasılsın? "

" İyim...şey...aaaa"

" Sehun bir saniye..."

Sehun Tao'nun gelmesini bekliyordu.

" Aaa... şey... yemeği karıştırmam lazımdı neyse neden aradın..."

" Ben senden özür dilemek için aramıştım..."

Tao'nun şaşkın sesi duyulmuştu.

" Neden?"

"Şey... sana yaşattklarım ve sana söylediklerim için..."

Tao'nun yüzünde gülümseme oluşmuştu.

"Aslında teşekkür ederim..."

" Neden?"

" Bana yardım ettin... Kris'i bulmamda..."

Sehun anladığına dair başını sallamıştı.

" Kapatmam lazım Hun..."

Telefon kapandığında telefona boş bpş bakmıştı.

" Ne oldu?"

" Tesekkür etti"

Luhan gözlerini kırpıştırarak Sehun'a baktı. " Neden?"

" Kris'i bulmasında yardım etmişim..."

" O-ohh bu iyi birşey... neyse film izlemeye devam..."

Y/n:
Hey Selam
Kısa değil mi? Diğer bölüm uzun olacak ve...
Üzücü haber...
2 Bölüm sonra final...
Neyse...
Sizi Seviyorum... ~♥