Y/n:
Hihiiihhh ben yine yeni bölüm yazmayacaktım ama canım sıkıldı ders çalışırken bende az yazayım dedim kıymetimi bilin böyle çabuk bölüm paylaşan başka yazar yok ama hafta içi 2 tane yeni bölüm atabilir çünkü performans ödevlerim var :'(KRIS~ERTESI GÜN
"Baekhyun sen benim kardesimsin. Yok ya bu olmadı. Sen benim kardeşim olmaya layık birisin. Bu ne be bu da olmaz. Biz sanırım kardeşiz. Salak DNA testi yaptın kanıtlandı sanırım ne..."
Kris aynanın karşında Baekhyun ile kardeş olduklarını nasıl söyleyeceğini provasını yapıyordu. Evet Kris ve Baekhyun kardeşti ama problem Baekhyun'un bunu bilmemesiydi. Kris Baekhyun'u gördüğü zamanlar kaybolan kardeşine benzetiyordu fakat bunu kanıtlaması lazımdı. DNA tesi ile bunuda kanıtladı ama bunu Baekhyun'a nasıl söyleyecekti. Çalan telefonu ile düşüncelerinden sıyrıldı.
" Efendim Chanyeol"
" Dışarı çıkalım Kris"
" Channie bugün seninle dışarı çıkmam çok önemli bir işim var.."
Chanyeol'ün sesi karşı taraftan üzgün gelmişti.
" Benden önemli olan işin ne?"
" Yanına geldiğinde anlatsam"
" Peki"
Chanyeol telefonu kapatmıştı. Kris vestiyerdeki montunu üzerine geçirip arabanın anahtarlarını eline aldı. Önceden Baekhyun'un otelinin adresini bulduğu kağıdı cebinden çıkarıp adrese doğru yola çıktı. Kısa süre sonra otelin önündeydi. Baekhyun'un odasının kapısına geldiğinde içeride kimse olmaması için dua etti. Ve şans ondan yanaydı.
" Kris burda ne işin va-"
Kris Baekhyun'u kendine çekip sıkıca sarılmıştı.
" Seni çok özledim Baek"
Baekhyun Kris'i itmeye çalışıyordu fakat sadece çalışıyordu.
" Kris lanet olsun çekil. Durduk yere niye gelip sarılıyorsun."
Kris odanın içine girip Baekhyun'un yatağına oturdu.
" Kardeşim olduğunu söylemeye geldim. "
" Kris, Chanyeol ile sabah sabah ne yaptınız. Ne bu kafa kaç insan birinin kapısına dayanıp 'sen benim kardeşimsin' der."
Kris gözlerini devirip cebindeki kağıdı çıkardı.
" Iste testin sonucu % 99 kardeşiz"
Baekhyun şaşkın şaşkın Kris'e baktı.
"% 1 kısımda olma ihtimalim"
" Yok"
Baekhyun yüzünü buruşturdu.
" Hadi ya! Abim sen olacaksan hiç doğmamalıymışım"
" Yahh! Baek ben ciddiyim. Hatırlıyor musun 6 yaşında evden kaçmıştın. Seni o zamandan beri arıyorum. Gerçek adım Wu Yi Fan. Ben Çinde sen Kore'de doğdun. Hatta Wu Yi Fan diyemdigin için bana Kris diyende sensin... Lanet olsun hatırlasana..."
Baekhyun boşluğa dikmisti gözlerini hatırlamaya çalışıyordu. Herşey bulanıktı. Sonuçta çok eski bir zamandı ve beyin bunları tutamamıştı.
" Zamana ihtiyacım var."
" Baek senden tek isteğim gitme ben...ben hep senin yanındayım Baek bunu unutma hatırlarsan lütfen yanıma gel."
Kris evinin adresinin yazılı olduğu kağıdı Baekhyun'un eline tutuşturdu. Şimdi geriye tek bir işi kalmıştı. Chanyeol ile konuşmak.
Chanyeol'ün evine doğru sürdü arabayı evin önüne geldiğinde Chanyeol'ü evlerinin önünde olan bankta otururken buldu. Elindeki kitaba o kadar odaklanmıştı ki Kris'in yanına oturduğundan bir haber di.
" Chanyeol"
Chanyeol yerinden zıplamıstı. Elini kalbine koyup nefesini düzenlemeye çalıştı.
"Daha sessiz soyleyebilirdin Kris..."
" Chanyeol ayrılalım"
TAO~DÜN GECE
"Beni hala hatırlamadın değil mi Taozi"
Tao bu sesi tanıyordu.
" Sehun! Neden geldin buraya..."
Tekrar karşındaki manzaraya dönmüştü.
" Beni hala hatırlamadın değil mi Tao"
Tao başını Hayır anlamında sallamıştı.
" Hatırlanacak değerde biri olsaydın hatırlardım Hun"
Sehun karşındaki manzaraya boş boş bakıyordu.
" Seni gerçekten sevdim Tao. Sensiz kendimi boşlukta hissediyordum. Fakat gerçekler yavaş yavaş gün yüzüne çıktı. Sen... daha doğrusu senin ailen benim ailemi mahvetmisti. Hatırla böyle soğuk bir gündü ve böyle bir yerde yanyana durmuştuk. Sen yanımdaydın. Sadece ikimiz vardık. Sonra ailemin dağıldığı hepsinin öldüğünün haberini aldım. Seni bırakmak zorunda kaldım. O zaman çok küçüktük Tao. Ben... hiç böyle birşey olacağını düşünmemiştim. Uzun bir zaman geçti biz sevgili olduk. Ben sana aşık oldum. Sen bana sonra senin ailenin asıl yüzünü öğrendim. Sana olan aşkımın yerini nefret aldı. Tek isteğim seni öldürüp kendi ellerimle o toprağa gömmekti. Sonra Luhan'ı gördüm. Nefret dolu kalbimin tekrar yeşerdiğini hissettim. Bilerek onunla çıkarken seninle de çıktım. O gün Luhan ile beni gördüğünüz gün senden-"
Tao yerinden kalkıp Sehun'a döndü.
" Ben özür dilerim Sehun! Olmayan ailem adına onlar benim gerçek ailem değildi Sehun beni evlatlık alan bir aileydi. Ben aile kavramını seninle öğrenmiştim. Beni koruyuşun hep yanımda oluşun. Olmayan ailemi hissetmemi sağladı. Sonra sana âşık oldum zaten Sehun. Demekki artık ailemden ayrılma vaktim gelmiş. Seni seviyorum Sehun git ve Luhan ile barış bana karşı nefret dolu kalbin tekrar atsın aşkla git tekrar mutlu ol. Tek isteğim bir daha karşılaşmamamız. Görüşmemek üzere..."
Tao son sözlerini söyleyip evine doğru yürümeye başladı. Belki ailesi onu bırakıp gitmeseydi herşey daha farklı olurdu. Hayatı boyunca onu evlatlık alan ailenin problemleri ile uğraşmıştı. Sonra gerçek yerini Sehun'un kalbini bulmuştu. Zaten kısa bir sonra da onun kalbi terk etmişti Tao'yu . Belki böyle daha iyiydi. Kimse birşey gelecek hakkında birsey bilemez değil mi?
~~~~~~
Aşk;
Çorabının diğer eşini kaybetmek gibi...
Ararsın bulamazsın...
Bulduğun zaman tekrar kaybetmemek için uğraş verirsin ama yine kaybolur...
Aslında tek yapman gereken onları bir arada tutmaktır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kutu Şekerleme {Baekyeol} |#Wattys2015|
Hayran KurguOnlar Bir Rüya Ile Birleşti. Ama Bu Rüya Onları Nereye Kadar Götürecekti... Onlar Bir Kutu Şekerleme Ile Birleşti. Ama Hayatları Bir Kutu Şekerleme Kadar Tatlı Olacak Mıydı?