Ölü Kral - Prenslerin Savaşı

Bölüm 3 - Kral Leon'un Günlüğü

                                      Kral Leon'un günlüğü

Yıl 1097 12'ayın 7'si

Prens Evan

Soğuk kış günü yoğun kar yağışı vardı. Başkent Nuwiel'de Rauren Kalesi yakınlarında büyük bir cenaze töreni vardı, Pek çok soylu, lord, köylü ve asker törene katılmıştı. Din adamı Howard Eogar tarafından tören yönetiliyordu. O sıralarda Prens Evan taht odasına çıkmıştı küçükken babasının bir şeyler yazıp durduğunu hatırladı, hızla Kral'ın yatak odasına yöneldi, odaya girdi her şey normal gözüküyordu. Yatağın karşısındaki kitaplara tek tek bakmaya başladı, o sıra bir takırtı duydu muhafızlar kapının önünden geçiyordu. Aniden içeri daldılar. Kale Muhafızı "Oh, Prens Evan siz miydiniz? Ben de başkası zannetmiştim. Prensim törenin önemli kısmı başlıyor kaçırmak istemezsinizdir." Prens Evan "Biliyorum, biraz sonra gelirim sen önden git." Der. Kale muhafızı ayrılır, Prens Evan kapıyı kitler ve kitaplara bakmaya geri döner tüm raflara bakar fakat aradığı kitabı bulamaz bir anlığına yere bakar ve bir şey fark eder, tozlar ileriye doğru kaymış vaziyettedir. Prens Evan düşünür "Tozlar ileriye kaydıysa birisi bu kitaplığı hareket ettirmiş, ne var burada?" Diye söylenir. Kitaplığı ittirir ve bir kapı ile karşılaşır kapı zincirlenmiş vaziyettedir, Prens Evan kılıcını çıkartıp hızlı bir şekilde zincirlere savurur ve kapıyı açar. Sanki kale zindanına doğru giden merdivenler var gibi aşağı doğru uzanan merdivenler ile karşılaşır...

Prens Leland Düşünceleri

Yoğun kar yağışının altında göz yaşlarını tutamayan Prens Leland düşünür "Her ne kadar bize kötü davransanda ölmek zorunda değildin baba. Abilerim çok değişik davranıyorlar anlamıyorum, Lordlar tahta geçmemden bile söz etti, fakat Charles abim neden değil? Neden beni seçtiler? Ben abim kadar başarılı bile değilim. Açıkcası Bran'dan bile başarılı değilim. Bran, o çok değişti önceden böyle değildi benimle sürekli vakit geçirirdi şimdi evli ve Leydi İsebella ile vakit geçirmekten başka bir şey yapmıyor, üstüne çocuğu var bir tane de piçi var, neden karısını aldattı ki? Ve ona rağmen neden Leydi İsebella onunla? Bran'ın yaptıkları çok onursuzca. Oğlu Meinhard için üzülüyorum piç bir abi'ye sahip olmak kötü bir his kendini daha alçakta hissediyorsun. Wolfgang Piç onu öldüreceğim eğer ki Meinhard'a kötü davranırsa asla affetmeyeceğim. Zamanında Reinhard Piç benle çok uğraşırdı, ondan nefret ederdim hala nefret ediyorum. Baba neden Reinhard'ı resmileştirdin? Neden onu daha da üstüme çıkardın, Üzülüyorum ve sinir oluyorum. Reinhard tahta geçmeye çalışır ise asla onu desteklemeyeceğim, tüm gücüm ile engel olacağım. Yaptığın hataları düzeltmek istemiyorum Baba ama başka seçenek bırakmadın bizlere. Evan abim içinde üzülüyorum ona yaptıkların affedilemez, yüzüne bir yara bırakmak, bu onun için çok acı verici olmalı. Evan çok onurlu bir insan ve çok iyi bir insan kimse onun değerini anlamıyor. Cenazene bile gelmedi? Bekle onu sanki görmüştüm ama nerede? Az önce gözümün önünden geçmişti nereye gidiyor merak ettim. Takip edeceğim Kaleye yöneldi bir işi var sanırım? Ama cenazenden önemli bir iş ne olabilir ki? Öğrenmem gerekli, taht odasına girdi. "Bir muhafıza haber versem iyi olur."

Leland etrafa az bakınıp ilk gördüğü muhafızı çağırır "Buyurun Prens Leland." Prens Leland yanıtlar "Ha, şey, Taht odasına birisini girerken gördüm biraz bakınsan iyi olur, herhangi bir problem çıkmasını istemeyiz. Ayrıca törenin önemli kısmı yaklaşıyor kaçırmasak iyi olur, sen bakarken ben burada bekliyorum." Muhafız "Tamamdır Prensim hemen bakıp geliyorum." Muhafız içeri girer ve beş dakika sonra geri gelir. Prens Leland "Birisi var mıydı? Yanlış görmedim değil mi ?" Muhafız "Ah, evet içeriye giren Prens Evan'mış efendim, birazdan geleceğini söyledi önden gitmemizi istedi." Prens Leland "Oh, iyi anladım ben bir uğrayım yanına, hemen gelirim." Muhafız "Tamamdır efendim." Prens Leland Taht odasına girer, etrafa bakınır kimseyi göremez. Kral'ın yatak odasına doğru yönelir, kapıyı zorlar fakat içeriden kitlidir. Prens Leland hafifçe bağırarak "Evan Abi içeride sen mi varsın?" der. Yanıt alamayınca endişelenir. Kapı aniden açılır, Prens Evan belirir "Evet ben vardım odaya bakınıyordum da." Prens Leland "Yardıma ihtiyacın var mı?" Prens Evan "Hayır yok, öylesine bakıyordum zaten." Prens Leland hareketli bir şekilde "Hadi törenin önemli kısmını kaçırmayalım der." Prens Evan soğuk bir şekilde "Tamam." Der.