(ÖZGÜR'ÜN ANLATIMIYLA)
Sabah, saat yediye gelirken kahvaltı için ayaklanmıştım. Bilirsiniz yurttayken bir insanın öğlenlere kadar uyuması pek mümkün olmuyor. Bilirsiniz dedim ama, belki de bilmezsiniz. Bilemezsiniz. Yaşadıklarımın, hissettiklerimin bana kattıklarını bilemezsiniz. Ama belki? Bir BELKİ var. Belki bilirsiniz nasıl olduğumu, nasıl hissettiğimi. Olamaz mı? Olabilir. Belki de tek değilimdir, annesi, babası yanında olmayan. Belki de sizin de yoktur sizi anlayacak aileleriniz. Ama benim hiç yok. Olmadı. Ama sizin var, sizi anlayamasalar bile onlar varlar. Yanınızdalar. Onların kıymetini bilin, çünkü birden kaybolsalar ortadan, yıkılırsınız. Korkarsınız. Ağlarsınız, hemde bağıra bağıra. Hıçkıra hıçkıra. Mesela gidin şuan yanlarına sarılın sımsıkı, öpün doya doya yanaklarını. Yaptığınıza bir anlam vermeseler bile onlarda size sarılacaktır, öpecektir yanaklarınızı. Belki de gitmiyorsunuzdur şuan, istemiyorsunızdur. Ama gidin geç olmadan sarılın. Ben sarılamadım. Ben onları görmedim bile. Saçları ne renk? Yada gözleri. Boyları kaç cm? Yada kiloları kaç? Yada acaba onlar şuan hayattalar mı? Beni özlüyorlar mı? Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum. Bilemiyorum. Ben onları özlüyorum. Beni sevmeseler bile ben onları çok seviyorum. Beni görmeseler bile görmek istiyorum onları. Seslerini duymak, güzel kokularını içime çekmek. Mesela babamla kız kıza gezmek. Annemle alışveriş yapmak. Onun beyendiği bir elbiseyi üzerime denettiğini düşünüyorum mesela mutlu oluyorum bir kaç saniye, sonra da ağlıyorum doya doya yastığa basıyorum yüzümü. Ne kadar ulaşılmaz bir şey hayal etmek mahvediyor beni. Bana sarılamamaları üzüyor beni. Yanımda olmamaları. Mesela en sevdiğim yemeği yiyemiyorum ailemle. Ellerini tutamıyorum. Bu kadar basit bir şeyi gerçekleştiremiyorum. Belki şuan gözleriniz doludur, belki de ağlıyorsunuzdur. Etkilemiştir söylediklerim. Belki bu satıra kadar okudun yazdıklarımı. Eğildin okuyorsun. Ne zaman olaya geçecek bu diye. Belki de bu satırımı okumadan çıktın sayfadan belki de okuyorsun şuan. Bilemiyorum. Ama hep bir BELKİ var. BELKİ. Hiç bir söylediğim şey için net konuşamadım. Hep bir belki var cümlelerimde. Belki ağlıyorumdur, belki de doludur gözlerim. Ama aynı şey değil mi zaten söylediklerim. Ağlamam için de dolu olması gerekmiyor mu gözlerimin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür
Teen Fiction"Hani ağacın dallarında sallanan, hayata tutunmaya çalışan minik yapraklar vardır ya, heh işte onun gibiyim ben. Yaz da nasıl yere düşmüyorsam, kış olunca illa buluşacağım toprakla. İlla düşeceğim yere. Tadacağım toprağı. Kendimi yaprağa benzetiyoru...