|2|

978 98 78
                                    

Medya: Shinsou

"Yui! Hala hazır değil misin?! Görev başlamak üzere!"

Beyaz saçlı kız, duyduğu sesle gözlerini devirdi. Biraz daha bekleseler olmaz mıydı sanki?

"Geliyorum Twice! Şimdi beni rahat bırak ki daha hızlı hazırlanabileyim!"

Yui çoğu zaman onları öldürmek istiyordu. Ama hedefine ulaşmak için onlara ihtiyacı vardı. Sonuçta iki kahramanı tek başına öldüremezdi.

Yui hazırlanınca son olarak bıçaklarını aldı ve dışarı çıktı.

(Yui'nin bıçakları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yui'nin bıçakları.)

Alt kata indiğinde Dabi homurdanarak "Biraz daha gelmeseydin meyve verecektik." dedi. Dabi, Yui'nin burada en sevdiği kişiydi. Onu ağabeyi gibi görüyordu. Dabi, öyle görünmese bile önemsediği insanlara karşı çok korumacıydı. Yui'yi her zaman koruyup kollardı. Ona hala gerçek adını söylemese de Yui onun hazır olunca kendisine söyleyeceğini biliyordu.

"O zaman keşke biraz daha geç gelseydim."

Yui alayla bunu söyleyince Dabi sırıttı ve "Hadi gidelim artık. Şu görevi bir an önce bitirelim." dedi. Ardından Kurogiri onlar için bir portal açtı.

Görevleri yine U.A. Lisesi'ne saldırmaktı. Geçen sene sürekli 1-A sınıfına saldırıyorlardı. Tabii o zamanlar Yui henüz aralarına katılmamıştı. Şimdi ise Yui'yle birlikte 2-A sınıfına saldıracaklardı. Yui onların güçlü olduğunu biliyordu. Ama içinde korku yoktu. Zaten çoğu zaman içinde korku olmazdı. Yui'nin bu hayatta kaybedecek bir şeyi yoktu. Annesi yıllar önce ölmüştü. Babası tarafından reddedilmişti. Dabi hariç önemsediği biri de yoktu. Yui bu zamana kadar yaşamasının nedenini hayatını mahveden iki kahramanı öldürmeye bağlıyordu. Ayrıca ölürse Dabi'nin üzüleceğini biliyordu. Onu üzmek istemiyordu. Bir de 6 sene önceki olay vardı tabii. Yui 6 sene önce sokakta bulduğu mor saçlı çocuğu tekrar görmek istiyordu. Onun bir kahraman olup olmadığını merak ediyordu. Yui'nin kahramanlarla bir sorunu yoktu. Yani çoğuyla. Yui onun bir kahraman olduğunu görmek isterdi.

  Kurogiri'nin açtığı portaldan geçtiler ve kendilerini 2-A sınıfının eğitim kampını yaptığı ormanda buldular. 2-A sınıfı onları görür görmez savaş pozisyonuna geçtiler. Yui içinden "Bu zorlu olacak." diye geçirdi. 2-A sınıfına saldırmalarının amacı güçlü bir veya yapabilirlerse iki öğrenciyi kaçırmaktı.

  Yui'nin dikkatini birden Dabi çekti. Karşıda bir yere odaklanmıştı ve gözleri hafifçe dolmuştu. Gözlerinin dolduğunu Yui'den başka kimse göremezdi çünkü tek yakınındaki kişi oydu. Yui yavaşça Dabi'nin koluna dokundu. Ardından "Kendine gel. Şu an bir görevdeyiz. Bu görevi halledince ne olduğunu bana istersen anlatırsın ama şimdi göreve odaklanmalısın. Tamam mı Dabi?" diye fısıldadı. Dabi sadece kafasını hafifçe sallamakla yetindi. Görevden sonra Yui'ye bütün geçmişini anlatacaktı. Bunu daha fazla içinde tutamıyordu. Geçmişini içinde tutmaktan yorulmuştu. Artık kardeşine saldırmak istemiyordu. Ama bu işe bir kez bulaşmıştı. Bir daha çıkması çok zordu.

  Shigaraki'nin emriyle 2-A sınıfına saldırdılar. Yui üzerine doğru gelen kuyruklu çocukla Dabi'yi düşünmeyi bıraktı. Bıçaklarını çıkardı ve kuyruklu çocuğa saldırdı. Aldığı emirlere göre kimseyi öldüremezdi. O yüzden sadece yaralamakla yetiniyordu. Çocuğun koluna iki bıçağıyla birden kesik atınca, çocuk inleyip kendini geriye çekti. Yui o boşluktan yararlanıp kendini birkaç metre geriye çekti. O sırada gözü birkaç metre sağındaki Dabi'ye takıldı. Spor festivalinden adının Shoto Todoroki olduğunu öğrendiği çocuğu yakalamıştı. Çocuğu iki kolundan tutmuş sürüklüyordu. Onu yaralayıp etkisiz hale getirebilirdi. Yui, Dabi'nin bunu neden yapmadığını merak etti.

  Dabi Kurogiri'yle birlikte sığınağa dönünce Yui tamamen göreve odaklandı. Bir yandan kendini koruyup bir yandan da kaçırabileceği güçlü birini arıyordu. Birden mor bir çift gözle göz göze geldi. Yui aradan 6 yıl geçmesine rağmen o mor gözleri hemen tanıdı. Bu Hitoshi Shinsou'ydu. Yui'nin iki isteği birden gerçek olmuştu. Hem küçüklüğündeki (kısa süreli de olsa) tek arkadaşını yeniden bulmuş, hem de onun bir kahraman olmak için çabaladığını görmüştü. Yui'nin artık yaşamak için sadece iki sebebi kalmıştı. Onun ruh sağlığını berbat eden iki kahramanı öldürmek ve Dabi'nin üzülmemesini sağlamak.

  Shinsou'nun onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyordu. Ama onu kaçıracaktı. O gerçekten güçlü biriydi. Belki birliğe katılırdı. Yui bunun asla olmayacağını bilse de onu kaçıracaktı. Birlik ona güveniyorken eli boş gidemezdi. Elindeki bıçakları biraz daha sıktı ve yavaşça Shinsou'ya yaklaşmaya başladı.

  Shinsou onu tanımıştı. Hayatını tamamen değiştiren kişiyi nasıl unutabilirdi ki? Onun bir villain olduğuna ilk başta inanmamıştı. Kız ona ilk tanıştıklarında asla bir kahraman olmayacağını söylemişti, evet, ama Shinsou onun bir villain olacağını düşünmezdi.

  Yui Shinsou'nun bir adım önünde durdu. Onu nasıl sığınağa götüreceğini bilmiyordu. Birden gözü en fazla yarım metre sağındaki Kurogiri'ye takıldı.

  "KUROGİRİ! HEMEN PORTAL AÇ!"

  Yui bunu der demez, Shinsou'nun kolundan tuttu ve onu tüm gücüyle Kurogiri'ye doğru fırlattı. Yui güçsüz gibi gözükse de zorda kalınca tek başına dev bir kayayı bile kaldırabilirdi. Bu da zorda kaldığı durumlardan biriydi. Başka türlü Shinsou'yu kaçırmanın bil yolunu bulamamıştı.

  Shinsou'nun boşluğuna gelmişti. Yui onu itince, yuvarlanarak Kurogiri'nin birkaç adım ilerisine kadar gitti. Canı acıyordu. O yerden kalkmak için uğraşırken, Yui yanına gelip ona doğru eğildi ve "Üzgünüm ama bunu yapmam gerek. Merak etme. Sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim Shinsou." diye fısıldadı. Ardından Kurogiri'nin de yardımıyla portaldan geçip sığınağa ulaştılar.

❄️❄️❄️

  Eveeettt! Sonunda yeni bölüm atabildim. Oy verip yorum yaparsanız beni çoooookkk mutlu edersiniz. Ayrıca bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.

  Her neyse, şimdi gidip Gölge İkizler'e yeni bölüm yazacağım. Ona yeni bölümü atmadan, buraya bölüm atmam büyük ihtimalle.

  Neyse, kendinize iyi bakın. Sizi seviyorum 💚

HERO [BNHA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin