HERO [BNHA]

|3|

  Medya: Dabi

  Kurogiri, Yui ve Shinsou'yu sığınağa bıraktıktan sonra diğerlerini almak için geri dönmüştü. Yui, Dabi'nin yardımıyla Shinsou'yu Todoroki'nin yanına bağladı. Todoroki'de herhangi bir fiziksel zarar yoktu. Shinsou ise hafifçe yaralanmıştı. Yui "Keşke biraz daha yavaş itseymişim." diye düşündü.

  Rehineler bağlandıktan sonra Dabi, Yui'yi kimsenin olmadığı bir yere çekti. Yui onun artık kendisi hakkında bilgi vermeye hazır olduğunu anladı. Sessizce Dabi'nin karşısındaki sandalyeye oturdu.

  Dabi nereden başlayacağını bilmiyordu. Derin bir nefes aldı ve yaşadığı şeyleri en baştan anlatmaya başladı. Babasının zorlu eğitimlerini, özgünlüğünün gücü vücuduna fazla geldiği için vücudundaki yanıklarının oluştuğunu, annelerinin hastaneye kapatılmasını, Natsuo'yu, Fuyumi'yi, Shoto'yu, her şeyi... Her şeyi teker teker Yui'ye anlattı. En sonunda "Gerçek ismim... Touya... Touya Todoroki. Ama onu yıllar önce yakarak öldürdüm. Ve küllerinden de Dabi doğdu işte." diyerek anlatması gereken her şeyi anlattı.

  Yui o her şeyi anlatana kadar hiçbir şey söylememişti. Aslında Dabi ve Endeavour'un akraba olabileceği aklına gelmişti. Aynı turkuaz rengi gözler, ateş özgünlüğü... Ama Dabi'nin Endeavour'un en büyük oğlu olabileceğini hiç düşünmemişti.

  Yui elini siyah saçlı adamın koluna koydu ve sakin bir sesle "Benim için kim olduğun önemli değil. Eğer sana Touya dememi istersen Touya, Dabi dememi istersen Dabi derim. Eğer Endeavour'u öldürmene yardım etmemi istersen, yardım ederim. Eğer tekrar Touya olmak istersen, bunu başarman için elimden gelen her şeyi yaparım. Dabi, sen benim önemsediğim iki kişiden birisin. Senin için her şeyi yaparım. Sen benim ağabeyimsin." dedi. Siyah saçlı adam dolan gözlerini saklamak için hemen kıza sarıldı. Birinden bu kadar güzel sözler duymayalı epey olmuştu. Aslında bu tarz güzel sözleri sadece annesinden duymuştu. Tabii annesi onu babasıyla karıştırmaya başlamadan önceydi bunlar.

  Dabi, oluşan duygusal ortamı bozmak için alaylı bir ses tonuyla "O zaman bundan sonra saçlarımı sen boyayacaksın." dedi ve Yui'nin kollarından ayrıldı. Yui küçük bir kahkaha attı ve "Tamamdır! Bu arada senin gerçek saç rengin ne?" dedi. Dabi iğrenen bir ses tonuyla "Kırmızı." diye homurdandı.

  Tam o anda dışarıdan bir ses "Yui! Shigaraki mor saçlı çocuğun yaralarını iyileştirmeni istiyor!" diye bağırdı. Yui gözlerini devirdi ve Dabi'ye dönerek "Ben şu işi halledeyim. Daha sonra benim de sana anlatacaklarım var." dedi. Ardından Shinsou'nun yaralarını iyileştirmeye gitti.

  Onların kaldığı yere gelince, iki oğlanı en son bıraktığı gibi buldu. Dabi'nin kardeşi olduğunu öğrendiği Shoto'nun yüzüne bile bakmadan (Çünkü bakarsa ona her şeyi anlatmaktan korkuyordu.) az da olsa yaraları olan Shinsou'nun yanına gitti. Ardından tıpkı 6 sene önce yaptığı gibi onun yaralarını iyileştirdi.

  Yaraların tamamını iyileştirdikten sonra onun yüzüne bakmadan Dabi'nin yanına döndü. Çünkü ona bakmaya korkuyordu. Yıllar önce kahraman olması için yüreklendirdiği çocuğun karşısına bir villain olarak çıkıyordu ve ardından onu kaçırıyordu.

  Dabi'nin yanına geri döndüğünde, siyah saçlı oğlan düz bir sesle "Anlat bakalım. Senin hikayen ne?" dedi.

  Yui, aynı onun yaptığı gibi ona baştan sona bütün hikayesini anlattı. Annesinin babasının yüzünden intihar edişini, babasının ve karısının ona davranışlarını, bu davranışların nasıl yıllar geçtikçe arttığını, psikolojik sorunlarını, Shinsou'yu...

  Anlatmayı bitirince Dabi şefkatle ona baktı ve "Bak, küçük kardeşim. Yaşadığın şeyleri anlayabiliyorum. Belki de seni en iyi ben anlarım. Şu mor saçlı çocuğu önemsediğin çok belli. Bundan sonra ne yapacağına senden başkası karar veremez. Birinin senin yerine karar vermesi için senin yaşadığın zorlukları yaşamış olması ve senin gittiğin yollardan gitmesi gerekir. Bu yüzden hayatın hakkındaki kararları senden başkası veremez. Şimdi gidip düşün. "Mor saçlı çocuğun sadece ölmemesini mi istiyorum yoksa onu gerçekten önemsiyor muyum?" diye bir düşün. Gidip bunu derince düşün. Sonra kararını ver. Ve benim her zaman senin arkanda olduğumu sakın unutma." dedi. Yui, Dabi'ye sımsıkı sarıldı. Ardından ondan ayrıldı ve hiçbir şey söylemeden, sessizce odasına çekildi.

✨✨✨

  Açıkçası bir açıklamam yok. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Kendinize iyi bakın. Sizi seviyorum. İyi akşamlar.