MACERA

17 3 13
                                    

Ben cam kenarına oturmuştum ve manzaraya bakıyordum daha sonra gözüm Baron'a kaydı . Baron önce müziği ayarlamış daha sonra kulaklıklarını takmıştı ve kafasını omuzuma koymuştu. Ben kafamı tekrar dışarıdaki manzaraya çevirdim ve  izlemekten uyuyamamıştım, kafamı hafif kaldırıp otobüsün içine baktım.  Herkes uyumuştu bazıları ise telefonla oynuyordu. Kafamı geri yanıma çevirdim Baron ise uyuya kalmıştı. Biraz kestirmekten zarar gelmeyeceğini düşünerek kafamı Baron'un kafasına yasladım ve gözlerimi kapattım.

○~○~○~○~○~○~○~○~○~○~○~

  Bir dürtülme ile gözlerimi araladığımda görüş açıma giren ilk şey  Baron'un masum ve şaşkın yüzü idi. Ona dikkatle baktığımda " Kamp alanına yetiştik. " demiş ve aşağıya inmişti . Otobüsten çantam sırtımda inmiştim ve etrafa göz gezdirme fırsatı bulmuştum. Geldiğimiz yer muhteşem manzaraya sahipti şimdi size kısaca anlatayım ve siz hayal edin. Bir dağın eteğinde , etrafta tek tük ağaç olan bir alan , yerde hepsi birbirinden güzel çiçekler ve kokuları ,şehre dair hiçbir şey yoktu ve gökyüzü manzarası muhteşem
( Tam anlatamadım daha iyi anlayabilmeniz için medyaya bakın.)
Etrafıma bakmayı kesmiş ve çadır için görevli öğretmen Bay Kim'in yanına ilerlemeye başladım . Birkaç çocuk ile konuşuyordu , biraz ötede durdum  ve çocuklar gidince Bay Kim'in yanına gittim.

Tam önünde durdum " Bay Kim ben çadırda kiminle kalacağım? " diye sordum. Bay Kim okulun çadırlarını bize tahsis ederken "Bize liste verildi sanırım herkes sıra arkadaşlarıyla kalacak ben de pek bilmiyorum sungie~" dedi , başımı okşayıp yanımdan geçti ve otobüsün yanına kalan çadırları indirmek için gitti .

  Buranın manzarasını çok sevmiştim derin derin havasını içime çekerken Bay Kim beni yanına çağırdı " Sungie~ bu senin çadırın  ve..." listeden ismime bakıp " sen Baron ile kalacaksın." dedi , ben hemen kafamı etrafta gezdirip Baron'u aramaya başlamıştım çünkü ben bunu tek başıma kuramazdım . Ağaçlık yere doğru giden bir karaltı gördüm ve onun Baron olabileceğini düşündüm.

Çadırı gelişigüzel fırlattım , hemen peşinden gittim ve ormana girdik , karaltı biraz ötemde ağaçların orda durdu . Yüzünü seçemiyordum arkası dönüktü , tam geri döneceğim sırada başka biri daha geldi ve orada öpüşmeye başladılar daha sonra onların Bay Kim ve Bay Park olduğunu fark ettim.

Şok olmuş gözlerle oraya bakarken bir nefes verme sesi duydum hemen arkamdan geliyordu. Aniden arkamı döndüm ve gerçek Baron ile kafalarımız tokuştu. Ben alnımı ovuştururken o da burun kısmını ovuşturuyordu , ovuşturmayı kesip suratına baktım " Ne işin var burada ?" dedim bana kızgın gözlerle bakıp " Asıl senin ne işin var hocaları mi gözetliyorsun?" Dedi ve başımın üzerinden arkamı kafasıyla işaret etti. Ona inanamaz gözlerle baktım " Hayır seni arıyordum ne işim olur benim hocaların özel hayatıyla denk geldim sadece bu kadar." dedim . Bana biraz daha yumuşak ifadeyle bakıp " Özür dilerim." dedi ben de sorun olmadığını söyledim ve kamp alanının bulunduğu yere doğru yürümeye başladık çadırımızı gelişigüzel fırlattığım yere kurmaya başladık. Baron çadırın direkleriyle dövüşüyordu bense onu izleyip gülüyordum , O ise normal bir şeymiş gibi devam ediyordu içeriye yataklarımızı da serdikten sonra çadırın fermuarını yarıya kadar çektik.

Çadır kurmayı bitirenler ortada yuvarlak yapmışlardı görev dağılımı yapıyorlardı Bay Kim yakasını düzelterek dairenin ortasına doğru geçti ve elinde liste vardı herkese yapacağı şeyi söyledi birkaç kişi odun toplayacaktı , birkaç kişi yemeklerle ilgilenecekti , birkaç kişi etraftaki çalılıkları toplayacaktı ve birkaç kişi ise Ateş yakmaya uğraşacaktı . Boşta kimse kalmıyordu ya ikişerli ya da üçer gruplar şeklinde dağılmıştık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çocukluk aşkı { Balou }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin