Mafyayla Bir Ömür

24.Bölüm

:)İyi Okumalar:)

Tuna ile yaklaşık bir haftadır doğru dürüst görüşemiyorduk. Hep telefonla konuşabiliyorduk veya bir araya geldiğimizde de çok uzun kalamıyorduk. En son doğru düzgün bir araya geldiğimizde babamla konuşmam üzerine ikimiz de bir hayli gerilmiştik. İşte o günden beri bir hafta olmuştu ve biz Tuna ile hem Buse'nin gelmesi hem de Tuna'nın tedbirlerini baya bir arttırması ve bu işlerle uğraşması sebebiyle baya bir görüşemez olmuştuk.

Öncelikle Buse geldiği için ve bende kaldığı için Tuna eskisi gibi sık gelip gidememeye başladı. Normalde onun için çok bir sıkıntı olmazmış bu durum sonuçta sevgilisiymişim ve beni istediği kişinin yanında öpebilirmiş ama ben yanımızda Buse olduğu zaman onun kadar rahat davranamıyordum. Her an Buse eve gelebiliyordu ya da Tuna geldiği zaman odaya gidiyordu ama odadan çıkması gerektiğinde de ben bizi çok görmesini istemiyordum. Çünkü bizi ne zaman o halde görse Tuna gittikten sonra başımın etini yiyordu. Kendisi Amerika'dan döndüğünden beri aklı çok muzur çalışmaya başlamıştı. Ben de Buse'nin bu muhabbetlerini çekmemek için Tuna'yı resmen eve almıyordum.

Birkaç kere gelmişti ama içeride Buse olduğu için resmen kapıdan çevirmiştim ve bu duruma kendisi baya bir sinirlenmişti ama gerçekten buna izin veremezdim. Bu yüzden de kendisi direk olarak artık eve gelmiyordu çünkü her geldiğinde sinirlenip gidiyordu ama arkadaşımı da sırf o istiyor diye evimden kovamazdım. Bunu kendisine de söylemiştim ama kendisi yine bana hızlıca bir yanıt vermişti. "O zaman senin için ayrı bir ev tutalım. Buse burada kalmaya devam etsin. Hatta başka bir ev bulmak yerine sen direk olarak benim evime taşın." demişti ve arkasından da sırıtmayı ihmal etmemişti. Ama bana göre daha birlikte yaşamak için erkendi o yüzden bu isteğini reddetmiştim.

Birkaç kere de iş çıkışı onun evinde buluşmuştuk ama her buluştuğumuzda kendisinin acil bir işi çıktığı için gitmek zorunda kalmıştı. Bu yüzden de bir haftadır gerçekten doğru dürüst görüşememiştik. Aslında iyi de olmuştu çünkü kendisi bir hayli gergindi ve ben o bu kadar gerginken onun yanında olmayı çok sevmiyordum. Telefonla konuştuğumuzda o gergin hali sesine bile yansıyordu. Bunun sebebinin babamla olan konuşmamız olduğunu da adım gibi biliyordum.

Kendisi babamla olan konuşmamızdan sonra peşimdeki koruma sayısını hiç yetmezmiş gibi iki katına çıkarmıştı. Ben sanki peşimde iki koruma olmasından hiç rahatsızlık duymuyormuş gibi bir de dört tane olmuşlardı ve resmen peşimde oldukları belli oluyordu. Sayıları ikiyken en azından daha az belli oluyorlardı ama şimdi iki farklı araba peşimdeydi ve uzak bir yere gideceksem mutlaka onlarla gitmem gerekiyordu. Toplu taşıma kullanmama katiyen izin verilmiyordu ve ben bu durumdan daha bir hafta olmasına rağmen bıkmıştım.

Güya kendisi benim rahatsız olmamam için bir çözüm yolu bulacaktı bu koruma işine ama bulamamıştı. Tuna'ya bu ani koruma artışının nedenini sorduğumda ise düzgün bir yanıt alamamıştım ama sebebinin babam olduğunu da biliyordum. Tuna'nın elinde bu kadar güç varken neden bu kadar endişelendiğini de anlamıyordum.

Başka bir konu ise Tuna'nın bir hafta önce Buse ile konuşmasıydı. Buse'yi yanına çağırmış ve ondan Eren hakkında bilgi istemiş. Buse de seve seve anlatmış ama bana anlattıklarının detaylarını söylemedi. Yani bana gelip Tuna ile konuştuğunu söylüyor ama ne hakkında konuştuklarından bahsetmiyor ve beni iyice merak ettiriyor kendisi. Bari en başından konuştuklarını söylemeseydi de beni bu kadar merak ettirmeseydi. Bu hafta içerisinde Tuna'ya sorduğum sorulara yanıt alamadığım gibi ona neden Eren ile ilgili bilgi aldığını sorduğumda da yanıt alamamıştım. Ama Buse'nin ilk geldiğinde bana anlattığı babamın Eren denen adamdan yardım istemesi Tuna'nın da kulağına gitmiş olmalıydı ve her ne kadar Eren'den çok daha güçlü olduğunu Buse bana söylemiş olsa da Tuna işini sağlama almayı seven bir adamdı ve bütün olasılıkları ortadan kaldırıyor olmalıydı.