Tükeneceğim seni kaybettiğimde

482 76 33
                                    



Mutlu olmayı dilediğim ilk gün ilk  dayağımı yemiştim babamdan işte o gün öğrenmiştim mutluluk bana haramdı. Barlas,  Onu da  kaybedersem tükeneceğime inancım tamdı . Tükenecek ve kalan küllerimi kimsesizlerin üstüne dökecektim . 

Önümde bana sorgu dolu bakışlar atan adamın yüzüne baktıkça kalbim tekliyordu  korku tam olarak buydu. Kalbin sonu buymuşçasına kan pompalar , damarların sancırdı. 

'Nerden duyduysan yanlış duymuşsun Barlas benim çocuğum doğumhane kayıtlarına bakabilirsin orda kayıtlı ve senden değil.'

Doktoruma güveniyordum o bana halledeceğini söylemişti o halde hallederdi. 

' DNA testi öyle söylemiyor ama '

DNA testi tabi adam istemediği bir bebek için aylar sonra çıkıp gelecek ve elinden hiç bir şey olmayacaktı öyle mi? 

'Nasıl ? Ona DNA testi yapmış olamazsın ona nasıl ulaşacaksın da DNA sını bulacaksın imkansız .'

Yüzüme bir çocuğa bakıyormuşçasına baktı hafif şefkat kırıntıları vardı ama onlarda benim soluk boruma  batar beni nefessiz bırakırdı. 

' Biraz para sonucu düzeli olarak yaptırdığın kan tahlilerinden aldım ve onu kullandım'

Ah benim şu aptal kafam devirin para devri olduğu tamamen aklımdan çıkmıştı . Şöyle bir etrafıma bakıyorum da eşyalar falan zaten adamın para içinde yüzdüğünü anlatıyordu. tek bir çare vardı sanırım oda ona gerçekleri anlatıp bir ümit Barlas'ı bana vermesi. Biraz imkansız gibiydi ama ona belki Barlas'sız yapamayacağımı söylersem kabul ederdi.

Bitkin bu sesin alt tonu titremeydi ve ben son umutlarımı küçük Elfida'nın cebine koyarak anlatmaya başladım.

' İki ay önce falandı Barlas benim elverişsiz umut topraklarımda biten gül goncamdı. Hamile kaldığımın yedinci ayı karın bölgesine aldığım ağır darbeler bebeğimi düşürtmüştü. Hiç uyanmak istemediğim gecenin sabahına gözümü açtığımda minik bebeğim beni çoktan terk etmişti . Bir tek o vardı o da gidince altı ay önce ki kimsesizliğe geri gömülmüştüm. Bir tek aklıma ölüm vardı . Kimsesiz olarak ölmek bana bir şey kaybettirmezdi ama orada kimsesizler mezarlığında bebeğime kavuşurdum . Sizce de pozitif yönü daha ağır değil mi? Ölmek belki cennet veya cehenneme kavuşamazdım ama arafta rahattım işte en azından düşüncelerimin kontrolü bu şekilde gelişiyordu. Sonra onun Haberi geldi Mert beyden o da benim gibi terk edilmişti benziyorduk . Öyle çok benziyorduk ki kimsesiz kalış saatlerimiz bile aynıydı.  sonra onun bebeğim tarafından gönderilen bir şans olduğunu düşünüp kabul ettim.'

Nale bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin