"Ayşe abla!"
"Efendim kuzum?"
Bugün misafir gelecekmiş... Sence hangi takımı kullanmalıyım?" hemen Neslihan gelerek
"bak şu" diyip sağ elimdeki tabağı gösterdi.. Tam sağ elimdekileri tezgaha koyacaktım ki Ela ağlamaya başladı...
"Ay Neslihan Ela'yı oyalasana ben yemekleri yapana kadar..."
"O iş bende" diyip Neslihan kucağına Ela'yı aldı ve gezdirmeye başladı. Ben de onlara bakmayı bırakıp yemek yaptım
Yemekler piştikten sonra altını kapatıp masayı hazırlamaya koyuldum...
Tabakları alıp masaya koydum tam gidecektim ki Züleyha Hanım seslendi
"Nihal Hanım! Masa kurulmadı mı?!"
"Hayır efendim... Şimdi kuruyordum..." deyip tabakları, çatalları ve bıçakları yerleştirdim...
Tam mutfağa gidiyordum ki kapı çaldı... Bu sefer de oraya koştum..
Bu gidişle kilo vereceğim! Kapıyı açıp çekiliyordum ki kapıyı bir hödük itti...
İkisi de geçince kapıyı söylenerek kapattım.
Onlar masaya geçerken ben mutfağa koştum. Soluklanıp Ayşe ablaya
"Ayşe abla yemekleri sen koyar mısın?"
"Tamam da kızım ne oldu?"
"Bir şey olmadı, Ayşe abla"
Ayşe abla başını 'tamam' anlamında sallayınca Neslihan ile Ela'ya bakmaya gittim. En son Ela ağladığı için mutfaktan çıkmışlardı...
Bahçeye çıktığımda çimenler ile oynayan bir Ela ve ona gülümsüyerek bakan Neslihan'ı gördüm...
"Ah! Burada mıydınız?" deyip yanlarına koştum...
"Evet... Ela durmadı"
Diyince Ela'ya baktım.. Çimenleri tutup çekiştiriyor arada da kikirdiyordu...
Onu kucağıma alıp konuşmaya başladım "Aşkım! Sen Neslihan ablayı sevdin mi?" diyip burnundan öptüm.. Sonra aklıma gelen o adam ve kızı Neslihan'a sordum.
"Şey Neslihan....gelen misafirler Züleyha Hanım'ın yakını mı?"
"Evet... Züleyha Hanım'ın oğlu Batu bey ve onun fingirdek sevgilisi Tuğçe" dedi gözlerini devirerek...
O adama zaten öyle sevgili yakışır..
"Neyse gel içeri girelim Nihal". Onu kafamla onaylayıp içeriye doğru yürümeye başladım.
Mutfağa girince hızla Ela'yı sandalyeye oturttum ve masayı toplamaya gittim.
"Hıh! Neyiz ki biz?! Amele miyiz? Hizmetçi miyiz bel-"
"Amma konuştun... " arkamdan gelen ses ile hemen oraya baktım. Batu bey alt dudağını ısırıyordu gülmemek için! Başımı öne eğerek
"Üzgünüm Batu bey" dedim. O ise gülüyordu. GÜLÜYORDU.
"Ben burada komik bir şey göremiyorum?"
Batu bey bir anda ciddileşip kolumu tuttu
"Bir daha iş yapmak yerine konuşursan kovulursun!" diye sessizce bağırdı... Sessizce yutkundum...
"Bir daha olmaz Batu bey" o sırada
"Batu'cuğum hağdi geğl" dedi Tuğçe Hanım
Batu bey kolumu bırakıp sevgilisinin yanına gitti... Ben ise ağlamamaya çalışıyordum.
Masayı zar zor topladıktan sonra Neslihan'a seslendim
"Neslihan!"
"Efendim"
"Ben eve gidiyorum"
Neslihan bana hortlak görmüş gibi baktıktan sonra "Aşağıda hizmetlilerin kaldığı katta bir oda ayarladık..4. Kapı"
Doğrusunu söylemek gerekirse sevinmiştim... Neslihan'a gülümsedikten sonra Ela' yı alıp alt kattaki 4. Kapıyı açtım...
Oda bembeyazdı yani sadeydi ama çok hoştu... Kendi kendime gülümseyip yatağa oturdum...
