13 Numaralı Geçit

AYA MI GÜLÜMSEDİN BU NASIL GÜZEL BİR GECE...

                                                       2.BÖLÜM

YAĞMUR BAŞLANGICI

Sabah uyandığımda gök gürlüyordu ve şiddetli bir şekilde yağmur yağıyordu. Kızlar bugün evdeyiz plan; oturup kitap okumak nasıl fikir, bence süper dediklerinde onlara anlatmam gereken bir şey vardı ama bunu onlara nasıl açıklayacaktım ben de bilmiyordum büyük bir cesaretle endişeli bir ses tonuyla konuşmaya başladım. Kızlar benim size söylemem gereken bir şey var hem de çok önemli bir şey, dediğimde hepsinin ağzından çıkan beş sözcük

Söyle? Söyle? Söyle?

Sakin olur musunuz lütfen ya? Ne sakini ya bize söylemek istediğin çok önemli bir şey var bunu kendi ağzınla söylüyorsun zaten ve bizden sakin olmamızı istiyorsun öyle mi? İster sakin olun ister olmayın size söyleyeceğim, sizden daha fazla saklayamam dediğimde bu sefer bana daha çok dikkatlice baktılar, oturun anlatacağım hızlıca yere oturduklarında endişe ve korku dolu bir ses tonuyla konuşmaya başladım. Dün dedim, ne söyleyeceksen söyler misin artık çıldırmak üzereyiz burada? Dün Meral'e bağırmıştım ya hani siz de bana küsmüştünüz ben evden ağlayarak çıktığımda sitenin içinde yarım saat turladım birden arkamda birisinin yürüdüğünü fark ettim dediğimde hepsinin yüzü bembeyaz olmuştu, arkamı döndüğümde yüzü gözükmüyordu maske vardı, ben durduğumda onun da durduğunu hissetim arkamı ona bakmaya döndüğünde duvarda bir yazı yazıyordu dediğimde hepsi beni heyecanlı bir şekilde dinlerken ağızlarından çıkan iki sözcük.

Ne vardı? Ne vardı? Ne vardı?

Sakin olun söylüyorum duvarda "Elbet bir gün devran döner herkes yaptıklarının bedelini fazlasıyla öder" yazıyordu dediğimde hepsi kısa bir süreliğine şok geçirdikten sonra Nehir konuşmaya başladı. Ne...Ne...yaz...yazısı...ya...b...bu...ne...anla...anlama...gel...geliyor?

Bende ne anlama geliyor bilmiyorum ama birisi bizimle çok pis bir oyun oynuyor. Ben bunun sonunu bırakmam, size bir soru soracağım ve tek cevap istiyorum. Onlar bana endişeli bir şekilde bakarken konuşmaya başladım. Bu işte benimle misiniz dediğimde önce birbirlerine baktılar sonra konuşmaya başladılar, seninleyim, seninleyim, seninleyim kardeşim dediklerinde bunu bize kim yapıyordu bilmiyorduk ama yolun sonunda ölüm varsa evet ölecektik ama bunu bize kim yapıyor bulacaktık.

( İKİ GÜN SONRA )

Kızlar hadi sitede çardağımıza gidelim hem hava da almış oluruz, iki gündür evden adımımızı atmıyoruz, tamam hadi gidelim ne biliyorsunuz belki eğleniriz. Odadan çıktık merdivenlerden indikten sonra anneme seslendim anne biz biraz sitenin içinde hava alacağız bir de belki çardakta otururuz bizi merak etmeyin bir saate döneriz. Bir saat içinde evde olmazsanız sizi merak edip sitede ararız tamam mı? Tamam ya hadi biz kaçtık o zaman hadi gidin de eğlenin bakalım. Evden çıktıktan sonra kapıyı açıp sitede beraber yürümeye başladık ilk defa bu kadar eğleniyorduk, ta ki yağmurun yağmasıyla korktuğumuz şey başımıza gelmişti evet yağmura yakalanmıştık koşarak ıslanmamak için çardağa gidiyorduk ilk defa Nehir, Meral ve Eylül'ün bu kadar hızlı koştuğunu görmüştüm. Sonunda çardağa gelmiştik koşmaktan dalağımız şişmişti. Kendimize gelmeye çalışırken yağmurun altında kalmaktan kurtulmuştuk içimde kötü bir his vardı sanki dışarıda bir şeyler olacaktı. Bir silah sesi bir an karnımda bir acı Nehir, Eylül ve Meral'in yanında yere yığılışım Nehir'in yanımda bağırışı Zeynep, Zeynep, hepsi benim suçum Allah benim belamı versin özür dilerim Zeynep, Nehir'e son gücümle konuşmaya çalışıyordum hiçbiri senin suçun değil sizi dışarı çıkarmamalıydım lütfen özür dileme, her konuştuğumda nefes alamıyordum boğazım düğümleniyordu. Eylül ve Meral olayın şokunu atlatamamış şok geçirmiş gibi bana bakıyorlardı onları çok fazla göremiyordum ama yüzleri bembeyazdı. Nehir onlara bağırıyordu ambulans çağırın çabuk olun, ne bakıyorsunuz öyle ya Zeynep ölüyor. Nehir'in kollarında yatıyordum o yanımda kendini suçlayıp ağlıyordu. Alo ambulans mı acilen Bahçe şehir sitesine bir ambulans çağırır mısınız? Kardeşimiz vuruldu lütfen çabuk olun. İsmi Zeynep, bilmiyoruz biz sitenin çardağında otururken vuruldu, karnından vuruldu, nabzı az, Zeynep sakın gözlerini kapama, tamam lütfen hızlı olun. Meral koş annem ve yengeme haber ver. Allah'ım sen bizi ne ile sınıyorsun Allah kahretsin başımıza gelene bak, Zeynep sakın gözlerini kapama bizimle kal. On dakika boyunca Nehir'in kollarında yattım bilincimi yavaş yavaş kaybediyordum doktorlar geldiğinde beni sedyeye yatırdığında bilincimi tamamen kaybetmiştim. Ambulansın içine aldıklarında koluma hızlıca bir serum taktılar, oksijen maskesine ağzıma takmışlardı. Hastanın ismi ne, ismi Zeynep. Zeynep lütfen bizimle kal eğer duyuyorsan lütfen uyuma. Öyle sıcak bir yerde yatıyordum ki uyumama ramak kalmıştı ama kendimi tutmak zorundaydım eğer ölürsem arkamdan ağlayacak bir sürü insan vardı. Hastaneye vardığımızda sedyede ameliyat odasına götürülüyordum Nehir ağlayarak yanımdan geliyordu,