■ 8. Bölüm ■

124 10 5
                                    

Kayseri'ye geliyordu? Bir dakika ya!

Ben yanlış mı duymuştum? O Kayseri'ye geliyorum mu demişti? Cidden bunu mu demişti? Geliyordu yani şimdi öyle mi? Hani basbaya geliyor buraya? Yani uçağa binecek ve gelecekti yani? Beni görecek? Hayda!

"Nergis kırmızı alarm!" Anında yataktan sıçrayarak kalktı.

"Ne oldu?!"

"Biz bittik, biz mahvolduk, eyvah yani halimiz böyl-"
Demeye kalmadan sözümü kesti.

"Ay ne oldu be anlat artık."

"Kızım," diye fısıldayıp yanına iyice yaklaştım.

"Çağrı Kayseri'ye geliyormuş." Anın şokuyla bana tokat attı. "Ne yapıyorsun be manyak." Elimle tokat attığı yanağımı ovuşturdum. Beyinsiz çok hızlı vurmuştu.

"Ne bileyim ben ya. Şimdi Çağrı bayağı bayağı buraya geliyor. Ben doğru mu anladım?" Telaşla başımı salladım.

"Evet, bayağı bayağı buraya geliyor. Ne bok yiyeceğiz biz şimdi?! Babam onu görürse boğazına yapışır. Volkan... Oraya hiç girmiyorum zaten. Ne yapacağız Nergis birşey söyle!" Omuzundan tutup onu salladım. O da kalkmıştı ve ikimizde yatakta bağdaş kurup oturmuştuk.

"Kızım bi' sakin ol be öf. Baban da Volkan da bu çocuğu tanımıyorlar. Buraya gelse bile... Ne bileyim, başka birisiymiş gibi tanıştırırız. Mesela benim kuzenimmiş gibi?"

Bu fikir aklıma yatmıştı. Nergis'in yanına yaklaşıp başını ellerimin arasına aldım ve alnından öptüm.

"Hay aklınla bin yaşa... Da, Hakan senin bütün kuzenlerini biliyor." O an aklında şimşekler çakmış olacak ki düşünmeye başladı. Dakikalar sonra aniden parmağını şıklatıp "Buldum!" Diye bağırdı.

"Hakan baba tarafından olan hiçbir kuzenimi bilmiyor. Akıllılık edip söylememiştim-" derken sözünü kesti.

"Bende oradaydım Nergis sen söylemedin değil. Hakan baba tarafının nasıl olduğunu bildiği için dinlemek istememişti. Hatırlatırım yani."

"Ne varmış benim baba tarafımda?" Çemkirmeye başlayınca kahkaha attım.

"Amca'nın Almanya'dan kaçak mal getirdiğini akrabalarınız..." Elimle tırnak parantezi açıp devam ettim, "ben ve Hakan da dahil herkes öğrendi neyi saklıyorsunuz acaba daha?" Soruma cevap vermeyip durgunlaştı. Alınmış  mıydı?

"Nergis?" Elimi yüzüne doğru sallarken benim elime vurup çekmemi sağladı.

"Amcam..." kıkırdayarak başımı salladım.

"Oğuz..." Anında gülüşüm solarken kaşlarımı çatarak dinlemeye devam ettim.

"Çağrı'yı, Oğuzmuş gibi tanıştıracağız onlara. Ne de olsa hiçbiri benim geri zekalı amcamın getirdiği kumadan bir çocuğu olduğunu bilmiyor." Söylediklerini elimle savuşturdum.

"Aynen aynen. Çağrı geldiğinde direkt olarak benimle görüşmek isteyecektir," Duraksadım. "Gidecek miyim?" Nergis kafasını hafifçe yana doğru eğip dudağını büzdü.

"Ona istediğini vermekten başka şansımız olacağını düşünmüyorum," Gözlerini kırpıştırarak bana baktı ve devam etti: "Sence gerçekten gelecek mi?" Kafamı hafifçe kaldırıp omuzlarımı düşürdüm. Bıkkınlıkla nefesimi üfleyip saçlarımı geri attım.

"Geleceğini düşünüyorum. Gelir bence," Kafamı indirip kaşlarımı çattım. "Madem buraya gelecek, beni ne diye gizli numaradan arıyor ki? Üstelik beş yıldır hasretini çekiyorum dedi bana." Nergis de kaşlarını çattı, saçlarını sol omuzunda toplayıp uçlarıyla oynamaya başladı. "Beş yıl... Ha?" 

MÜDÜR ODASI (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin