Ağlaya ağlaya geldiğin bu dünyada güle oynaya yaşayacağımı kim söyledi? Kim söylediysede yalan demiş......
Biri gelip dese "herşey rüya sen hala pamuklu yatağında yatıyorsun"dese inanırdım vallah. Tek inanmaycağım şey pamuklu yatak olurdu herhalde,..demir divanla idare edeceğiz artık
" kız sen uyuyormusun hala "
" uyandım, geliyorum "
" gözü kapalı uyananı da ilk defa görüyorum, kız kalk baban gelmeden bakkala git seni burda görmesin"
"offff, yeter artık daraldım, sende beni korumaktan vazgeç, ben kendimi ona karşı korurum"
Diyip yataktan kalktım. Annem karşımda söylensede onu duymazlıktan gelip banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp aynadan kendime baktım. Saçım başım dağınıktı, elim yüzüme gittiğinde dünkü morluklar daha da belirginleşmişti. Yaptığım her kafes dövüşü yüzümde yeni bir yaraya yol açıyordu. Anlıyacağınız biri kapanmdan bir diğeri geliyordu.
Anneme diyemezdim kafes dövüşünü maazallah kalbine filan inerdi. O yüzden tek yalan söylediğim kişi annemdi. Ona sürekli kavga ettiğimi söylerdim. Meleğim de inanırdı birde üstüne beni telike kovalardı.Banyodan çıkıp bez dolabın yanına gelip fermarını açıp içinden siyah yüksek bel pantolonumu ve siyah tişortümü alıp yatağın üzerine fırlatım. Önce sırt çantamı alıp kitaplığın yanına geldim ders kitaplarımı ragele içine fırlatım. Birde içine dizmek için uğraşmazdım. Zaten 2 yıldır lise dörtü okuyordum Bi mezun edemediler. Devamzlıktan atılıp duruyordum.
"izellll!!!!" duyduğum ses biraz korkmama sebep olsada istifimi bozmadan cevap verdim
"efendim Ömer abi"
"gel çay doldur, sonra da bakala git,selim gelsin"
"tamam" diyip üzerimi giydim. 3 abiyle başa çıkmak konusunda zayıftım hepsi birbirinden beterdi.biri hariç murat abim, o beni üzmezdi
"oylanma da gel çabuk"
"geldim geldim. !!!!! “diyip koşarak mutfağa girdim. Çaydanlığı alıp bardakları doldurup sofraya tam oturacktım ki Ömer abinin emriyle doğrulup çantamı sırtıma takıp evden çıktım neymiş efendim ben dışarıda yermişim . Allahım bendeki bu sabır taşta olsa çatlardı., .
Bi yandan yürüyüp biyandan da kalçma kadar uzanan Saçlarımı at kuyruğu yapıp ragele dolayıp topuz yaptım. Saçlarımı topuzdan başka birşey yapmayı sevmezdim. Gözümde de hiç eksik olamayan siyah göz kalemim, siyah saçlarımla adeta uyum içerisindeydi.
Sokağın arkasından çıkıp bakla geldiğimde selim abim bana sert sert bakıp "bikere de geç kalma,, otur şuraya""bidaha olamaz" diyip oturduğumda "hele bii olsun" diyip çıkıp gitmişti. Derin Bi of çekip arkama yasalndığımda murat abim gelip "hadi okuluna git güzelim"
"abi, önemli değil beklerim sen de git kahvaltı yap"
"ikiletme de git hadi,"
"iyiki varsın abii"
"hadi güzelim geç kalacaksın"
"gittim ben" diyip hızla bakkaldan çıktım. Hayata mutlu olma sebebimdi.
Okulun önüne geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Üzerimi çeki düzen verip bahçe girdim. Okuldaki kızlar pek sevmezdi beni, onlarla ugraştığımda yoktu ama kendi kendilerine laf atıp duruyordular.
Bana taktıkları lakapta "erkek fatma" aman ne derlerse desinler çokta umurumda."izel!!!, diye bağıran Fıratı görünce ona sert sert bakıp" kes sesini geliyorum "diyip adımlarımı on doğru çevirdim.
" ne diye bağırıyorsun geliyorum işte "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARMADAĞIN
Lãng mạnOluru varmıydı aşkımızın Nasıl desem yasaklara rağmen, olumsluklara rağmen biz Olurmuyduk Eksik yanımı tamamlana izin veriyorum çünkü, ben seni kabul ediyorum, sana teslim oluyorum