Pek bilmediğim dar sokaklardan geçiyordum. Aslında ben bile nereye gittiğimi bilmiyordum.
Karanlık sokaklar beni içine hapsetmiş, sigara dumanları ciğerlerimi istila etmişti. Tekrar bir ara sokağa gireceğim sırada iki tane beden gördüm. Tam çıkaramadım kim olduklarını ama öndeki kadın hemen arkasında ki kişide erkek idi.
Bir tuhaflık sezmiştim sanki... Sanki adam kadını takip ediyordu. Biraz daha onlara yaklaşınca artık emindim. Öndeki hızlandıkça arkasındaki de hızlanıyordu.
İçimde ki ses birşey yapmam gerektiğini fısıldıyordu ama benim kulaklarım heryere tıkanmıştı. Sadece uğulduyan rüzgarın sesini iştiyordum.
Onlara çok yakındım ve ne olduğunu anlamadan sardım kollarımın altında ki titreyen bedeni. Aklıma gelen ilk yalanı uydurdum. Belki de hayatının kurtuluş cümlesini.
"Ah kusura bakma geç kaldım, çok bekletmedim değil mi?" Sesimin normal çıkması için elimden geleni yapmıştım. İlk önce kafasını kaldırıp dolu dolu gözleriyle bana baktı, sonra ise yanımızdan hızla uzaklaşan adama doğru baktı. Gözlerini orada pek tutmamıştı ona bakmaktan bile korktu. Onun gözlerinde ki korkuyu görmüştüm.
Yavaşça ayrılmaya çalıştı bedenimden, bunu hissettiğimde hemen gevşettim kollarımı. Kafasını yere indirip fısıldadı. "Teşekkür ederim." Ama o kadar sessiz söylemişti ki yinede duymayı başarmıştım.
Hiçbir şey söylemedim, arkasına dönüp yürümeye başladı. Onu yanlız bırakmak istemiyordum, evine kadar eşlik edebilirdim.
Sessiz adımlarla peşinden yürüdüm. Bir anda duraksadı, bende onunla birlikte durmuştum. Arkasına dönüp bana baktı. "Farklı yollara girdim birkaç kez, neden hala peşimdesin?" Aslında ses tınısında sitem yoktu düz bir şekilde sormuştu.
Sorusuna soruyla karşılık verdim. "İzin verirsen evine kadar eşlik edebilir miyim?" Birşey düşünürmüş gibi bekledi ve arkasını dönüp yürümeye devam etti. E banada tekrar yürümek kaldı.
Aramızda üç dört adımlık mesafe vardı. Hala yürüyorduk buraları pek bilmediğim için etrafa bakınıyordum. Daha iki gün önce taşınmıştık kardeşimle bu ilçeye ama görünüre göre bizim eve yakındı.
Kısa bir süre daha yürüdüğümüzde tekrardan durdu. Arkasına baktı ve nefes alıp konuştu.
"Tekrar teşekkür ederim, artık gitsen iyi olacak." Yanına yaklaşıp konuştum. "Önemi yok. Hadi gir o zaman evine." Hafif gülümsedi gibi oldu ama hemen düzeltti dudaklarını. Ve birşey demeden çok eski olmayan gri tonlarında ki iki katlı eve girdi.
Sanırım bu evi ezberlemem lazımdı.
^^
Karakter fotolarını ilerleyen bölümlerde paylaşacağım. Hoşçakalın.
-Dani