"Hayır Hazel.Hayır dedim hayır."
Babama konserde olanları aynen anlattığımda bu tepkiyi vermişti. Annemle babam bana nasihatler ve azarlar verirken ablamla onlara anlatmaya çalışıyorduk ama bizi dinlemiyorlardı bile.
"Sen o konsere nasıl gittin?Paran mı vardı?Ben burada zor geçinirken sen parayı nereden buldun kızım?Yoksa banka mı soydun?"
Babamın dedikleriyle sinirle ona baktım ve ayağa kalktım.
"Baba sözlerine dikkat et.Ablam sayesinde girdim oraya."
Babam dediklerime gülüp etrafta dolaştı ve ablama baktı.
"Hele sen.Niye bu deliye uyuyorsun?Hadi bu salak sen de mi salaksın?"
Babamın dediğiyle sinirlerim iyice gerilmişti.Babamın yanına gidip ona baktım.
"Sen nasıl bir babasın ya?Bize laf edeceğine önce kendi babalığına bak ondan sonra bizimle böyle konuş anladın mı?Bir hayalim var ve onu gerçekleştirmeden ölmeyeceğim." dediğimde babam elini kaldırmıştı vurmak için.Gülerek yanağımı uzattım.
"Hadi vursana." dediğimde gözlerini kapattı ve derin nefes aldı.
"Odana!Hemen!"
Babama tiksinircesine bir bakış atıp odama gidip kapıyı kapattım.Cebimdeki kart rahatsız edince kartı çıkartıp baktım.Michael'ın çevirmeni bana kartını vermişti haber vermem için.Artık bu karta ihtiyacım yoktu.Kartı ikiye ayırıp fırlattım ve arkamı dönüp gözlerimi kapattım.
***********
"Hazel.Hazel çabuk kalk."
Ablamın dürtmeleriyle uyanıp saate baktım.Michael'ın uçuş saatiydi.Oflayarak kalktım.
"Ne var abla?"
"İçeride bir misafirin var seni bekliyor." dediğinde ablama baktım.
"Ne misafiri ya?Yoksa babam beni evlendiriyor mu?" diye kalktığımda ablam da kalktı.
"Öyle bir şey olsa seni uyandırmadan kapıdan kovarım.Ama seni görmek isteyen biri var salonda.Babamla konuşuyor şu anda.Hadi çabuk ol." deyip kapıyı açtığında ofladım ve kapıya doğru gittim.
"Sevmediğim arkadaşlarımdan biriyse gelip tekrar uyurum." dediğimde kapıyı kapattı ve kulağıma fısıldadı.
"İnan bu misafirini görünce bir daha uyumayacaksın."
Ablamın itmeleriyle salona kadar gelmiştim.Gözüme ilk konser salonunda konuştuğum kadın çarptı.Sonra da ...Biri beni uyandırsın.Michael Jackson şu anda evimde ve babamla konuşuyor.Michael'ın gözleri benim olduğum yere dönünce somurtan suratı birden gülümsedi.
Babamın da bakışları bana dönünce koltuğu işaret etti.
"Otur bakalım."
İşaret ettiği yere baktığımda Michael'ın boş olan diğer tarafını gördüm.Ablamın itmesiyle kendimi koltukta otururken bulmuştum.Resmen Michael'ın yanında oturuyordum.Michael'ın bakışları televizyona dönünce televizyonda Michael'ın uçağa biniş anı veriliyordu.Bir ona bir de televizyona baktım.Bakışlarım ona dönünce anlamış gibi gülümsedi ve kulağıma eğildi.
"Dublörüm." dediğinde başımı salladım ve babama baktım.
"Oraya gidersen kendine bakabilecek misin?"
Babamın dediğiyle başımı hızlıca salladım ve konuştum.
"Kendime çok dikkat edeceğim.Her gün sizi arayacağım durumumu haber vereceğim telefonum hep açık olacak." dediğimde babam kadına döndü.
"Hazel bizim en küçüğümüz.Onun rahatı benim için çok önemli.Bunu sağlayabilecek misiniz?"
Kadın aynen babamın dediğini Michael'a çevirdiğinde Michael gülümsedi ve kadının kulağına bir şeyler fısıldadı. Kadın Michael'ın dediklerini aynen çevirdiğinde umutla babama baktım.
"Hiçbir endişeniz olmasın.Orada yani benim yanımda hiç rahat etmediği kadar rahat edecek.Eğer bir sorun olursa da direk sizi arayacağız."
Babam arkasına yaslanıp düşündüğünde hala babama bakıyordum.Birkaç saniye sonra bana döndü.
"Hazırlan bakalım." dediğinde Michael'a baktım.Kadın Michael'a fısıldadığında gülümsedi ve bana döndü.
Hızlıca ayağa kalktım ve babama sarıldım.
"Teşekkür ederim baba." dediğimde gülümsedi.
"Hadi çabuk ol bekletme misafirlerini." dediğinde hızlıca odama koştum.Hazırlanıp geldiğimde evdekilerle vedalaştım ve arabaya doğru gittik.Birkaç meraklı komşu baktığı sırada Michael çoktan binmişti.
"Kız o kim uzun saçlı.Ne olduğu bile belli değil." dediğinde hep yapmak istediğim şeyi yapmak için hazırlandım.Çantalarımı bagaja koyup camdaki teyzeye döndüm.
"Sanane yaşlı kokoş.Sen kendi işine baksana." deyip dil çıkardığımda kadın elini ağzına götürmüştü.Gülerek arabaya bindiğimde Michael bana bakıyordu.Ona baktığımda gülmeye başlamıştım.Benim gülmemle Michael da gülmeye başladığında derin nefes aldım ve koltuğa yaslanıp gözlerimi kapattım.Birkaç dakika sonra tam uykuya dalmak üzereyken bir yere çekildiğimi hissettim.Çok yumuşaktı ve melek gibi kokuyordu.Gözümü açacağım sırada bana sarıldı.
"Şştt.Sleep." dediği anda gözlerim tekrar kapandı ve kendimi uykuya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçücük Moonwalker
Fiksi PenggemarOnunla göz göze geldiğim an ona bir kez daha aşık olmam için yetmişti... TELİF HAKLARI HAYALLERİME AİTTİR...