Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Mel yarın salı değil mi?"
Melody artık bıkmış bir şekilde kafasını masaya vurdu. Kitap kafasını acıtmamıştı ama artık Chaeyoung'un çekiştirdiği kolu ve ve kulakları ağrımıştı.
"Kütüphanede olmasaydık şuan çığlık atardım."
"Ama adam akıllı bir soru sordum."
"Git takvime bak aptal!"
Dişlerini sıkarak söylemişti bunu Melody. Chaeyoung telefonu açtığında bugünün pazartesi olduğu yazıyordu. Yani yarın salıydı ve hoşlandığı kişi ile buluşacaktı.
"Evet yarın salı. Acaba yarın gelicek mi benle?"
"Ne bileyim Chae? Git yan masa-"
Melody Yan masadaki Chaeyoung'un hoşlandığı kızı keserken kız birden Chaeyoung ve Melody'nin masanın yanına geldi.
Melody hafif fısıldayarak konuştu.
"Geliyor seninki."
Chaeyoung bakışlarını tam karşısındaki kıza çevirdi.
"Merhaba." diyip karşılarına oturmuştu kız.
Chaeyoung'a çevirdi güzel göz konaklarını.
"Ah beni salı günü yemeğe çıkaracağını söylemiştin. Yarın salı?"
Chaeyoung hafif kekeleyerek konuşmuştu.
"Ha evet... Bende onu düşünüyordum tam... Yani şey seni değil... Yarını... Şey... Geçen gün bir hamburgerci de görmüştüm seni ve arkadaşını... Yani şey siz beni görmediniz ama şey işte-"
Chaeyoung sıçmış üstüne sıvamıştı. Melody zorla işin içine girmişti.
"Jisoo hani hatırlıyor musun geçen seni bir hamburgerci'de görmüştüm Jennie ile. Orda buluşabiliriz diyo."
Kızın suratı anlamsız bir şekilde Melody'e bakıyordu. Adını karıştırdığının farkındaydı. Ama bu pek bozuntuya vermedi.
"Şey peki." Sıcak bir gülümseme ile yanlarından ayrıldı.
Chaeyoung ise derin bir nefes alıp kafasını masaya vurmaya başladı. Yarın ne yapması gerektiğini düşünüp durdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
