Selamlar, sonraki bölüm final. Teşekkür yazımı yazmaya başlamadım daha aşırı stresliyim aynı zamanda, medyadaki fotoğraf çok hoş btw. Neyse boş yaptım, iyi okumalar.
"İyi değilim, kendimde de değilim. Yanıyorum Taehyung."
Bana olan tuhaf bakışlarından hemen sonra birkaç saat önce ilk defa tadına bakma fırsatı yakaladığım dudaklarına asıldım, cidden yanıyordum ve her yerim uyuşmuştu.
Öylece durup karşılık vermemesi sinirimi bozarken alt dudağını ısırdım, yine bir şey yapmadı. Sinirle geri çekilince bana şaşkınca baktığını gördüm, sanki bana söz vermemişti ve hâlâ korkuyordu benden, kalbimden.
"Sen cidden kendinde değilsin, gitsek iyi olur. Bu kadar çabuk sarhoş olacağını tahmin etmiyordum."
Kollarımın altından yakalayıp ayağa kalkarken birkaç kişinin kınayan bakışlarını hissediyordum üzerimde, sanki iki erkeğin birlikte olması yanlışmış gibi.
"Seni herkesin içinde öpemez miyim? Niye bize bakıyorlar, Taehyung, niye sinirlendin ne oluyor?"
Ne zaman bir kelime etsem çatılıyordu kaşları, kollarından kurtulup onu durdurmaya çalışsam da beraberinde ben de sürükleniyordum. Sonunda bardan çıkınca beni umursamadan bir hışım eve yürümeye başladı, niye böyle yaptığı hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama başım dönüyordu. Sokak lambaları üzerime doğru gelirken yere çöküp Taehyung'a bağırdım.
"Taehyung! Başım dönüyor al beni!"
Sesimi duymuş olacak ki beni kavrayan iki güçlü eli üzerimde hissettim, kollarımı boynuna dolayıp aynı hızda eve koştuğunu hissederken boyun derisini dişlerim arasına sıkıştırarak çekiştirdim.
"Kahretsin, kes şunu."
Kollarımı daha sıkıca boynuna sarıp esmer tenine feci yakışan morluklardan birisini daha bırakıp geri çekildim, sinirli ve zor durumda gibiydi.
"Durdum, oldu mu?"
Dediklerimi göz ardı ederek görebildiğim kadarıyla açık yeşil kapıyı açıp içeri girdi, hâlâ kucağındaydım ve bırakmak gibi bir niyeti yoktu.
Onun odasına, veya benim odama, ilerleyerek beni yatağa bıraktı. Onu istiyordum fakat gözlerim kapanıyordu, dayanamıyordum.
(Taehyung)
Bir daha Jeongguk ile bara gitmemem gerektiğini anlamıştım ilk seferinde, veya sadece viski ağır geldi.
Kolları boynundan yatağa düştü ve nefesleri düzene girdi, uyuyakalmıştı. Üzerini örtüp usul adımlarla odamdaki giyinme odasına giderek üzerimi değiştirdim, gri bir eşofman takımı giydim. Yüzüklerimi çıkartıp kutulara yerleştirerek odadan ayrılıp uyandırmamaya çalışarak yanına, arkasındaki boşluğa, yattım ve kollarımı ince beline sardım.
Belki istediğini yapmalıydım ama bunu yaparken kendime hakim olamamaktan korkuyordum, benden korksun istemiyordum. Bunu daha sonra Jeongguk ile konuşmayı aklıma yazarken gözlerimi kapatıp saçlarının kapattığı ensesine ufak bir öpücük bıraktım, o benim için özeldi.
(BİR HAFTA SONRA)
Bu gün her şeyin belli olacağı, Jeongguk'un ölüp ölmeyeceğinin belli olacağı gündü. Tam bir hafta önce bu gün benim için insana dönüştü, benim için dönüştü, bu yüzden ölürse kendimi affetmezdim asla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my merman, taegguk.
FanfictionTaehyung, denizin ona ne vereceğini bilmiyordu. seme taehyung, uke jeongguk. 1K; 141020