Bu gece gidebildiğim kadar geçmişe gidip anılarımı tekrar canlandırmaya çabaladım. Çoğu anım geri geldi çok şükür, hepsini an an yaşadım mutlu oldum, üzüldüm, şaşırdım, ya da keşke dedim. Geçmişin derinliklerine indiğimde gözümün önüne parçalar/resimler geldi hep. Mesela dikiş makinemizin çatı katına çıkan merdivenlerin altında oluşu, üzerine örtüörtülmesi ve benim birilerine küsüp onun altına saklanmam gibi. Ordan aklıma annemin iplik makaralarının yan tarafına çivi çakıp onları bir çivinin içinden geçirip ipine de birşeyler bağlayıp yine aynı çatıya çıkan merdivenlerden aşağı inşaat malzemesi taşıdığımı yani vinç operatörü olduğumu düşündüğüm aklıma geldi. Nedendir bilinmez sonra yine aklıma abimin müthiş kepçe modeli geldi ama nası göründüğünü hatırlayamadım, tek hatırladığım baya efektif, orjinale yakındı. Sonra hep evin içinde takılıp kalmışım diye düşünüp biraz dışarı çıkayım dedim anıların içinde. Aklıma hemen Jawa motorun kahverengiye kaçan kırmızı rengi, ellerimde onun ön tekerini çevirmeye çalışırkenki tozlar geldi, sonra motordan çıkan beyaz yağ yakan duman, çivi ile çevrilen ve çalıştırmaya çalışan Selami Amca ve tabi onun evlatları Murat, Özgür ve Özgül kardeşler. Ama benim daha çok anım Selami Amca ile. Her ne kadar gençliğinde nasıl görünüyordu bilmesem de ben onu bildim bileli, hep elinde ya da gömleğinin cebinde bir maltepe sigarası, yoksa da bana para vermesi ve ona marketten sigara almam, yani yıllar önce sigaraya başlamış olmam (taşımaya). Biraz deşelediğimde Selami amcayı balkonda otururken veya bağları budarken hatırlıyorum, evet bir de traktörünü park edişini ve park yerinden çıkarışını, sözlü olarak bildiklerim ise kardeşleriyle ortak işlettikleri bir arazilerinin olduğu, ve bu arazilerden sadece koca sene yetecek kadar şeker alabildiklerini hatırlıyorum, her sene arsayı satmaktan bahseden karısı canım 2. annem Fatma teyzem kocaman göbeğiyle gülerek "biz bişey anlamıyoruz ki bu işten, her sene azıcık hasat oluyor, en azından satıp parasıyla bi ev falan almalı" derken, anılar bir anda kesiliyor ve yıllar sonra yeniden yaşlanmış olarak buluyorum Selami Amca'yı. Yaşlılık ona beyaz/gri bir sakal vermiş. Artık maltepe içmiyor, hatta sigarayı bırakmış, düzenli namaz kılan bir hacı dede olmuş. Demek ki hafıza denen şey çok güçlü bişeymiş!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISA KISA
Mystery / ThrillerKısa hikayelerdir hayatı anlatan. Resmin tümü bazen sıkıcıdır