sessiz haykırış

37.bölüm

Azer 'in arabasını binanın önünde durdurup onun şaşkınlığına aldırmadan yanıma gelmesini bekledim

Azer = gülüm burası harabe resmen ne işleri var burda bu iki salagın

Karaca = duygu' ya ben ögrettim burayı salak filan deme hem manzarasını gör öyle karar ver

Azer = tamam nerden gidicez yanlarına merdiven filan yok mu

Karaca = ya hiç öyle agzını yüzünü ekşitme takip et beni

Azer = edelim bakalım

   Yıkılan binanın içine girince Çatıya çıkan tahta merdiveni kırılmıştı dudaklarımı büzüp azer'e  döndüm

Karaca = merdiven kırılmış yukarı nasıl çıkıcaz şimdi hangi gerizekalı kırdı bunu ya

Azer = tamam sen üzülme ben seni alıcam

  Azer duvardan destek alıp ikinci kata çıkınca beni almak için elini uzattı belimden tutup tek hamleyle yukarı çekti beni

Karaca = çok teşekkür ederim beyefendi

Azer = her yerimiz toz oldu halimize bak beyefendilik mi kaldı

Karaca = ama azerr şikayet etme artık

Azer = tamam etmiyorum daha çıkıcak mıyız yukarı

Karaca = yok şu tahta kapıyı açınca baskınn

Azer = o zaman gidelim şu bizim oglanı sinir edelim

Karaca = gün intikam vaktidir

   Tahta kapıyı azer'in açma  girişimi ile duvar ile birleşmesiyle gözlerim yerinden çıkıcak gibi oldu duygu ve yılmaz ayaga kalkmış yılmaz silahını bize dogrultmuştu

Karaca = ya azer kırdın ama

Azer = ee bu saglam degilmiş ben ne yapim

Duygu = Karaca sizin ne işiniz var burda

Karaca = benim mekanımı işgal ediyorsunuz bir gelim dedim

Azer = yılmaz indir lan o silahı

Karaca = ay evet ya şeytan doldurur indir şunu

Yılmaz = lan öyle girilir mi şeytan filan degil ben doldurdum zaten

Azer = sen ancak altına doldurursun oglum sok beline

Karaca = çay var mı

Duygu = var var gel

   Duygunun yanında dikilen yılmaz 'ı ittirip koltuğa oturdum duygu çayı elime verip hala dikilen kurtuluş kardeşlere döndü

Duygu = ee oturun hadi

Yılmaz = ee yerime geçti

Karaca =  yerime diyor ya bu nasıl sahiplenme benim kankam benim mekanım hani hatırla yılmaz

Yılmaz = ayıp ama benim sevgilim o gel abim gel biz de Yanyana oturalım

   Azer dikilmeyi bırakıp yılmaz 'ın yanına oturdu yüzünde hala memnuniyetsiz bir ifade vardı onada çay verip yerime oturdum

Karaca = duygu merdiven nasıl kırıldı

Duygu = yılmaz ' ın eseri

Karaca = nasıl becerdin acaba yılmaz

Yılmaz = saglam degildi hem abim de kapıyı kırdı

Azer = he o tahta kapı çok saglam çünkü