Okullar kapandı. Karneler alındı ve üç aylık koskoca bir yaz tatili beni bekliyor.
Kimsem yok. Daha doğrusu bir ailem yok. Bu yüzden bu yılın 18 ocağına kadar yurtlarda kaldım. Çok fazla arkadaşım oldu böylece.
18 yaşıma bastığım gün yurttan ayrıldım ve çocukluğumuzdan beri çok yakın arkadaşım olan İnci ile eve çıktık. Ha bu arada ben Bengi. İkimiz de Çanakkale'de okuduk. Okullarımız farklıydı evet ama olsun bu bizim arkadaş olmamıza engel olamadı. İnci ben 18 yaşıma girene kadar özel yurtta kalıyordu. Ama ben yurttan çıkınca birlikte kalmaya karar verdik. İkimizde Çanakkaledeydik sonuçta değil mi?
Son sınıf öğrencileri olduğumuz için de belli bir program ile belli bir tempo ile çalışıyorduk.
İşte böyle böyle akrep yelkovanı , yelkovan akrepi , günler günleri, aylar ayları kovaladı ve Haziran 19 da okullar kapandı. 20 ve 21 Haziranda da sınava girdik tabi.
Sınavlar iyiydi. Yaani idare eder çok da şey yapmamak lazım.
Pazar günü yani 21inde sınavdan çıktıktan sonra İnci ile birlikte eve dönüp eşyalarımızı toplayacaktık. Çünkü İnci ve ailesinin yanında olacaktım bu yaz. Behramkalede. Antik limanda otelleri var. Orada kalacağız daha doğrusu. Hem belki garsonluk falan yaparım para kazanırım fena mı? Artık reşitim ve annesi babası olmayan bir kız olduğum düşünülürse ve canı sıkılan bana para vermeyeceğine göre de para kazanmalıydım.
Eşyalarımızı toplayıp Troya caddesine çıktık. Niye mi ? E otobüse bineceğiz.
Biraz erken çıkmış olmalıyız ki neredeyse 25 dakika bekledik Ayvacık Birliği.
Yaklaşık 1 saate Ayvacık'a vardığımızda Eray amca yani İnci'nin babası garajda bizi karşıladı.
15 dakika sonra Behramkale'ye geldiğimizde evlerine geçtik ve biraz oturduk. Semiha abla yoktu. Eray amca onun otelde olduğunu söyledi.
Eray amca bizi bırakıp otele döndü ve biz bir süre evde dinlendik. Saat 4ü geçmişti ki ufak birer çanta hazırladık. İnci motosiklet kullanıyordu ve limana motorsiklet ile gidecektik. Kalan eşyalarımızı da Eray amca başka bir gün arabasıyla getirecekti.
Keyifli bir motorsiklet yolculuğunun ardından İnci bana oteli gezdirdi. Ardından kalacağımız odaya geçtik ve çantalarımızı bıraktık. 3 ay burada kalacaktık. Oda da güzel evet ama buradaki ortam, manzara paha biçilmez derecede güzeldi.
Odadan çıkıp mutfağa geçtik ve bir şeyler atıştırdık. Daha sonra da ufak bir yürüyüş yaptık ve otele döndük. İnci beni odaya bırakıp babasının ve annesinin yanına gittiğinde ben duştaydım. Bana ufak bir not yazmış ve yatağımın üstüne bırakmıştı. Şöyle yazıyordu.
Anacığımın yanına gittim beni bekleme bebeğim yat uyu dinlen güzelce tamaaaaam mı.... Geçe kalmam ve tam uykunun ortasında kapıyı çalıp seni uyandırmam.... Anahtarımı aldım seninki de aynanın önünde.... Seni seviyorum iyi geceler....
Zaten duştan çıktığım için üstümde bornoz vardı. Gidip çantamdan pijamalarımı çıkarıp giyindim. Bir bardak su içip ışığı da kapatınca yatağa geçtim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
İşte yeni hayatıma ilk adımımı atmıştım. Hadi bana kolay gelsinn...
Yeni bir kitapla karşınızdayımm.
İlk bölüm kısa biraz ama zaten tanıtım amaçlı bir bölüm bu o yüzden fazla uzatıp sıkmanın bir manası yok.
Umarım beğenirsiniz şimdiden çok teşekkür ediyorum okuduğunuz için...
Bolca yorum ve oy bekliyorum...
Diğer bölümde görüşmek dileğiyle...
2.8.20
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selvi Simin
Teen Fiction- Çok güzel görünmüyor mu? - Evet öyle. Yakamoz deniliyordu buna değil mi? - Aslında değil. - Nasıl yani? - Doğru bilinen bir yanlış. - Peki bir adı var mı bu durumun. - Var tabi. - Biliyor musun? - Biliyorum. - Hani madem biliyorsun acaba benimle...
