Saat sabah'ın 6'sıydı ve Alarm boğazı yağlanmış bir horoz gibi ötüyordu.
"Hey Rüstem Enough wake up" diye bir ses duyuyordu bu host babasının sesi Jacop'dı. Rüstem gözlerini açıp başında dikilmiş adama baktı, Jacop ona gülümsüyordu."Bu manyak herif niye beni hersabah böyle ağzını kocaman açıp gülümseyerek uyandırıyor?"
Diye düşündü kendi kendine, hemen ardından saati kapattı. İngilizce konuşuyorlardı elbette.
"Rüstem hadi kahvaltıya in"
Rüstem ona herhangi bir şey demeden yatağından kalktı Normalde olsa minnet eder diye düşünürsünüz degil mi? Ama bu adam bir acayip tuhaf birisiydi göz altları bazen morlaşıyor ve kendisi "hep uykusuz kaldıgından böyle oldugunu söylüyordu." Rüstem ayağa kalkıp dolabından kıyafetlerini aldı fakat Jacop hâla gülümseyerek onu seyrediyordu, dalgın gibiydi. Rüstem ona anlamsızca bakarken biranda uyanmış gibi kafasını sallayıp kendine geldi.
"Oh Evet Rüstem tabiki özür dilerim hemen sen takıl"
Dedi ve odadan çıktı. Rüstem siyah saçlı, elmacık kemikleri hafif belirgin, yüzü orantılı, badem gözlü bir çocuktu. Biraz biraz suskun birisiydi. Elini yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı ve üstünü değiştirdigi gibi direkt mutfağa indi. Mutfakta oturmuş kahvaltısını daha yeni bitirmiş Host kardeşini gördü ismi David'di Rüstem ona bazen "Davut" derdi. David
Uzun boylu, Siyah saçlı, Gamzeli, Yakışıklı, uzun boylu ve en önemlisi KASLIYDI. Okulda çok popüler bir çocuktu hem tüm etkinliklere katılırdı hem de basket takımındaydı. Evde Rüstem'e iyi davranırdı fakat okulda onu genelde görmezden gelirdi. Rüstem de pek umursamazdı zaten. Rüstem tabağına daha doğrusu Kaseye mısır gevregini ve sütü döküp yemeye başladı ki Jacop yanına oturup ona öylece gülümseyerek bakınca bundan rahatsız olup,"Ben doydum gitmem lazım"
Diyerek evden çıktı. Ön bahçeye Bahçe'ye çıktıgında güneş öyle parlak bir şekilde yüzüne vuruyordu ki Rüstem biranlığına kendini bayılacak gibi hissetti. Bu mahalle boydan boya Mğstakil Amerikan evleriyle sıralıydı. Sarı Okul otobüsü önünden geçip gitti, Rüstem'in bisikleti kenarda duruyordu onun kilidini çözerken Senegalli, Afrikalı bir başka degişim ögrencisi Arkadaşı Mustafa'nın geldigini gördü. Mustada siyah saçlı, Siyahi, uzun boylu, Kaslı bir çocuktu. Yalnız bir kusuru vardı ki biraz cesaretsiz birisiydi. Ayrıca Mustafa'nın babası Afrikada Kral'dı ve Mustafa haricin de iki oğlu daha varsı. Mustafa Hergün Rüstem ve billie ile birlikte okula bisikletle giderdi. Rüstem bisikletine bindi ve beraber sürmeye başladılar. Aynı zamanda konuşuyorlardı da
-Rüstem Bruh duydun mu?-N'olmuş?
-jennifer şu bizimle ortak biyoloji dersi alan kız hani
-E...Evet(kekeleyerek)
-Rüstem Bruh dün gece bir partide sarhoş olmuş ve anlarsın ya bruh şey hani fotoğrafları yayılmış bruh
-Vay anasını avradını ne diyorsun vay...
Rüstem böyle kansızlık yapan insanlara çok sinirlenirdi. İçinden küfür edip duruyordu ki Billie'nin evinin önüne geldiler ve onu beklemeye başladılar. Billie Pembe saçlı? Küçük burunlu, şirin mi şirin hoş bir kızdı, Çok zekiydi fakat o da Okulda az çok ezilsede bunu kimseye belli etmezdi.
"Merhaba Rüstem, merhaba Mustafa" dedi.
Onlar da aynı şekilde ona selam verdiler Billie Bugün girecegi derslerden ve çizdigi resimlerden söz ediyordu ki Mustafa da herzaman ki gibi Sanki Detroit'li bir zenciymiş gibi o aksanla konuşmaya çalışıyordu. Bu sırada okula yaklaştılar ve bisikletlerini okulun bahçesinde ki bisiklet demirlerine zincilerken özgüveni yitik zorba Jason onlara yaklaştı ve Mustafa'nın ensesine vurup
"Çıkarın bakalım haracınızı" dedi.
Rüstem normalde host aileden harçlık alırdı cebinde 10 dolar ve Türkiye'den kalma 20 lirası vardı. Bela istemiyordu Jason iyi yarı kalıplı sivilceli bir çocuktu tam bir hödüktü nezaman konuşsa ağzından salyalar çıkardı. Rüstem Cebinde ki 10 doları çıkardı ve
"Bu var hepsi bu" dedi
Jason on doları eline alıp incelerken Rüstem Billie ve Mustafa birbirlerine anlamsızca baktılar. En nihayetinde hödük Jason
"Bu olmaz sende daha para vardır çıkar" diyince
Rüstem cebinde ki 20 Türk lirasını çıkardı döviz kurlarından bihaber olan Jason herhalde üzerinde 20 yazdıgı için daha çok para olduğunu düşünerek
"20 Olur al bu doları sen bununla ciklet al gerizekalı" dedi.
Ve öfkeki öfkeli uzaklaşmaya başladı yolda birkaç kişiye omuz atmayıda ihmal etmedi tabiki Rüstem elini kaldırıp arkasından bakarak
"Bu çocuk harbi gerizekalı hadi 20 lirayı aldın ne var ne yok zapt etsene 10 doları niye geri veriyorsun?" Dedi.
Not:İlk sayfa böyle bitsin hocam acil işim var

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Allah versin kardeşim
Novela JuvenilOnun adı Rüstem en yakın arkadaşının ismi Mustafa kama host Abisinin ismi David ve bir diğer yakın arkadaşının yani o evet pembe saçlı kızın ismi Billie. Rüstem Amerika'da bir değişim ögrencisi evet evet öyle. fakat Rüstem Okuluna Sarı School bus il...