Daha saat 3 civarlarındayken, birden bire yatağından doğrulup telefonuna yöneldi. Alarmın çaldığını sanmıştı. Beyninin verdiği alarmla karıştırmış olmalıydı. Uyumak için daha çok zamanı olmasının verdiği rahatlıkla kendini morcivert renkteki, sert yatağa yavaş ve donuk bir şekilde bıraktı. Gözlerinin önünden geçen ışık süzmelerini bir kenara bırakıp, uykunun kendisini ele geçirmesine izin verdi.
Sarı yatay çizgileri olan stor perdenin aralarından süzülen güneş ışınları odaya ağır çekimde dolarken, yeşil renkteki gözlerini açtı. Uyku sersemliğinden olsa gerek garip sesler duydu. Biri onu çağırıyordu sanki. Yorganı üzerinden tek bir hamleyle kaldırıp, yataktan doğruldu. Fakat aklına gideceği okul gelince, bedeni anında kasıldı. Okuldaki yapmacık insanlardansa, sıcak yatağı daha cazip geldi. Bunun şimdilik olamayacağını bildiğinden, kıyafetlerini giymeye başladı. Havanın ölü bir beden kadar soğuk olmasını aldırmayarak, kısa kollu tişörtünü üzerine giydi. Odasının kapısından geçerek, salona adımlarını attı. Karşısında dikilen annesi, kumral ve ortadan biraz uzunca boyluydu. Kızını bu havada görmenin verdiği şaşkınlıkla gözleri olağandan fazla açıldı. Annesinin ısrarlı sitemlerinden sonra inadından vazgeçip üzerine bir kapşonlu giydi. Banyoya gidip,soğuk suyu yüzüne çarptı. İçinin soğuktan titremesini aldırmayıp, saçlarını düzeltti. Sıkı bir topuz yaptı. Aynaya baktığında gördüğü kişiyi sanki daha önce hiç görmemiş hissine kapıldı.
Annesinin kahvaltı için hazırladığı birşeylerden atıştırıp, evden hızlıca ayrıldı. Apartmanın merdivenlerinden inerken, aklına üşüşen hala cevaplanmamış soruları bir kenara fırlattı. Sokağa çıktı; kaldırımlara bastıkça, altından kayıyormuşta, ilerleyemiyormuş gibi geldi. Sağından solundan geçen insanlar, onun üzerine basıp yollarına devam ediyormuşçasına aceleci ve büyük adımlarla ilerliyorlardı.
Mavi, sırt çantasında bir şey arıyordu sanki; kalemler, defterler ve olmazsa olmazı koleksiyon defteri.-ona göre yaprak koleksiyonuydu.- Hala bulamamıştı, aradığı şeyİ. Tam karşısından gelen kişiye çarptı. Kafasını aniden kaldırınca, aynadan kendisine bakıyormuş gibi hissetti. Gözlerini ondan alamamıştı. Karşısında ki onu itekleyip -" Önüne baksana ya! " diye çıkışınca, bir rüyadaymış gibi kendine geldi ve hızlıca yürümeye başladı. Arkasından dönüp baktığında onun orta yaşlı, esmer bir bayan olduğunu kendisiyle alakası bile olmadığını farketti. Ne kadar olduğunu kestiremediğim bir süre boyunca orada kadının arkasından bakakaldı, ta ki kadın gözlerden kaybolana dek.
-------------------------------------------------------------Fikirleriniz önemlidir. En yakın sürede, daha uzun bölümler gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varsayı
Paranormal"Ya Herşey Beyninde Kurguladığın "Bir Oyundan" İbaretse..." Aklınızdan bütün hikayeleri çıkarın. Daha önce böyle bir kitap okumuş olamazsınız. 'Tüm hakları saklıdır.'