Bölüm 7

27 4 0
                                    

Hava aydınlanıyordu. Pencerenin yanındaki antika koltukta oturuyordu, perdeyi aralamıştı. Hangi günde olduğunu çoktan unutmuş olmalıydı.

Şu dışarıda ki ıssız sokakta, yürüyenlere anlatmak istediği tek şey; kendi karanlığında gömülen bir insanın diğer insanlara kesinlikle zarar veremeyeceğini kanıtlamaktı.

Kendini diğer insanlardan değişik hissetmeye başladığında, çevresindekilerin davranışlarının absürt olduğunu fark etmişti. Ve zamanla kendi karanlık dünyasına doğru çekilmişti. Ne kadar konuşsa da, ne kadar anlatsa da kimsenin onu anlayamayacağını kabullenmişti. Kabullendirmişlerdi.

Saçma ve çok konuşuyordu çoğu insana göre. Bir konu hakkında ki değişik bir yorumu herkese farklı gelip, çok değişik bir insan olduğunu çağrıştırıyordu. Hayatta bağlandığı birkaç şey vardı, o kadar. Müzik gruplarına, şarkıcılara, arkadaşlarına hiçbir zaman bağlanmamıştı.

Göz kapaklarına kendisinden başka kimselerin farkına varmadığı bir perde çekmişti sanki.

Hiçbir zaman yaşayan bir ölü olmak istememişti - kim ister ki?-

Lakin şimdi; nefes alan, konuşan, yürüyen biri olmasına rağmen insanlar tarafından düşünülmesi kısıtlanmıştı. Ölmek hiçbir şey. Hiçbir anlam ifade etmiyor, onun için. Kendini değil, kelimelerini asmıştı çoğu zaman. İnce boyunlarına kalın ipler bağlayıp, beyninin bir kenarına atılmıştı çürümüş cesetleri. Zaman zaman beyninden sızan kokular geliyordu burnuna. Kötü şeyleri, kötü anıları hatırlatan kokular...

Daha kurgulanmamış bir film yahut duyulmamış bir şarkı bulma çabaları boşa çıkıyordu. Yine en büyük darbesi kendi kelimeleri oluyordu. Yalnızca tek bir şeyden emindi; reçetelerle tedavi edilebilirlikten çok uzakta, derin bataklıklar vardı beyninde.


Migreni yavaş yavaş ensesinde hissediyordu. Ortamın karanlık olması daha iyi gelirdi genelde, ama o her seferinde tam tersini uygulardı. Perdeyi açtı, hafif sağdan gelen güneş ışıklarından birinin sıcaklığını alnın ortasında hissetti. Odasında kendisinden başka kimse yoktu,fakat çok gürültülü bir yerdeymiş gibi sesler duyuyordu. Alışmış olmalıydı ki, yüzünde bir kas bile oynamadı.

VarsayıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin