"Oydu." Harry tıslarcasına konuşunca Niall irkildi ve durakladı.
"Nasıl yani?"
"Sabah, eşyalarını çantasına koyarken bir lens kutusu koydu. Gördüm, rekli lens olduğunu söyledi." Niall'ın yüzünde bir acıma ifadesi oluşunca Harry başını yere eğdi.
"Tanrım, ben çok aptalım." Stresle elini saçından geçip yeri izlerken Niall eliyle sırtını okşadı.
"Hey, kendine neden hakaret ediyorsun, senin hiçbir suçun yok." Niall sevecenlikle konuşunca Harry Niall'ı aradığı için bir kere daha mutlu oldu. Daha önce sadece Louis konulu bir kere konuşmuşlardı ama Niall şimdiden yakın arkadaşı gibi ihtiyacı olduğunda ona zamanını ayırıyordu ve Harry bunun için bir teşekkür borçluydu.
"Louis beni koridorda reddedince," bir anlığına kalbi sıkışınca durakladı. Bu reddedilmeyi hala iyi kaldırdığı söylenemezdi. "Alex unutmak için dışarı çıkmakta ısrar etti. Ben unutmak istememiştim ama kabul ettim. Etmemeliydim. O zaman bunlar yaşanmazdı. Ayrıca Louis ona hayır işi gözüyle baktığımı sanıyor, şuna bak." İnstagram'ı açıp mesajları Niall'a gösterdiğinde Niall kaşlarını çattı.
"Geceyi Alex ile geçirdiğini nerden biliyor?" Harry bunun da cevabını bilmiyordu.
İç çekerek başını dizlerine bıraktı. "Bilmiyorum. Ama nasıl öğrendiyse öğrensin bütün şansım bitti. Artık bir daha yüzüme bile bakmayacak."
"Okulunu değiştirmeye çalışıyor."
"Ah, biliyorum, dün bunu açıkça gözüme soktu."
"Ama annesini ikna edemedi." Harry başı dizlerine yaslıyken gülümsedi.
"Bu güzel bir haber." Niall bu cevaba güldü.
"Ben bir konuşayım ve şu hayır işi ve Alex meselesi konusunda neler olduğunu öğreneyim."
"Bende dinleyebilir miyim?" Harry heyecanla başını kaldırdığında Niall bir an kararsız göründü.
"Bunun.. pek iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.. Senden şu anda pek hoşlanmadığını düşünürsek bu pek hoş olmaz?"
Harry nefesini dışarı üfledi. "Haklısın, bu doğru olmaz."
Niall anlayışlı bir gülümsemeyle oturdukları banktan kalkıp Louis'yi ararken birkaç adım uzaklaştı.
"Ni?"
"Hey Lou. Nasılsın?"
"Karışık? Nasıl olduğumu bilmiyorum. Üzgünüm. Kızgınım. Hayal kırıklığını da hissediyorum. Ama en baskını üzgünlük sanırım. Alex'in instagram hikayesini gördün mü?"
"Hayır görmedim."
"Geceyi Harry ile geçirmişler. Tam olarak neler olduğunu bilmesem de çıplak göğsünde yatıyor olması çok da hayal gücüne yer bırakmıyor değil mi? Kalbim acıyor Niall." Louis'nin hissettiklerini sesinden bile belli oluyordu.
"Ah Lou. Belki de düşündüğün gibi olmamıştır?"
"Alex tüm rezilliğiyle Harry'nin benim tarafımdan sapıkça çekilmiş fotoğraflarını okul dergisinde yayınladığında Zayn de bunu demişti. Sonra ne oldu?"
Niall iç çekince Louis konuşmaya devam etti.
"Harry Styles bana acınacak bir evsize yardım edermiş gibi randevu teklif etti. Olan bu."
"Bunu da nereden çıkartıyorsun?"
"Harry söylemiş. Bir de utanmadan bana neden kızgınsın diye soruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Luckiest Platonic ° Ls
FanficOkul takımlarının çekimlerini yapan okulun resmi olmayan fotoğrafçısı Louis'nin kısa basketbol şortuyla sahada koşturan Harry'i fotoğraflamak için bolca vakti var. Daha şanslı bir crush olabilir miydi? Ama okul dergisine yanlış fotoğrafları teslim...