"Onlar binin yüz katıdır. Sen 'bir'likteki 'bir'sin! Onlar dünyanın her karışındalar. Sen yalnızca buradasın. Onlar çalı çırpı kadar alışıldıklar. Sen mavi güllersin."*
Bay M, elindeki kitaptan bir kaç satır okuyup bana baktı. "Bu kitabın olayı ne?" Saf bir merakla sorduğu soru karşısında afalladım.
"Nasıl yani?"
"Verdiğin diğer kitapların kapakları sıradan bir siyah, fakat bu kitabın kapağı gökkuşağı renkleriyle donatılmış, üstelik sayfaları da renkli kalemlerle yazılmış. Bu kitabı özel kılan ne?"
"Diğer kitaplarda bir çok konudan bahsediliyor, bu kitap ise yalnızca sevgiden ibaret. Kalbi hızlandıran ve alışılmışın dışındaki sevgilerden; adamın adamı, kadının kadını, kadının adam olup kadını, adamın kadın olup adamı sevmesinden ibaret."
Bay M, bir süre düşündü. "Bu çok...özel ve güzel bir şey olmalı."
"Keşke herkes senin gibi düşünse." Dedim umutsuzca. "Dünyadakilerin bir çoğu buna karşı. Bu kitabın dünyanın sonu olacağını düşünüyorlar. Hatta bu kitabı okuduğu için şiddete, hakarete maruz kalan, öldürülen binlerce kişi var. Onlara göre Tanrı bu kitabı sevgiyi lanetlemek için yazmış."
Şaşkınlıkla yüzüme baktı, dudakları aralanmıştı. "Buna katılmıyorum, Bayan V. Dünyadakiler delirmiş olmalı." Elindeki kitabın sayfalarını incelerken dalgınca konuştu. "Tanrı, sevgiyi lanetlemek isteseydi bu kadar renkli yazar mıydı bu kitabı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölümün kütüphanesi | kısa hikâye
Short Storyyaşam ve ölüm iki yakın arkadaştır, yaşam ölüme sayısız kitap hediye eder ve ölüm onları sonsuza dek saklar. instagram-twitter: @nerossable