[X] 0

200 16 17
                                    

Odanın içinde yankılanan iç karartıcı müzik eşliğinde vücudunu ileri geri sallıyordu, gözleri açıktı ama hiçbir şey görmüyordu. Dalgındı, adeta müzikle hipnotize olmuştu. Ama aslında çok daha farklı şeylerle doluydu aklı, oturduğu koltuktan çok daha başka yerlerdeydi Cadı.

Annesini düşünüyordu.

Annesinin çığlıklarını düşünüyordu.

Bu müzik, annesi hayattayken, evlerinde hep çalardı.

Daha genç olmasına rağmen ruhunu yaşlandırıp duran bu hatıralar ona o kadar öfke veriyordu ki, kalbinde sevgiye neden yer olmadığını bazen anlıyordu.

Başarıyla yapabildiği bütün o lanetler belki de ölümden bile daha ağır cezalardı ama Cadı, kendini hala güçlü hissedemiyordu. Öfkeleniyor, öfkeleniyor ve adeta tüm dünyayı yakıp kavuracak kadar alevleniyordu ama gücü hala dünyayı gerçekten yakmak için yeterli değildi.

Ölümsüzlük büyüsüne ait bilgilerin yer aldığı kitabı önündeki masadan aldığı gibi müzik kutusuna fırlattı Cadı, ve çığlıkları bütün koridoru sardı. "Herkesten, her şeyden nefret ediyorum!"

Onun sesinin yankılarını duyan herkes koridoru anında terk etti. Kaçmalarını haklı çıkarırcasına Cadı kendini koridora atmıştı çok geçmeden. Gözlerinden durmak bilmeksizin süzülen yaşlar ona güçsüz hissettirdikçe daha çok sinirlendi, daha çok ağladı. Var gücüyle koştu sonu gelmeyen koridorlarında, kendine ait şatosunun. "Evrendeki en güçlü varlık olacağım, gerekirse kalan bütün varlıkları yer yüzünden sileceğim ama onu geri getireceğim!"

Kocaman kapılarını hışımla araladı kütüphanenin, içerideki herkes donakalmıştı. "Defolun!" Cadı'nın tek kelimesiyle, kütüphane artık boştu.

Günlerini, haftalarını kütüphanede büyü kitaplarını kurcalayarak geçirdi.

Buna rağmen hala gidecek çok, çok uzun bir yolu vardı.

werewolf: im changkyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin