Multi: Stella
İyi okumalar ❤️
Stella nın ağzından:
Aidan, beni aramasından 15 dakika geçmişti. Beni aradığı sırada salatalık maskesi yapmıştım. Şimdi hepsi boşa gitmişti.
Küvetten çıkıp bornozumu giyindim ve odaya çıktım. Üstüme Mickey yazan siyah bir tişört , altıma da bol paçalı bir pantolon giyindim.
Küçük altın sarısı sırt çantama bir kaç eşya ve yardım için mühürler ile ilgili büyü kitabını aldım. Hepsini çantaya sıkıştırdıktan sonra beyaz Mercedes-Benz arabamın anahtarlarını alıp okulun yolunu tuttum.
Yarım saat sonra oraya vardım.
Andrew İn arabası buradaydı. Demek ki benden önce gelmişler. Tam arabadan indiğim sırada, Aidan kapımda bitti. Merakla sordum. Yada kıskançlıkla desem.
"Kime mühürlendi kız... Yoksa A-anrew a mı?" dedim korkuyla. Abim bunu söyleyişime biraz şaşırsada bir şey demedi.
Bu beni daha da korkuttu. Kız Andrew a mühürlenmişti muhtemelen. Ama dur bir dakika, neden bu kadar üzüldüm ki şimdi ben?
Aaaa, doğru ya Andrew a karşı bir takım duygular içerisindeyim. Bu normal.
"Hu - hu, tık tık orada biri var mı Aidan dan Stella ya" dedi Aidan.
Ben kendime gelirken duygular gün yüzüne çıkıp göz yaşlarına dönüşürken, istemsiz oluşan hıçkırık ile yere çöktüm.
"Stella sen beni dinlemedin mi telefonda, ne dedim sana kız bir Aydınlık kurt ve Andrew İn daha küçük yaşta kaybettiği kardeşi o, istese de mühürlenen mez, sebep dersen, kız bana mühürlü. Hatta bu bile yeterli" dedi Aidan.
O anlatırken ne olduğunu hatırlayınca hafifçe kıkırdadım. Sanki az önce Andrew için ağlayan ben değilmişim gibi.
Aslında telefonum küvette mayıştığım için suya düşmüş Andrew İn Aidan a bağırması ile sadece bir kızın birine mühürlendiğini duymuş ama o kişinin kim olduğunu soracağım, sırada Andrew İn o kızı kucağında tuttuğunu duymuş ve kapatmıştım.
Meğer ben başından beri yanlış anlamışım. Bunu Andrew İn önünde söylesem muhtemelen utançtan kırmızı, mor, mavi hatta oldu olmadık yeşil olurdu tenim.
Aidan ın arkasında kalan revir kapısından
Andrew çıktı ve"Aidan, seni pislik, Stella yı arabadan indirip gelecektin, hemen hızlı gel bu arada o çok iyi gözükmüyor" dedi Andrew.
O derken muhtemelen mühürlenen kardeşinden bahsediyordu.
"Geliyorum" diye bağırıp ona doğru koştum. Hızımı alamayıp üstüne kapaklandım. Neyseki çok bir şey olmadan yerden kalktık.
Aidan ise bize sanki kıskanır gibi baktı. Kıskanmak mı dedim pardon öyle bir şey olamaz siz yanlış okumuş sunuzdur.
Aidan kızın yanına giderken, bizde onun yanına geldik. Kız cidden Üçüzlere benziyordu. Onun yanına çömelip
"Codladh" dedim kız can çekişirken birden benim büyümün altına girip uyudu. Ve bende gerekli olanları yapmak için kitaba baktım ve bir kaç büyülü sözcük söyledim.
Kız rahatlıkla nefes alırken, bende de diğerlerine baktım herkez uyumuştu. Saat kaç diye bakarken, Aidan ın rüyasında bir şeyler sayıkladığını duydum
"Amy... Amy..." diye sayıkladı. Kızın adıydı muhtemelen. Ama sonra söylediği söz ile duygudan duyguya evrim geçirdim. Gerildim, kız için üzüldüm, hatta onun için ağladım, bunun olmaması için dualar ettim. Ve ne olursa olsun yanında olmayı seçtim.
Amy in haberi yok ama 1 saat önce onu sevmeyen bir adam ile mühürlendi.
Huuuh, bittii👍