Yaz tatilinin ortalarında, Açelya ve ailesi birkaç hafta kalmak üzere memleketlerine gitmişlerdi. Açelya salonda yere bez sermiş annesinin önüne bıraktığı fasülyeleri kırıyordu. Onu duraksatan şey dedesinin sesi olmuştu.
"Zeynep, yanıma gel."
Zeynep kuzeninin adıydı ama o bunu sorun etmiyordu çünkü dedesinin hastalığı nedeniyle gelip giden bir hafızası vardı.
"Efendim dede?"
Kızın koltukta yanına oturmasını bekledi ve eliyle pencereyi gösterdi.
"Şu tepenin ardındaki düzlüğü görüyor musun?"
Açelya onaylamak için mırıldandı.
"Orası eskiden alabildiğine ağaçla kaplıydı." Adam biraz bekledi ve devam etti. "Sonra hepsini kesip götürdüler. Hatice çok ağladı. Yağmur yağdığı vakit mantar toplamaya giderdi o ormana. Severdi orayı."
Hatice, Açelya'nın iki yıl evvel vefat eden babaannesiydi.
Adamın gözleri manzaraya dalarken yutkundu.
"O ağlayınca ben de ağladım."
Kızın gözleri açıldı. Dedesini daha önce hiç ağlarken görmemişti. Hatta belki bu ailedeki hemen hemen kimse adamın tek göz yaşı akıttığını görmemişti.
"Ağladın mı?" dedi şaşırarak genç kız.
"Ne ağlaması? Ben ağlamam." dedi adam kaşlarını çatıp huysuz bir tavırla. Anlaşılan birkaç saniye önce söylemesine rağmen sözlerini aklında tutamamıştı. Düşündü, bekledi ve düşündü.
"Ne anlatıyordum ben sana?"
"Hatice babaannemi ve ormanı."
"Ah evet, orman. Ne güzel ormandı o. Hatice'm çok severdi."
Kıza yaklaşması için işaret yaptı ve sesini alçaltarak konuştu.
"Ona sakın söyleme ama ben Hatice'yi çok seviyorum."
"Niye söylemeyeyim ki?"
"O beni sevmiyordum belki. İsteğiyle evlenmedi sonuçta. Sinirlenmesin. Sinirli olunca hiç çekilmiyor."
Adam bastonundaki elleri titrerken kızın adını bu sefer doğru olarak söyledi. Açelya'nın meraklı bakışları adamın solgun gözlerindeydi.
"Açelya..Hatice gitti mi?"
Kızın boğazı düğümlendi.
"Gitti dede."
Adamın gözleri açıldı, yavaşça başını kaldırdı.
"Ben de gideyim o halde. Şimdi tartışacak adam arıyordur o. Yalnız kalmasın"
Adam buruşmuş elini kızın dizine yerleştirdi ve birkaç kez patpatlayıp kızın gözlerine baktı.
"O oğlanı sevmeyi sakın bırakma. Tamam mı? Sevmek güzel şey. Sevgi olmadan.." Bir elini havada salladı. "..mutsuzluk içinde ölür giderdik."
Açelya sulanan gözlerini kırpıştırdı gülümsedi.
"Seveceğim dede."