Yasak - Miraculous

14.bölüm🌙| Arşiv'in Küçük Sırrı.

Marinette Dupain-Cheng

Sabah saat 06.00'da kalktım. Benim için bir saat erkendi ama belki erkenden arşive girip bir şeyler bulabilirim diye düşünmüştüm. Hızlıca yataktan kalkıp lavaboya girdim ve rutin işlerimi hallettim. Ardından şimdilik rahat bir kombin giydim. Zaten birkaç saate festival başlayacaktı ve elbise giyecektim.

Sessizce odamdan çıktım ve arşiv kapısının önüne geldim. Hemen kapı kulpunu aşağı çektim ama kapı açılmıyordu. Birkaç kez daha denememe rağmen açamamıştım.

"Üfff."

"Bir şey mi lazım majesteleri?" Bir anda gelen ses ile irkildim. Arkamı döndüğümde hizmetçilerden biri ile karşılaşmıştım.

"Eee, arşive girmem gerekiyor da."

"Neden? Ayrıca, arşive sadece kral'ın izni ile girilebilir."

"Yaaa öyle mi? İşim biraz acildi..."

Hizmetçi saate baktı. Ardından gözlerini tekrar bana çevirdi. "Merak etmeyin uyanır şimdi."

"Tamam çok teşekkür ederim. Uyanınca bana haber verirsin olur mu?"

"Tabii ki majesteleri."

"Tekrar teşekkürler. Ve ah tamamen unutmuşum! Günaydın." Hafifçe kıkırdadığında bende kıkırdadım.

"Günaydın majeste." Yanından ayrılıp hızlıca odama girdim.

"Sabah sabah yaşadığım maceraya bak ya. Bu saate hizmetçinin ne işi var arşivin önünde! Öf!"

Kendi kendime konuşurken bir yandan da elimle kendime rüzgar yapıyordum. Birkaç dakika sonra hala kapının önünde olduğumu fark edince gidip yatağıma oturdum.

"Onlar bir şey buldular mı acaba..."

Telefonumu açıp iletişimde olabilmemiz için kurduğumuz gruba girdim.

Gizem Avcıları

Ay kraliçe: Bir şey bulabildiniz mi?
06.17

"Yuh ya mesaj gitmiyor hala mı uyuyorlar?" Sonra aklıma saatin daha erken olduğu dank etti.

"Off aptal tabii ki daha uyuyorlardır!" Kendimi geriye atıp uzandım. Telefonu ise yan tarafıma atmıştım.

O sırada mesaj sesi gelince hemen telefonu aldım.

Gizem Avcıları

1 okunmamış mesaj

Güneş kral: Daha yeni uyandım üzgünüm. Uyuya kalmışım. :(

Gülümseyerek elimi klavyeye götürdüm.

Ay kraliçe: Ya sorun değil. Ben biraz erken kalktım sanırım. Zaten giremedim arşive. 😒

Güneş kral: Niye ki?

Ay kraliçe: Babamdan izin almadan giremiyormuşum.

Güneş kral: :(

Ay kraliçe: Kahvaltı da onunla konuşacağım. Belki bulurum bir yolunu.

Güneş kral: Bende annemle konuşurum. Sonra tekrar burada konuşuruz.

Ay kraliçe: Olur. Bu arada günaydın. Bugün bu kelimeyi söylemeyi hep unutuyorum.

"Dur ne?!" Yazdığım cümleye şok içinde baktım.

"Ufff salaksın Mari salak salak salak! Çocuğa öyle denir mi? Of of of!"

O sırada tekrar bildirim sesi geldi. Korkarak telefonuma baktım.