=1=

181 18 2
                                    

Mezunduk. Hersey bitmişti. Sanki herkesle hem dost hem düşman gibi. 4 yıl gözümün önünden geçti bi an. Evet o gün okulumda ilk günümdü. Daha önce bir çok okul değiştirdiğim için çoğu kişiyi tanıyordum. Sınıfıma girdim. Ve ... İlk görüşte aşk gibi değilde daha çok hoşlanmaktı. Boş bulduğum bi sıraya bırakıp çantamı arkadaşlarımın yanına gitmiştim.

-Ilayda: Sarışını gördün mü Deniz?

-Fark etmedim?

-Çok tatlı bi çocuğa benziyor

-İlgilenmiyorum

Hâlbuki ben onu fark etmiş, adına siir yazip instagrama sırf o görsün diye atmıştım. Adını bilmesemde bi farklı bakıyordum ona Çınara bahsettim. Gidip konusiyim diye israr etti. Bende tabiki kabul etmedim.Aa ben bu arada kendimi tanıtmayı unuttum. Deniz ben. Biraz dengesiz inatçı fazlasıyla gurulu ve kıskanç e birazda tembel olabilirim.

Beni ben yapan bu yapım içten içe yok ediyordu beni. Dışarda, arkadaşlarımlayken gayet neşeli fakat kendi başıma kalınca kendimi sorguya çekip aynada mahvoluşumu seyrediyordum o gün fark etmiştim gözlerimin altı kıpkırmızı yastık kılıfım islanmis ve dudaklarım şişmişti. Ben hep böyleydim. Bişey olmasa, sevdiğim çocuk sevgilim olsada ağlardım. Sanırım psikolojik sorunlarım vardı. Tan benim için farklıydı. Dokunmadan, bakmaya kıyamadan sevdiğimden belki böyle olmusumdur.

Sevgili arkadaşım benim tek dostum Çınar Tan'la konuşmuştu. Telefon numarasını almış. Tan'a Deniz nasıl bir kız diye sormuştu. Cevabıda gayet olumluydu. Ama ne yazık ki ozamanlar onu sevmiyordum. Dedim ya hoşlanmaktı sadece. Sonraki hafta Tan'ın başka bir okula nakil istediğini öğrendim. Öyle canımı acıtmıştı ki bütün hafta sonum ağlayarak geçmişti.

Tan gideli 2 hafta olmuş ve ben hayatıma normal bi şekilde devam ediyordum ki Fırat yanıma geldi. Fırat Tan'ın yakın arkadaşlarındandı.

-Deniz eğer musaitsen seninle konuşmak istiyorum.

-Tabiki.

-Imm şey aslında ben Tan'ın yakın arkadaşıyım nasıl söyliyim bilmiyorum Tan senden hoşlanıyor. Bunu söyledim çünkü kendisi cesaret edemezdi ve seninle ilgili sürekli konuşuyordu bende çözümü seninle konuşarak çöziyim dedim.

-Hahahaha komikmiş arkadaşınla görünüşe göre işimiz var.

-Ee mesaj atsa konusur musun?

-Şaka mısın sen tabiki konuşurum.

Tan mesaj atmıştı o gün o kadar sevinmistim ki tırnağımı bile yemiştim. Oysa şimdi yasadiklarimi ozamanlar bilseydim asla sevinmezdim. Tan başka bi okuldaydi. Bu yüzden sanaldan konuşuyorduk. Onu sevdiğimi belli etmiyordum, arkadaş gibi davranıyordum.

Bir cuma günüydü sanırım Çınar'ın telefonunu alıp Tanla konuşmuştum. Onun beni ne kadar sevdiğini anlamistim. Besbelli korkuyordu. Salak Deniz tabi çocuğa arkadas gibi davranirsan korkar. Çınar'ın telefonundan ona beni sevdiğini söylemesi gerektiğini ve yüz yüze daha çok korkacağını söyledim. Oda haklı olduğumu en yakın zamanda herseyi anlatacağını söylemisti.

Eve gittiğimde ilk işim telefonumu ve tabletimi açmak olmuştu. Eveeeeet!!! Sonunda mesaj yazmıştı. Mesajında aynen şöyle yazıyordu;

"Deniz bunu ne kadar şu anda söylemek doğru ne kadar yanlış bilmiyorum ama senin kişiliğin herkesten farklı oluşun beni çok etkiliyordu sınıfa ilk girdiğin zamanlarda sana gözüm kayıyordu istemeden bakıyordum beni sevmeyebilirsin ama ben seni seviyorum yani eğer sende böyle bişey hissediyorsan haberim olsun ama böyle bişey yoksa arkadaşlığımız bozulmasın seni kaybetmek hayatımda isteyeceğim son şey."

Sonbaharda AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin