Bölüm şarkısı:
Çağan Şengül ft. Vedat Özkaya - Kör Kuyular20. Bölüm -
Riyakârlığın Sanrısı🍃
Bedenim zangır zangır titriyordu gördüğü gerçeklerin karşısında. Kalbimin ritimleri yavaşlıyordu onun sevgisini kaybettiğim her anda. Beklemiyordum.. Hem de hiç. Ama apaçık ortadaydı olanlar işte. Belki de sadece riyakârlığın sanrısıyla serilmişti her şey, gözlerimin önüne..
***
Yudum yudum içirilmişti bana yalanların zehri. Her yudumda kör etmişti doğrulara karşı bu zehir beni..
Şimdi doğruların panzehriydi avuçlarımın içerisinde olan. İçip içmemekte kararsız kaldığım çaresizce bir an.
İhanet sırtıma bir mızrak gibi girip, göğsümden kalbimi sökercesine çıkmıştı. Dağlara dayadığım güvenim zamansızca yıkılmıştı. Sevgi delik bir hortumun su kaçırdığı gibi delik deşik olmuş damarlarımdan hızlıca süzülmeye başlamıştı.
O an her türlü duyguyu taşıyan içimi bir anda bir boşluk kapladı. Hemen ardından da o boşluk büyük bir nefretle doldu.. Doldu ve gözlerimden göz yaşı olarak taştı.
Her şey koskoca bir yalan mıydı yoksa yalan olan her şey benim hayatım mıydı?
Her yanım içinde olmak istemediğim anlarla ve bir kez daha hissetmek istemediğim güvensizlik duygusuyla çepeçevre kuşatılmıştı. Gözyaşlarım fütursuzca dökülüp hiçliğe karışırken onlara bir anlam yükleyemiyordum doğrusu. Gerçi neden ağlıyordum ben?
Yamanın ihanetini yedirmediğim için mi yoksa ihanetini bu kadar çabuk kabullenebildiğim için mi?
Kardeşimin bugün çalındığını öğrendiğimiz ajandası Yamanın arabasından çıkmıştı.. Daha ne denir bilmiyorum. Şunu biliyordum yalnızca.. Bu olay içimde bir daha dikilemeyecek binaları yıkmıştı. O binalar da tam da üzerime yıkılmış, beni bir tutam ışığa muhtaç bırakmıştı. Şimdi ölmemiştim. Ama zaman geçtikçe ben de bitecektim.
Gökyüzü karşımdaki adamın gözleri kadar kararmıştı şimdi. Yamanın arabası hâlâ evimin önünde ben ve Yamanda arabanın içerisindeydik. Peçete almak için açtığım torpidodan çıkan kardeşimin defteri ellerimin arasında, gözlerim karşımdaki adamda. Zaman durmuştu sanki. Orada durmuş, birbirimizle yüzleşmemiz için bize bir kaç saat ayırmıştı.
Ama ikimizde suskunduk. Ne ben bu defterin onun arabasında ne işi olduğunu soruyordum. Ne de o bana bir açıklama yapmaya yelteniyordu. Teni gibi soğuktu bakışları. Sadece beni izliyordu.
Gözlerimden damla damla akıp giden hayal kırıklıklarını gömüyor muydu?
Firar etti bir göz yaşı daha sol gözümden. Durduramıyordum kendimi. Konuşamıyordum da. Sadece ağlıyordum. Her zaman olduğu gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA I - II
General FictionYaralar kapanabilirdi belki ama yalanlar asla. Yaraların izi, yalanlarınsa gizi hep kalırdı..