"Öyleyse şunu da iyi bilirsin. Ben ihaneti asla affetmem."
Sözlerinin ardından zift karası kanatlarını çıkarıp masmavi gökyüzünde ortadan kayboldu güzel tengu. Arkasında büyük bir pişmanlıkla yanan sevgili tilkisini bırakarak.
Dazai gökyüzünde kaybolan tengunun arkasından baktı, uzun bir süre sonra arkasını dönüp evinin yolunu tuttu. Nasıl olsa tengunun üstüne o fark etmeden yerleştirdiği yapraktan yerini bulabilirdi.
Onu bir daha kaybetmeyi göze alamazdı.
Dazai evine varınca kendisini bekleyen Odasaku ve Ango'yu görünce donup kaldı. Normalde varlıklarını hissederdi ama aklı hala kızıl saçlı güzel tengusuyla öyle doluydu ki fark etmemişti.
"Tahmin edeyim sonunda onu buldun değil mi?"
Ango elindeki çayı yudumlarken cevabını bildiği soruyu sordu. 100 yıl sonunda bulmak istediği kişiyi bulmuştu dostu ama pek mutlu gözükmüyordu. Gerçi Ango ve Oda bunun nedenini biliyordu. Kızıl tengu onu kolay kolay affetmezdi.
"Evet buldum ve inanabiliyor musunuz? Hiç değişmemiş hala ilk günkü gibi."
Dazai aklında bugün gördüğü sevgilisinin silüeti ile pencereye ilerledi elinde en kıymetli eşyası, sevgili tengusunun hediyesi olan kiseruyu tutarak hayallere... aslında anılarına daldı.
Chuuya sonunda yeteri kadar uzaklaştığını düşünüp ağaçların arasına daldı. Yavaşça yere inip kanatlarını gizledi. Bugün o aptalı görmeyi beklemiyordu.
Hala değişmemiş olması onu sinir etmişti. Tek fark Chuuya'nın aldığı sağ gözünün olduğu yerde bandaj vardı. Boynundaki küçük keseyi çıkarıp içinden Dazai'nin gözünü çıkardı.
O günden beri gözü asla yanından ayırmadı. Aslında onu atacaktı ama içi bir türlü el vermedi. Zavallı yalnız tengu hala o tilkiye deli gibi aşıktı.
Kendine itiraf ediyor, etmesine ama ihanete uğradığı gerçeği yüzüne tokat gibi çarpıyor bu da içindeki kin ve öfkeyi açığa çıkarıyordu.
Gözü tekrar keseye koyup yürümeye devam etti. Onu izleyen bir çift gözden habersiz.
(Aslında burda bitirmeyi düşündüm ama çok kısa olurdu.)
Dazai içine bir anda sıkıntı girmesiyle derin bir iç çekti. Bu neydi böyle içi sıkışıyor sanki kötü bir şey olacakmış hissi bütün vücuduna yayılıyordu. Pencereden bakmayı bırakıp arkadaşlarına döndü.
Oda ve Ango dama oynuyordu. İkiside çok ciddiydi, bu hallerine hafif kıkırdadı. Çok tatlılardı. İkiside ciddi bir yüz ifadesiyle karşıdaki kişinin hamlesini düşünüyor hesap yapıyordu gerçi kazanan yine Ango olacaktı her zamanki gibi.
Dazai bunları düşünürken bir anda sağ gözünün olduğu yer ağrıyınca acıyla inledi. Gözünün olması gerek yer zonkluyor Dazai'nin acı çekmesini sağlıyordu. Dama oynayan ikili Dazai'nin acı dolu sesini duyunca yanına koştular.
Dazai kendini azda olsa toparladığın da gözünü açtı ama gördüğü şey şaşkınca donup kalmasına neden oldu. Sağ gözü görüyordu ama gördüğü şey hiçte güzel değildi.
Chuuya kanlar içinde yerde yatıyor elini uzatmış gözü almaya çalışıyordu. Dazai hemen yerinden kalkıp evden çıktı. Yerleştirdiği yaprak sayesinde gittiği yeri biliyordu.
Biri daha olduğunu Chuuya'nın göğsüne bıçak gibi inen elle anladı. Dazai'nin nefesi kesilmişti hemen tilki ateşine dönüşüp kızılın olduğu yere vardı ama çok geçti ona bunu yapan kişi kaçmış gözüde almış geriye kanlar içinde kalan tenguyu bırakmıştı.
🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Bu bölüm kısa oldu ama ne yapak umarım sonraki bölümü daha uzun yazarım.
Bu arada bu spoiler olucak ama içiniz rahat etsin sonu angst bitmeyecek hadi gene iyisiniz ehdhdhhxhxhx
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kiseruyu merak edenler için pipo gibi bir şey aslında gibi demeyelim pipo yani xhxhxhxhxhx
