PASSENGER

My life sucks identical why are you pushing more dear mommy

MULTİMEDİA LEO
Bir türlü uyuyamıyordum yatak odasında 3 tek kişilik yatak vardı benim yatağım duvarın dibinde olandı. Bildiğiniz yan odada tepiniyolardı! Kate koltukta uzanmış müzik dinliyordu. Ne kadar da rahat gözüküyordu. Melody mışıl mışıl uyuyodu prenses. En sonunda dayanamayıp hışımla yataktan kalktım. terliklerimi ayağıma geçirip kendimi dışarı attım. Yok artık kapıdan çıkanlara göre baya yan odada parti veriyolar. Tam onların kapısının önünden geçip Milo'ların kaldığı odaya gidicektim ki kapı biran ardına kadar açıldı. Adını bilmediğim kumral çocuk gelip 'Hayrola yine mi sen?'' Off hee yine ben çok özledim seni bir özlem hatır sorayım dedim. Ben ona cevap vermeme gerek kalmadan çok şükür karşıdaki kapı açıldı ve Derek dışarı çıktı. Keşke Milo olsaydı. ''Ooo Alessandra bakıyorum arkadaş edinmişsin, tam senlik.'' Bide sen başlama. ''Bunlamı? Komik olma Derek Milo'yla konuşmak için size geliyordum ama şansa bian kapı açıldı. Neyse Milo odadamı?'' Bian kumral çocuk afallasa da kapıyı kapatıp içeri girdi.

Zamandan istifade bende kendimi Milo'nun odasına attım. Tualet kapısına yaslanmış Fenerbahçeli bi kızla yiyişirken bulmayı beklemiyordum ama Milo çocukluğumdan beri tanırım. Hep böyle çapkındır. Milo beni görünce bozuntuya vermedi. Mal gibi dikildiğimi fark edip buzdolaplarına ilerledim. Kapağını açıp öylesine göz gezdirdim, ve buzdolabı ağzına kadar doluydu. İçinden bolca su ve içecek alıp ayaklandım tam odayı terk ediyordum ki Milo kızın ağzını kemirmeyi bırakıp bana dönmüştü. Bana mahçupca gülümsediğinde ben sadece yanına ilerleyip elimi omzuna koyup ''Esmerleri sevmiyorsun zannediyordum. Büyük gelişim ama umarım biliyorsundur yarın Fenerbahçe kızlarıyla maçımız var ve mecburen sizde izliyeceksiniz. O takımı alkışladığını görürsem bacaklarını kırıp götüne sokarım ona göre'' diyip tatlı bir şekilde gülümsedm ve odayı terk ettim.

Odma ilerleyip kapıyı çaldım. Birkaç dakikadır kapıyı tekmeliyordum. Yan odadan kısa boylu tahminimce Guard olan çocuk gelip ''Kızım manyakmısın açmıyolar kapıyı anla. Delimisin nesin uyumaya çalışıyoruz şurada.'' Ben sizin iğrenç müziklerinizi çekiyordum ama. ''Kes sesini be'' Cidden sebepsiz yere sinirlenmiştim. Belkide herkes çok üstüme geliyordu.

10 dakika sonra Melody kapıyı açtı. Prenses belli uykudan yeni kalkmış. Onu geçip bavuluma ilerledim voleybol çantamı alıp antrenman için hazırlanıcaktık. Ben sadece Melody ve Kate ile anlaşabiliyordum. Diğer kızlar başka odalarda kalıyordu ve galiba başka katta. Eşyalarımızı hazırlayıp odanın dışına çıktık. Fenerbahçelilerde hazırlanmış ve asansöre doğru harakete geçmişlerdi. Derek'lerde hazırdı hep beraber asansöre yürürken Melod konuşmaya başladı ''O kadar da tipsiz değillermiş bence'' diye fısıldadı benim ve Kate'in duyabileceği bir şekilde

Asansör kapısı açıldığında herkes sıkış tıkış asansöre bindi. Ben bildiğiniz camı öpüyordum. Kızlarla hep beraber sahaya doğru yürüyorduk.

Yok artık 2 basketbol sahasının ortasındaydı voleybol sahası. Tamam yan yana olucaklarını biliyordum da ortasında mı?!

Soyunma odasına doğru ilerledik ben en sondaki dolabı kaptım. Çantamı içine atıp kıyafetlerimi çıkardım. Siyah pantalonumu çıkartıp altıma kırmızı galatasaray şortunu giyindim. Üstümü çıkartım sarı kırmızı t'shirtü giyindim öncelikle siyah dizliklerimi ayağıma geçirip beyaz voleybol ayakkabılarımı giyindim. Bütün kadro hazırdı beni bekliyorlardı çünkü ben malesef ki takım kaptanıydım.

Sahaya vardığımızda erkekler bizi süzdü ben arkamı dönmüştüm. Biri ıslık çalınca kim olduğuna bakmak için arkamı döndüm. Derek bana gülümseyerek bakıyordu. Off bu çocuğun hormonları tavandı. Kate Derek'in yanından geçerken Derek Kate'in poposuna vurdu. Kate bi hışımla arkasını dönüp Derek'e tokata attı. Kumral saçlı çocukla biran gözlerimiz birleşti. ama sadece 1 saniyeliğine. Biz antrenman için ısınmaya başladık 30 dakikadan sonra antrenmana başladık. İlk 6da ben Kate Melody, Moly, Tiffanny ve Alexi vardı. Antrenman 2 saattin ardından bitti.

Soyunma odalarına vardığımızda ben kendimi duşa attım. Herkes dışarı çıkmıştı. Havlumu alıp kendime sardım havlu bana kısa geldiği için kalçalarımı çok zor kapatıyordu ve galba biraz gözüküyordu. Saçımı taradım önce. Tam havluyu çıkaracaktım ki. Kapının açılmasıyla olduğum yerde zımbalandım. Kim olduğuna bakmak için bakışlarımı kapıya yönlendirdiğimde giren kişiyi görmemle tüm vücudumu korku kapladı. Ağzımdan önce kısa çaplı bir çığlık ardından ''Sen!'' kelimesi çıka bilmişti.