"Maria" diye seslenen arkadaşıma bakıyordum. Seslenen Jessica idi. Jessica uzun saçlı orta boylu ve sevecen bir tipe sahipti. Yanıma geldiğinde koridor da yanyana yürüyoruz. Bana "neyin var" diye sordu. Yanıtlamadım, aklımı kurcalayan o kadar konu vardı ki...
En sonunda sessizliği Jessica bozdu. "Seni bu kadar dalgın görmemiştim." dedi. Haklıydı bende kendimi bildim bileli hiç bu kadar dalgın hissetmemiştim. Sadece Jack'i düşünüyordum. Bugün okulda onu hiç görmemiştim. Sanki onu göremeyince nefes alamıyor, onu düşünmeden edemiyordum.
İçimden "Jack'i sevdiğimi kimse bilmemeli".