Omuz silktim annemin ağzıma tıkmaya çalıştığı çorbaya. Cidden bu kadın bu çorbanın içine ne koymuş?
"Annecim bunu içmezsen iyileşemezsin ki ." dedi annem ve dudağını büzdü."Anne , yorgunluktan bayıldım ve artık çok iyiyim. Ve ayrıca, dudağını büzünce o çorbayı içmiyeceğim." Annem hemen yüz ifadesini düzeltti.
Annem kaşığın yarısının tabağa döküldüğünü görünce kaşığı tekrar tabağa daldırdı. O an kapı çaldı.Aklımın bir köşesine bu kapıyı çalan kişiye teşekkür edeceğimi yazdım.
"Geçmiş olsun canım benim. Olanları duydum." Hayır hayır şimdi Merve'yi çekemez... Çikolata mı var onun elinde ?
"Aa Merve ?" dedi annem de."Annceiğim Merve yan komşum." Annemin yüzünde bir gülücük. Annem yakın arkadaşımın bu kız olduğunu sanardı.Ama ben Çınar'la takılırdım hep."Geçsene içeri tatlım.." dedi annem.
Ben onlara bakmadan önden içeri girdim ve her ne kadar kendimi iyi hissetsem de koltuğa yayılıp battaniyeyi üstüme çektim."Anne bayıldığım sıra Merve ' nin abisi Umut yanımdaydı." dedim.Merve de gururla gülümsedi.Neden bu kız gülüyodu ki ?
Annem ' anlamadım' der gibi bir bana bir Merve' ye bakıyordu."Mervecim, ben abin olduğunu hatırlamıyordum." dedi annem.Merve'nin yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi gözlerini kaçırdı.
"Ya abim bizim okulda okumadı ya ondandır." dedi.Ama yüzünde bir telaş vardı.Bende bir abisi olduğunu hatırlamıyordum.Neyse.
"Anne Abim nerde? Gelsin götürsün beni."Annem gözlerini Merve'den aldı ve bana baktı.Kaşlarını çattı."Saçmalama bu halinle nereye gidiceksin.Hastasın annecim sen." dedi annem.
Telefon çaldı.Elime alıp ekrana baktığımda 'Umut' yazınca açıkcası şaşırdım.Telefonu meşguke attım ve anneme dönüp " Ben bi odama çıkıp geliyim anneciğim" dedim ve anneme öpücük attım.Annemde gülümsedi ve gözünü olumlu anlamda açıp kapattı.
Koşar adımlarla merdivenlerden çıktım ve odama geçip kapıyı kapattım.Derin bir nefes aldım ve rehberden Umut ' un adını bulup aradım.
"Beni aradın."
"Evet.Napıyosun."
"Evde sıkıntıdan patlıyorum.Sen?"
"Apartmanın önündeyim.Sanırım lunapark sözüm yarıda kalmıştı."
"Yani evet."
"İyi o zaman.Hazırlan."
"Olurdu ama annem izin vermiyo."
"Sen onu bana bırak."dedi ve telefonu kapattı.
Dediği gibi.Annemi ona bırakıcaktım.Dolaptan bir kolu açık mavi badimi, ve açık renk kot şortumu çıkardım.Onları giydikten sonra siyah spor ayakkabılarımı giydim ve saçlarımı fazla salaş olmayan bir topuz yaptım.Kafama da siyah kurdele bağladım.
Merdivenlerden koşar adımlarla çıktıktan sonra karşımda Umut'u annemle gülüşürlerken gördüğümde ağzım iki karış açıldı."Ağzını kapat ağzını." Sanırım kimin dediğini söylememe gerek yok .
"Heh Senem de geldi." dedi annem ve elime bir miktar para sıkıştırdıktan sonra bizi beklemeden kapıyı açtı ve "Görüşürüüüz." dedi.Anneme ne dedi bu çocuk ?
"Anneme ne dedin sen?" dedim kaşlarımı kaldırıp hafif tebessüm ederek."Sadece konuştum." dedi ve kapımı açtı.Bu çocuk... İyiydi işte.Ben içeri oturduktan sonra kapımı nazikçe kapattı ve arabanın önünden dolaşıp o da içeri oturdu.
Motoru çalıştırırken "O uçan atmıdır her ne boksa ona binmiyeceğim." dedi ve telaşlı bir yüz ifadesiyle bana baktı.Hey bu çocuk böyle çok tatlıı! Bende söylediklerine karşılık sadece kahkaha attım.
Aslında yol boyu hiç birşey yapmamıştık.Belki bu seferki lunapark gezimiz harika olurdu.
Yol boyunca birşey yapmamıştık. Derler ya , sadece havadan sudan konuştuk. Hava yaz tatilinde olmamıza rağmen bunaltıcı değildi , aksine rahatlatıcıydı.
Arabayı ilk bulduğumuz yere patkettikten sonra arabadan indik. Ben etrafı incelerken elimde bir el hissettim. Umut'a dönüp 'noluyo' dercesine baktığımda "Bu kadar kısa giyme , herkes sana bakıyor." dedi. Hadi ama! Samet'den sonra şimdi sıra Umut ' da mı ?
"Senin uçan at dediğin ve biz insanların atlı karınca dediğimiz şeye gidiyoruz." dedim ve kafamı geriye atarak kahkaha attım.
Derin bir nefes verdi ve "Birincisi ben insan değilde ne oluyorum , ikincisi o uçan ata binme konusunda ciddi değilsin. Değil mi ? "dedi telaşlı yüz ifadesiyle. Kaşlarını kaldırmıştı ve dudağını büzmüş , bana bakıyordu. Ya bu çocuk bu gün gözüme çok tatlı görünüyor!!
"Birincisi insan gibi durmuyorsun ikincisi de ciddiyim." dedim ve elimdeki elini sıktıkran sonra onu atlı karınca-uçan at- nın oraya götürdüm. Önümüzde 5/6 kişi vardı ve hepsi çocuktu.
Sonunda sıra bize geldi ve ikili atların önünde durduğumuzda elimi bıraktı. O el orda iyiydi ama .... neyse artık idare edicez.
Ben mutlu mutlu ata binerken o da bir o kadar mutsuz biniyordu karşısındaki ata. Onun haline güldüğümde " Ne var ilk defa biniyorum." Dedi. Tatlı mıydı ne ?
Kafasını atın boynuna gizlemeye çalıştığını gördüğümde bir an cesaret eldi ve elini tuttum. Sanki benim cesaretim ona geçmiş gibi baygın bakışlarını önce ellerimize sonra bana çevirdi.
Sonra yüzüne 32 diş dedikleri gülümsemeden yerleştirdi. Şu an mutluydu. Neden bilemiyorum , ben de mutluyum. Hayır ona karşı birşey hissettiğimi sanmıyorum. Sonuçta Ertan.. her neyse.
Atlı karınca durmuştu artık. İndikten sonra olduğum yerde durdum ve başımı eğerek ona baktım." Binmiycem diyene bak , yüzünde güller açıyo." Dedim ve kahkaha attım.
Yüzündeki gülümsemeyi sildi ve "Ne alakası var be , Allah Allah. Hiçde bile. Aklıma bir fıkra geldi de ona güldüm." dedi. "Hıı tabi tabi" dedim ve sırıttım.
Biz öyle el ele tutuşmuş yürürken karşımda kocaman bir ayıcık. Hani şu oyunlar var ya , ördek vurursun kazanırsın. Ondadı. Benim ayıcığa karşı zaafım var zaten.
"Umut. O tatliş ayıcığı istiyorum."dediğimde yüzünü buruşturdu."Sadece iste ama olur mu?" Dediğinde kahkaha attım.
10 dakika sonra
"Ya olum ben sana iki katını veriyim paranın , uğraştırma beni."dese de Umut adam vermekte ısrarcıydı.
Derin nefes alıp sesli bir şekilde dışarı verdi ve " İyi madem yolla silahı"dedi. Adam silahı Umuta fırlattığında Umut tek eliyle tuttu. İlk denemesinde olmasa da ikincide vurdu.
Adam bana doğru bakıp " Sanırım bu size " dediğinde ellerimle alkış yaptım ve adamın bana uzattığı ayıcığıma kocamaaan sarıldım.
Umut' a dönerek " Adı uçan at olucak." Dediğimde dil çıkardı. İyiydi Umut. Hatta belkide çok iyiydi. Ama Ertanla daha yeni bitmisken ... bilemiyorum. Ona aşık olduğumu sanmıyordum. Hoşlanmıyordum da.
Ayı o kadar ağırdı ki kollarım ağrımıştı. Umut'a dönüp " Umuuut. Taşısanaaa." Dedim. Her ne kadar oflayıp puflasa da uçan atımı omuzlarına aldı.
---
Apartmanın önünde boş bir yere parkettikten sonra arabadan inmeden önce "Umut , çok güzel bir gün geçirdim. Teşekkür ederim. "Dedim ve arabadan indim. Umut da arkadan uçan atımı aldı ve asansörün önünde durduk.
Asansörden bizim katın dügmesine bastıktan sonra yukarı çıktık. İndik ve bana dönüp " Senem" dedi. Cümlesinin gerisi yanağıma kondurduğu öpücüktü.
Merabaaa . Bu bolumu yazarken coook zorlandim. Bolumun yarisi silindi tekrar yazdim. Bir de telden yaziyorum. Umatrm begenirsiniz.
Daha once de soylemistim. Kapak yapabilecek var mi ?
Vote ve guzel yorumlarinizi bekliyoruuum :*