Murat Ceylan Wish ile Hayal Et✨

-4-

Sabah gözlerini açtığında mükemmel bir kokunun içinde bulursun kendini. Murat'ın kokusu etrafı sarmıştır. Kollarını beline dolamış, yanağını başına yaslamış bebek gibi uyuyordur. Bu halini çok seviyorsundur. Kusursuz bir masumiyet. Yüzünü incelersin bir süre. Uyuyor olmasını fırsat bilip elini yavaşça yüzünde gezdirirsin. Kirpiklerini, elmacık kemiklerini, dudaklarını, çenesini okşarsın onu uyandırmamaya özen göstererek. Çok güzeldir. Her şeyi... Saçları, yüzü, sesi, hareketleri. Her şeyi mükemmel bir adamdır o. Elin boynundaki eski yerini alırken uzanıp çenesine bir öpücük kondurmaktan alıkoyamazsın kendini. Gözlerini kırpıştırıp yavaşça aralar göz kapaklarını. Güneş ışığının vurduğu mavi gözleri parıl parıl parlarken, ışıktan rahatsız olmuş olacak ki anlamsız mırıltılar çıkarıp kafasını boynuna gömer ve belindeki kollarını sıkılaştırır. Sen de bu sırada daha rahat yatması için kolunu başının altından geçirirsin. Yüzüne yayılan gülümsemeyle yanağını Murat'ın yüzüne sürtersin ve yavaşça saçlarını okşamaya başlarsın. Diğer kolunu da sırtına sarmış, onun sana yaptığı gibi vücudunu kollarının arasına hapsetmişsindir. Murat'ın sıcak nefesini boynunda hissetmek paha biçilemez bir histir senin için. Odanın her yeri Murat kokuyordur ve bu da mükemmeldir. En mükemmeli de kollarında bebek gibi uyuyan Murat'ın kendisidir. Birkaç dakika boyunca saçlarını okşadıktan sonra elini boynuna bırakırsın. Saçlarını okşamayı kesince yine mırıldandı kımıldanır. Yüzünü boynuna sürttükten sonra dudaklarını boynuna değdirir.

"Günaydın." der uykulu sesiyle, kafasını kaldırmadan.

"Günaydın."

Kafasını boynundan kaldırıp yastığa koyar ve zar zor açtığı gözleriyle gülümseyerek sana bakmaya başlar.

"Uyurken bana dokunduğunda hissedebiliyorum, biliyorsun değil mi?" der seni utandırmak istercesine sırıtırken.

"Biliyorum." dersin, bu kez sen sırıtıp ona sokulursun. Kollarını omuzlarına sarıp seni kendine çeker.

"Uyurken çok güzel gözüküyosun, dayanamıyorum." dersin elini tekrar boynuna koyarken.

"Ya?" der burnunu burnuna sürterken. Gözlerin biraz kapanmıştır bu hareketiyle.

"Hmm."

Dudaklarını dudaklarına değecek kadar yaklaştırırsın. İşte sabahları Murat'ın kollarında uyanmanın en sevdiğin yanlarından biridir bu. Çağrını yanıtsız bırakmayıp sıcacık dudaklarını dudaklarına bastırır Murat. Her öpüşünün ardından halinden memnun bir mırıltı bahşediyordur kulaklarına. Ellerin fırsat kolluyormuşçasına tekrar yüzünü bulurken çenesiyle boynu arasındaki o yere yerleşirler. Murat sana doğru eğilip ağırlığını üstüne verdiğinde ellerinden birini beline diğerini yanağına yerleştirir. Gülümsediğini görmesen de hissedebiliyorsundur. Yüzünde halinden memnun ve haylaz bir gülümseme vardır.

"Ben sana neden dayanamıyorum?" der öpüşünün arasından buğulu bir sesle. Buna sadece gülümseyip dudaklarını kendine çekip dudaklarına bastırırsın ve ikiniz de nefessiz kalana kadar çekmezsin.

"Buna tüm gün devam edebilirim." der nefes nefese, ama halinden memnun.

"Ben de." dersin ondan farksız.

"Sana bayılıyorum." dersiniz ikiniz de aynı anda, sözleşmiş gibi. Sonra gözlerinizi aynı anda açıp gülmeye başlarsınız.Kafasını hızla inip kalkan göğsüne bırakıp rahat bir pozisyon bulana kadar kımıldanır. Kollarını tekrar sımsıkı sarmıştır beline. Nefes alışverişlerin düzene girdiğinde ellerini tekrar saçlarına daldırıp parmaklarını orada gezdirirsin.

"Ben bugün hiçbir şey yapmak istemiyorum. Bütün gün burda kalsak olmaz mı?" der mırıltılı sesiyle. Birkaç saniye boyunca cevap vermediğini görünce kafasını göğsünden kaldırıp kaşlarını çatmasına rağmen sevimli olan bir ifadeyle yüzüne bakar. Yüzünün bu haline gülmeye başlarsın Hala aynı ifadeyle yüzüne bakmaya devam ediyordur. Dudaklarının kenarına minik sayılabilecek bir öpücük kondurup yüzünün eski haline dönmesini ve dudaklarının memnuniyetle yukarı kıvrılmasını izlersin.

"Olur."

"Hmm?" der imalı bir ses tonuyla, dudaklarını tekrar seninkilerle birleştirmeden önce.

"Emin misin?" der imalı sesine pis bir sırıtış eklerken. İstemsizce gülmeye başlarken elini Murat'ın gözlerine kapatırsın ve yüzünü ittirirsin. Bileğini yakalayıp elini gözlerinden çeker ve avuç içine bir öpücük bırakıp elini kendi boynuna dolar. Tekrar eski pozisyonunu alırken elini saçlarına götürüp başparmağıyla yüzünün küçük bir kısmını okşamaya başlar. Mavileri yüzünün her yerinde gezinirken sen her hareketini izliyor, bir yandan da parmağınla ensesine hayali şekiller çiziyorsundur.

"Bana yakın olmayı seviyorsun değil mi?"

Konuşurken dudakların neredeyse onunkilere değecek kadar yakınındadır yüzü, her zaman olduğu gibi.

"Sana yakın olmayı çok seviyorum. Keşke her an sana böyle yakın olabilsem." der gözlerinin içine hayran hayran bakarken. Bu hareketleri karşısında adeta eriyorsundur. Hele de bakışları... Kalbin yine ritmini artırmıştır ve Murat bunu hissettmiş olacak ki küçük bi kahkaha atıp başını kalbinin üstüne koyar.

"Ya Murat!" dersin sen de gülmeye başlarken. Bu hareketleri seni utandırıyordur. Ellerini yüzüne kapatıp oflarsın. Başını göğsünden kaldırıp daha çok gülmeye başlar Murat. Ellerini yüzünden çekmeye çalışır ama sen inatla yüzüne daha çok bastırırsın ellerini.

"Saçmalamaa." der ellerini yüzünden çekerken, hala gülüyordur. Yatağa oturup seni de bileklerinden tutup kaldırır ve kucağına çeker. Sen kollarını boynuna dolayıp başını da boyun girintisine gömerken o da kollarını sırtına sarıp omzuna kokulu bir öpücük bırakır.

"Seni çok seviyorum minik sevgilim. En çok da bu çocuksu hallerini, başka kimseye benzemeyeşini..." der parmağıyla omzuna hayali şekiller çizerken. Huzur bütün vücuduna hakimdir o an. Murat gibi naif, yetenekli, aynı zamanda eğlenceli, ve tüm bunların yanında kusursuz bir mükemmeliyete sahip bir erkek arkadaşın olduğu için kendini dünyanın en şanslı insanı olarak görüyorsundur. 

"Murat..."

"Efendim bitanem?"

"Beni hiç bırakma, olur mu?"

"Seni asla bırakmayacağım Y\N . Söz veriyorum, seni asla bırakmayacağım."

Son yazma konusunda çalışmam gereeek

Sonunu çok bağlayamadım ama umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı, ve varsa yazmamı istediğiniz konuları bekliyorum canlarım öptüm bb