-3-

1.2K 41 11
                                    


Ve büyük gün gelmiştir. Sabahtan beri büyük bir heyecanla bir yandan bavulunu hazırlarken bir yandan sürekli telefonla konuşuyorsundur.

"Evet Acun abi, uçağım gece 2'de. Sabah tam vaktinde gelmek istedim."

"Harika, iyi düşünmüşsün. Sen oyun alanına geleceksin değil mi? Ona göre hazırlık yapalım."

"Evet, evet. Oyun alanına gelmek istiyorum. Bir aksaklık yaşamayız, değil mi?"

Kendinden emin bir gülüşün ardından "Ayıpsın." der telefonun diğer ucundan.

"Ah, doğru, haklısınız. Acun Ilıcalı'yla konuştuğumu unuttum bir an."

"Bizim şimdi konsey çekimimiz var, haberleşiriz yine."

"Tamamdır Acun abi, kolay gelsin."

"Sağ ol, görüşürüz."

Saat 9 olmuştur. Hazırlıkların tamamdır, sadece teslim alman gereken bir hediye kalmıştır. Çantalarını da arabaya indirip Nişantaşı'na doğru yola çıkarsın. İşin bitince biraz daha oyalanır, sonra havaalanına geçerim diye düşünmüşsündür. Çok heyecanlısındır. Murat işi gereği Dominik'tedir ve 2 aydır FaceTime hariç onu hiç görmemişsindir. Sonunda yanına gitmeye karar vermiş ve Acun Bey'e, Murat'a bir sürpriz yapmak istediğinden bahsetmişsindir. O ve ekibinin de yardımıyla güzel bir sürpriz planlamışsınızdır ve senin yapman gereken tek şey uçağa binip sabaha Dominik'e inmektir. Nişantaşı'ndaki mağazaya vardığında mağazanın ışıkları açık ama kapıları kapalıdır. Kapıya tıklatıp içeridekilerin seni görmesini beklersin. Mağazanın sahibi Serhat seni görünce kapıyı açar.

"Oo, yenge hoşgeldin." diye sırıtarak karşılar seni Serhat.

"Hoşbuldum, n'aber Serhat?"

"İyidir valla n'olsun, seni bekliyorduk işte."

"Heh, çok iyi. Hazır, değil mi?"

"Ayıpsın yenge. Ali, getir oğlum paketi." der arkadaki çalışana içerideki odayı işaret ederek. "Ee, nerden çıktı bu sürpriz işi?"

"Murat buraya gelemediği için ben gitmeye karar verdim. 2 ay Serhat ya, 2 aydır yüzünü görmedim! Deliricem artık."

"Murat senin gibi bir kız arkadaşı olduğu için çok şanslı."

"Asıl ben onun gibi bir erkek arkadaşım olduğu için çok şanslıyım."

"Eh, orası da doğru. Murat'ım bi başkadır." diye arkadaşıyla övünür Serhat, gururlu bir ifadeyle.

"Buyur abi." Çalışan küçük, siyah bir kutu uzatır Serhat'a.

"Efendim, buyrun. Özel siparişiniz." deyip abartılı bir reklamla kutuyu sana uzatır o da. Kutuyu eline alıp kapağını açarsın ve içindeki kolyeyi çıkartırsın. 

"Deneyebilir miyim?"

"Tabii, tabii. Kabinin perdesinde dene istersen." 

Ayağa kalkıp siyah kabin perdesinin önünde dikilip cebinden çıkardığın telefonunun flaşını açarsın ve zinciri parmaklarının arasında olan küçük dört yapraklı yoncaya doğru tutarsın. Siyah perdeye Murat'la çekildiğiniz fotoğraf yansıdığında gözlerine inanamazsın.

"Serhat! Bu mükemmel!" dersin heyecanla. 

"Valla yenge ne yalan söyleyeyim, çok uğraştık ama değdi."

"Çok çok çok sağ ol Serhat, bitanesin sen!" deyip sarılırsın Serhat'a. "Seni bir teşekkür yemeğine çıkarmama ne dersin? Uçağım gece 2'de, oyalanırız biraz. Eve tekrar gitmeyeyim boşu boşuna."

Murat Ceylan Wish ile Hayal Et✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin