-14-

752 27 7
                                    

buraya aktarabileceğim taslaklarım bitti seri üzgün :((


Senin için zor bir gün olmuştur. En yakın arkadaşınla kavga etmişsindir ve havanın çoktan kararmış olmasına aldırmadan kafa dağıtmak için dışarı çıkarsın. Arkadaşlarınla arada gittiğiniz bir bar vardır ve oraya gitmeye karar verirsin. Yoldan geçen bir taksiyi durdurup şoföre gideceğin yeri söylersin ve arkana yaslanıp gözlerini kapatırsın. Kısa bir yolculuğun ardından gideceğin yere vardığında taksiciye parayı uzatıp taksiden inersin. Bar her zaman olduğu gibi yine fazla kalabalık değildir. Rahatça içeri girip merdivenlerden aşağı inersin ve müzikle dans eden ışıkların gözlerini kör etmesine izin verirsin. Gözlerin ortamın karanlığına ve renkli ışıklara alıştığında etrafa bir göz atarsın. Herkes kendi halinde ya da arkadaşlarıyla dans ediyor, eğleniyordur. Eğlenebilmek için biraz kafanın dağılması gerektiğinin farkındasındır ve bu yüzden dans pistinden önce bara yönelirsin. Bar taburesine yerleşirken barmene istediğin içkiyi söylersin ve etrafı izlemeye devam edersin. Buraya uzun zamandır gelmemişsindir. Önüne yuvarlanan bardakla barmene dönüp teşekkür edersin ve bardağındaki içkiyi tek seferde bitirirsin. 

"Bir tane daha." deyip bardağı barmene geri yollarken şaşkın ama gülen gözlerle sana bakıyordur.

"Sakin ol şampiyon. Önünden alan yok." deyip aynısından doldurduğu bardağı sana geri yollar. Onun da tek seferde dibini gördüğünden boğazın cayır cayır yanıyordur ama bu his hoşuna gidiyordur. Barmene bir bardak daha doldurmasını söylerken oturduğun bar taburesinden inersin. Yeniden dolan bardağını alıp dans pistine doğru ilerlersin. Bulduğun boş bir alanda kendini müziğin ritmine bırakırken şimdiden kendini daha iyi hissediyorsundur. Elindeki içkini bu kez daha küçük yudumlarla içerken bir yandan da dans ediyorsundur. Kanına karışmaya başlayan alkolün etkisiyle günün yorgunluğunu ve yaşadığın kavgayı zihninden atmışsındır bile. Bardağın tekrar boşaldığında bara geri dönüp yeni bir içki alırken beline dolanan elle arkanı dönersin. 

"Selam güzellik, yalnız mısın?" Tanımadığın ve görünüşe bakılırsa oldukça sarhoş adamın elini ittirip bir adım geri gidersin.

"Bu seni neden ilgilendiriyor?"

"Çünkü güzelsin... Ve yalnız olmanı istemem..." Kelimeler ağzından güçlükle çıkıyordur ve ayakta zor durur bir hali vardır. Ona tiksinerek bakmaktan alıkoyamazsın kendini.

"Ama ben yalnız olmak isterim. Müsaade edersen." Barmenin uzattığı bardağını alıp dans pistine geri dönmeye yeltendiğinde koluna uzanan el buna engel olur.

"Hadi be güzelim... İnat etme, gel bize geçelim. Emin ol çok memnun kalırsın." der pis bir ifadeyle. Kolunu ondan kurtarmaya çalışsan da başaramazsın. 

"Seninle hiçbir yere gelmiyorum. Bırak beni."

"Anlatamadım galiba..." Kolundaki eli sıkılaşırken sana yaklaşır. Yüzüne vuran nefesi leş gibi alkol kokuyordur. Her ne kadar sen de içmiş olsan da bu senin mideni bulandırır. "Bu gece buradan birlikte çıkacağız. Ya güzellikle, ya zorla."

"Bırak dedim!" Ondan kurtulmak için ne kadar debelenirsen debelen kolundaki eli seni bırakmıyordur. Kalp atışların korkuyla hızlanırken bir kaçış yolu düşünmeye çalışırsın. Çaresizce etrafa bakınırken birden kolundaki elin yok olmasıyla önüne dönersin ve az önce yüzünün tam dibindeki herifin şimdi boylu boyunca yerde yattığını gördüğünde neye uğradığını şaşırırsın. Adam da seninle aynı şaşkınlık içinde hemen sağ tarafına bakıyordur. Baktığı yere döndüğünde sarı saçlı, mavi gözlü, uzun boylu genç bir adamla karşılaşırsın. Seni kurtaran adamla.

"Kız bırak dedi, anlamıyor musun?"

Bir ona, bir yerde yatan herife bakarken hala şaşkınlığının etkisinden çıkamamışsındır. Sarışın genç karanlıkta ışıl ışıl parlayan gözlerini sana döndürdüğünde hiçbir şey söylemeden ona bakarsın. 

"Sen kime yumruk atıyorsun lan?" Bakışlarını tekrar yerde yatan sarhoşa döndürdüğünde ayağa kalkmaya çalıştığını görürsün. O an eline dolanan elle tekrar yanındaki sarışın gence döndüğünde "Gidelim." der ve seni hızla barın çıkışına sürükler. Elini bırakmadan koşar adım merdivenleri çıkan genç seni de peşinden sürüklüyordur ve sen hiçbir şey söylemeden buna izin veriyorsundur. Bardan çıktığınızda hala arkanızdan gelen bağırışlarla çıktığınız kapıya baktığında koşarak size doğru gelen bir grup adamla karşılaşırsın. Korkuyla adını bile bilmediğin gence döndüğünde o da önce arkanızdan gelenlere, sonra sana bakar ve hiç beklemeden "Koş!" der. Karanlık sokaklarda arkanıza bile bakmadan koşuyorsunuzdur. Genç adam hala bırakmadığı elinle seni bir ara sokağa çekip bir gölgeye saklanmanızı sağlar ve parmağını dudaklarına götürüp sessiz olmanı işaret eder. Kalbin deli gibi çarpıyordur. Peşinizdeki adamlar oraya saptığınızı fark etmemiş olacak ki yol boyunca koşmaya devam ederler. Nihayet onları atlatmışsınızdır. İkiniz de aynı anda derin bir nefes bırakırsınız. Elini bırakan genç arkasında kalmanı işaret ederek başını yaslandığınız duvardan dışarı uzatıp adamların gittiğinden emin olmak için bir süre etrafı kolaçan eder. Nihayet gittiklerinden emin olduğunda tekrar sana döner. 

"Teşekkür ederim, hayatımı kurtardın." dersin nefes nefese yüzüne bakarken. Gülümser. O an gülümsemesinin ne kadar güzel olduğunu fark edersin. Gecenin karanlığına meydan okuyacak kadar güzel...

"Rica ederim. Kim olsa aynısını yapardı. Bu arada, ben Murat." der tanışmak için elini uzatırken. Uzattığı elini sıkarken ona aynı şekilde gülümsersin.

"Y/N."

"Memnun oldum Y/N. Pek hoş bir tanışma olmadı ama..." der eli ensesine giderken. Oldukça çekici gözüküyordur. Hafif dağılmış sarı saçları, mavi gözleri, özenle seçildiği her halinden belli giysileri ve güzel gülümsemesiyle fazlasıyla hoş biridir. 

"Sen onu bir de bana sor." dersin başını sallayarak. "Sen olmasan o heriften nasıl kurtulurdum bilmiyorum, tekrar teşekkürler."

"Teşekküre gerek yok. Dediğim gibi, kim olsa aynı şeyi yapardı."

"Emin ol yapmazdı. Kaç dakika o adamdan kurtulmaya çalıştım bilmiyorum ama kimse dönüp bakmadı bile."

"Bir kadın gözümün önünde düpedüz taciz edilirken oturup içkimi içemezdim. Yapmam gerekeni yaptım." dedi mahcup bir gülümsemeyle. Bu sırada saklandığınız gölgeden çıkmış, geldiğiniz yoldan ana caddeye geri dönüyorsunuzdur. Ara sokaktan çıkana kadar bir süre sessizce yürürsünüz. Geç saate rağmen işlek caddeye tekrar çıktığınızda Murat'a dönersin.

"Seni eve bırakmamı ister misin? Bu gece başına başka bir bela gelmesi hoş olmayabilir." der çekingen bir ifadeyle. Ona bakıp gülümsersin. 

"Teşekkürler, kendim gidebilirim. Zaten taksiyle gideceğim."

"Nasıl istersen." der anlayışla. Onda hoşuna giden çok garip bir şey vardır. Belki de günlük hayatında her gün böyle kibar ve yardımsever insanlara denk gelmediğinden, şaşırmakla beraber çok da iyi hissetmişsindir. Çok önemli biriymişsin gibi...

"Tekrardan çok teşekkür ederim." dersin yoldan geçen bir taksiye durması için elinle işaret yaparsın. Taksi önünde durduğunda arka kapıyı açarken tekrar Murat'a dönersin. "Umarım tekrar karşılaşırız."

"Birilerinden kaçmak zorunda kalmayacaksak seve seve." der gülümseyerek. Buna sen de gülümsersin. Tekrar karşılaşma dileğinde samimisindir. Onu tekrar görmek, onu daha yakından tanımak istiyorsundur. Taksiye binmeden önce mavi gözlerine son kez bakarsın.

"İyi geceler Murat."

"İyi geceler Y/N."


hellöööö

oy yorum gönlünüzden ne koparsa ateşleyin yazarınıza

bir bölümü için haftalarca uğraştığım 2 yıllık kurgumun asla okunmuyor oluşu beni kahrediyor gidip buna biraz ağlayacağım bb

love y'all <33



Murat Ceylan Wish ile Hayal Et✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin