Murat Ceylan Wish ile Hayal Et✨

-6-

Sabah nedensizce erken uyanmanın verdiği huysuzlukla yatağında bir o tarafa bir bu tarafa dönmeyi daha fazla sürdüremeyeceğini anlarsın ve yanı başında bebek gibi uyuyan Murat'ı da uyandırmamak için yataktan kalkmaya karar verirsin. Uzanıp komodinden telefonunu alırsın. Saat henüz 8 bile olmamıştır. Oflayarak yataktan çıkarsın ve banyoya yönelirsin. Kendine gelmek için kısa bir duş aldıktan sonra odaya dönersin. Hala mışıl mışıl uyuyan sevgilini uyandırmamaya dikkat ederek elmacık kemiğinin üstüne küçük bir öpücük kondurursun ve telefonunu aldıktan sonra sessizce odadan çıkıp aşağı inersin.

Murat uyanana kadar zaman geçirmek için yapabileceğin bir şeyler düşünürken aklına bir şeyler pişirmek gelir. Kahvaltı için bir şeyler hazırlayabilirsindir. Ya da pasta yapabilirsindir! Heyecanla mutfağa gidip dolapları karıştırmaya başlarsın. Tahmin ettiğin gibi evde hiçbir şey yoktur. Markete gitmen gerekiyordur. Sokağın köşesindeki market açılmış olmalıdır. Marketin sahibi olan sevimli yaşlı adam dükkanını her sabah gün ağarmaya başlarken açıyordur.

Sessizce yukarı çıkıp yatak odasından kulaklığını ve cüzdanını alırsın. Üstünü değiştirmeye gerek olmadığını düşünüp unicorn desenli pijamalarınla gitmeye karar verirsin. Murat'ı son kez kontrol edip uyuduğundan emin olduktan sonra aynı sessizlikle aşağı inersin ve askılıktan Murat'ın hırkalarından birini üstüne geçirip evden çıkarsın.

Kulaklıklarını takıp en sevdiğin şarkılardan birini açarsın ve yürümeye başlarsın. Sokakta pek kimse yoktur. Kısa bir süre sonra markete varırsın ve gerekli malzemeler ile birkaç abur cubur alıp parayı ödedikten sonra marketten çıkarsın. Kulaklıklarını tekrar takıp eve kadar çalan şarkının ritmine ayak uydurmaya çalışarak yürürsün. Eve vardığında çok fazla ses çıkarmamaya çalışarak yavaşça kapıyı açarsın ve aynı sessizlikle içeri girersin. Belli ki Murat hala uyuyordur. Telefonunu ve cüzdanını koltuğa bırakıp elindeki poşetleri mutfağa götürürsün. Üstündeki hırkayı çıkartıp askılığa asarsın ve işe koyulmak üzere tekrar mutfağa dönersin.

Saçlarını rahat bir topuz yaparsın ve kollarını sıvayıp poşetleri boşaltmaya başlarsın. Pasta yapmak için gerekli tüm malzemeleri tezgahın üstüne çıkardıktan sonra çekmeceden Murat'ın hiç kullanmadığını söylediği siyah önlüğü alırsın ve üstüne geçirirsin. Ellerini yıkayıp krem şantiyi yapmaya başlarsın. Mikser çok ses çıkartıp Murat'ı uyandıracağı için çırpıcıyla çırpmaya karar verirsin. Krem şantiyi güzelce çırptıktan sonra donması için buzdolabına atarsın ve marketten aldığın hazır pandispanyaları büyük bir pasta tabağına koyup sütle güzelce ıslatırsın. Kekin sütü iyice çekmesi ve güzelce ıslanması için beklerken pastayı süsleyeceğin meyve ve çikolataları hazırlamaya karar verirsin. Muzları ve yıkadığın çilekleri doğradıktan sonra markette şans eseri bulup aldığın çikolata kaplı antep fıstıklı pasta süslerinin(ben bunlara çikolatalı bokçuklar diyorum mükemmeller) de paketini açıp küçük bir kaseye boşaltırsın. Onları da hallettikten sonra krem şantiyi dolaptan çıkartırsın ve ilk katman kekin üstüne bolca sürersin. Krem şantinin üstüne dilimlediğin meyvelerin ve çikolataların bir kısmını da koyduktan sonra kekin ikinci katmanını krem şantinin üstüne kapatırsın.

"Aşkım?"

Aniden duyduğun sesle irkilip arkanı döndüğünde gözlerini ovalayarak kapıda dikilen Murat'ı görmenle rahatlarsın. Ona bakınca yüzüne bir gülümseme yayılmıştır bile. Üstünde beyaz, kolsuz, salaş bir tişört ve altında gri bir eşofman vardır. Sarı saçları dağılmış ve alnına dökülmüş, güçlükle açtığı mavi gözleri kızarmıştır. Bu çabasız hali bile nefesini kesmeye yetiyordur.

"Ah, günaydın!"

"Günaydın. Ne yapıyorsun sabahın bu saatinde mutfakta?" Uyku mahrumu sesi ve açamadığı gözleriyle saçlarını karıştırarak yanına gelip arkandan beline sarılır ve başını omzuna koyup omzunun üstünden seni izlemeye başlar.