to'

1.7K 67 236
                                    

Hikayeme olan ilginiz için teşekkür ederim kuzularım. Duygusal bir topum şu an. 🥺💖

Uzun boylu çocuk en sevdiği dersten ilk kez bu denli uzaktı. Bir sonraki dersleri beden eğitimiydi ve aklındaki tek şey dün atılmış mesajlardı. Okulda bir kaç kişi hariç kimsenin onu tanımadığına emindi. Görünmez olmak istercesine herkesten uzak duruyordu. Ancak biri onu fark etmiş olmalıydı. Ve ne demek istediğini anlamadığı şeyler yazmıştı. Babası olmayan biri neden onunla konuşmak istesindi ki? O asla abilik ya da babalık yapabilecek biri değildi. Ama yine de karşısındakini kırmamak adına abisi olabileceğini söylemişti. Ve buna karşılık aldığı yanıt tümüyle anlamsızdı. Bunun ne olduğunu öğrenmek istiyordu. Ama karşısındakine nasıl güveneceğini bilmiyordu.

Okullarındaki çoğu insan saf kötülükten oluşuyordu. Ve ders programını bildiğine göre büyük ihtimalle aynı sınıftalardı. Ama sınıflarındaki kimsenin onun varlığından haberdar olduğunu düşünmüyordu. Soğuk ve herkese uzak biriydi. Ve dış görünüşü onu korkulan biri yapmasına rağmen biri onunla konuştuğu an ne kadar masum olduğundan bahsediyordu.

Zil çaldığında tüm düşünceleri dağılmış eşyalarını toplamaya başlamıştı. Soyunma odasına gidecek ardından eğer o an emin olursa tuvalete gitmeyi düşünüyordu. Emin olamadığı şey kimin neden ona mesaj atacağıydı. Yakışıklı olduğunu düşünmediği için birinin ona bu sebeple mesaj atacağı ihtimalini direkt aklından çıkarmıştı. Oysaki okuldaki herkes o bir adım atsa anında kucağına atlayacak kadar yakışıklı buluyordu onu. Uzun boylu çocuğun bunlardan haberi yoktu.

Çantasını alıp sırtına taktığında soyunma odasına ilerlemeye başladı. Bakışlarını yere çevirmiş kimseyle göz teması kurmak istemiyordu. Ne zaman koridorda yürüse biriyle göz göze geleceğinden, fark edileceğinden çok korkuyordu. Soyunma odasının kapısına geldiğinde içerideki kabinin boş olduğunu görmesiyle hızla oraya geçti. Tüm erkeklerin arasında giyinmek onu geriyordu. Bu zamana dek soyunma odasının içindeki küçük kabinde giyinir ve anında o ortamdan kaçardı. Erkeklerin muhabbetleri ilgisini çekmiyordu. Ama ilk kez üzerini giyinmekte bu kadar yavaş davranıyordu. Gidip gitmemekte çok kararsızdı. Ancak merakına yenik düştü. Gidip ne anlatmak istediğini öğrenecekti.

Üzerini değiştirdiğinde soyunma odasından çıktı. Tuvalet tam yan taraftaydı ve içeriye göz gezdirdiğinde görünürde kimse yoktu. İçeriye girdi ve bir süre aynayla bakıştı. Terlemeye başlamıştı. Çok tedirgindi. Yüzüne bir kaç kez soğuk su çarpıp arkasındaki tuvalet kabinine doğru döndüğünde orada birinin olduğunu fark etti.

"Gelmişsin bakıyorum da. Dün güven konusunu açınca hiç gelmek istemezsin sanmıştım babacık."

Kabinin içinden sınıflarının en popüler çocuğu çıktığında gözlerini büyümüştü Barış'ın. Yeşil gözlü çocuğun ondan ne istediğini anlamamıştı. Yani o neden Barış'la iletişim kurmak isteyecekti ki. Hatta Barış çocuğun tanıdığı insanların fazlalığından dolayı onu hiç görmediğini düşünüyordu. Şaşkınca bakmaya devam ediyordu.

"Ne demek istediğimi merak ediyorsun. Öyleyse anlatıyorum. Tüm okul tarafından bilinen bir şeydir bu mesaj. Ben bu mesajı attığım kişiyi seçmiş olurum ve benimle birlikte olur. Birliktelikten kastım duygusal bir ilişki değil. Ben sıkılana kadar tuvalette buluşuruz ve bittiğinde bir daha konuşulmaz ve bu mesaj bir başkasına gider."

Barış hâlâ neyden bahsettiğini anlamıyordu. Ne istediğini de anlamamıştı. En azından fiziksel gücüm yerinde diye düşündü. Bir şey yapmaya kalksa karşılık verebilirdi. Asosyal ve masum kişilerle tüm okul uğraşırken Barış'ın cüssesinden korktukları için ondan her zaman uzak durmuşlardı. Ancak karşısındaki yeşil gözlü ona adım atan ilk kişiydi. Ve şu anda Barış'a yaklaşıyordu. Barış, onun adımlarıyla geriliyordu. Yeşil gözlü Barış'ı tutup kabinin içine ittiğinde Barış kavga edeceklerini düşünmüştü. Ama hiç beklediği gibi olmadı.

vil du kjenne munnen min? | cb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin