covid-19 özel bölüm

981 38 344
                                    

Hikayenin gidişatından bağımsız bir bölüm. Sırf vakalar arttığı için kamu spotu olması adına bölüm yazıyorum. Bu bölümde olan hiçbir şey hikaye gidişatını etkileyemeyecektir. Teşekkürler.

Kamu spotu: Maske takın.

"Can, hastahaneye gidip test yaptırmadığın sürece seni eve almayacağım."

"Annen, annesinin yanında karantinada kalmak zorunda kaldı ve sen beni eve almayacağını mı söylüyorsun? Gerçekten üzülüyorum babacığım."

"Test yaptırdıktan ve sonucun negatif geldikten sonra maskeni takıp sana gönderdiğim beyaz kıyafeti giyersen elbette seni eve alabilirim."

"Sence de biraz fazla pimpirikli değil misin?"

"Değilim Can. Test yaptıracak mısın?"

"Seni hissetmeyi o kadar çok özledim ki yaptırmak zorundayım resmen."

"Harikasın bebeğim. Çok istediğin için kelepçe aldım."

"Siktir. Hastahaneye uçarak gideceğim ve sonucumu vermeleri için susmayacağım. Görüşürüz babacığım."

...

Barış çalan kapıyla birlikte odasındaki dezenfektanı eline aldı. Kapıya geldiğinde önce delikten bakarak gelenin Can olup olmadığına baktı. Karşısındaki beyaz kostümlü çocukla kahkaha attığında Can sinirle homurdandı.

"Bir kaç adım geriye git. Dezenfektan bırakacağım. Önce o beyaz kıyafeti bıraktığım çöpe at. Ardından ellerini dezenfektanla temizle. Maskeni de oraya at. Sonra gir içeriye."

"Emredersin babacığım. Yatakta da böyle olmanı nasıl istiyorum bir bilsen."

Barış kapıyı hafifçe aralayıp dezenfektanı bırakarak içeriye geçti. Aradan bir kaç dakika geçtiğinde içeriye yüzü kıpkırmızı bir Can girmişti.

"Bu yaz gününde bana bu şeyi giydirdiğine inanamıyorum. Her şey kelepçe için."

Barış, Can'ı çok özlediği için konuşmalarına odaklanamıyordu. Can'ı özlemle inceledikten sonra ayaklandı. Ve kollarını araladı. Açtığı kollarının arasına Can saniyesinde girerken Barış başını boynuna yasladı.

"Can seni çok özledim."

"Ben de seni çok özledim babacığım. Ki şu an yönü beni gösteren şey de özlemini yeterince belli ediyor."

"Ne?"

Barış hızla geri çekildiğinde direkt pantolonunu kontrol etti. Can gülmeye başladığında dalga geçtiğini yeni anlamıştı.

"Şerefsiz."

Mırıldandığında Can ayıplarcasına kafasını iki yana salladı.

"Çocuğa yanlış örnek oluyorsun."

Can'ın kendisinden bahsettiğini bildiği için göz devirerek arkasını döndü. Odasına yürüyordu ki sırtındaki ağırlıkla olduğu yerde kaldı. Refleks olarak beline sarılan bacakları kavradığında Can boynunu ısırmıştı.

"Bensiz nereye?"

"Beni bir sal, sal. Ben senden kaçmaya çalıştıkça dibimdesin."

"Bak, çocuk var ya. Ölmeyi bayılmak sanıyorsun herhalde. Benden o kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın?"

"Kurtulmak isteyen kim?"

Can boyununa öpücüklerini sıralarken Barış odasına doğru adımlıyordu.

vil du kjenne munnen min? | cb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin