sju'

1.1K 52 68
                                    

00.00 özel bölüm pt.2 💕

Barış telefonuna gelen ardı arkası kesilmeyen mesajlarla uyandı.

Can: Babacık.
Uyandın mı?
Erkenden buluşup tüm gün birlikte olmalıyız.
Evine geleceğim.
Konum at.
Seni kapıdan alırım.
Barış.
Nerdesin?
Hâlâ uyumuyorsundur umarım.
Ve annenden izin almışsındır.

Siz: Ah, uyuyordum. Özür dilerim. Ve annemden izin almadım. İzin alıp hazırlanacağım. Beni bekler misin?

Can'ın mesajını beklemeden hemen kendini dolabın karşısına attı. Yaptığının kabalık olduğunu bilmesine rağmen onu bekletmemek adına hızla hazırlanmak istiyordu. Barış'a anne kuzusu gibi giyindiğini söylemişti ancak gayet normal giyindiğini düşünüyordu. Her zaman giydiği kıyafetlerinden bir kaç tanesini çıkartarak üzerini değiştirdi. Ardından koşarak annesinin yanına indiğinde annesinin kahvaltıyı hazırladığını gördü. Barış çok gergindi. İlk kez dışarıya çıkacağı için annesinden izin alacaktı. Onca zaman arkadaşı olmadığı için hiç bu konuda izin almayı denememişti. Gergince masaya oturduğunda annesi çoktan onda bir hâl olduğunu anladı.

"Oğluşum iyi misin? Bir şey mi söyleyeceksin?"

Barış annesinin onu hızla anlamasını çok seviyordu. Nefes almasından dahi Barış'ın ne hissettiğini anlayabiliyordu.

"Bir arkadaşım bugün dışarı çıkmak için beni çağırdı. 'Çıkabilir miyim?' diye soracaktım."

Barış'ın sesi neredeyse kedi mırıltısı gibi çıkmıştı. Bir yandan bacağını sallıyor bir yandan da dudaklarını ısırıyordu.

"Kimmiş bakalım bu arkadaşın?"

"Can. Sınıftan bir arkadaşım. Yeni konuşmaya başladık aslında."

"Bizi de tanıştır daha sonra kuzum. Çıkabilirsin. Bekle sana para vereyim. Ama önce dur. Aç karna çıkma dışarıya. Yanına da ceket al. Hava soğuyabilir. Bir de çok geç kalmayın oğluşum. Beni merak ettirme. Geç kalacak olursan da mesaj at. Haberim olsun."

Barış başını aşağı yukarı salladıktan sonra tabağına kahvaltılıklardan bir kaç şey aldı. Heyecandan karnı ağrıdığı için pek iştahlı hissetmiyordu. Tabağındakileri elinden geldikçe hızla bitirerek kalkmak için annesinden izin istedi. Annesi onayladığında hemen ayaklandı.

"Barış'ım çantamdan para al. Fazladan al ki zor durumda kalmayasın. Seni çok seviyorum. Çok dikkatli ol."

"Ben de seni seviyorum annem. Sen de çok dikkatli ol. Dönmem gerekirse hemen haber ver."

Barış portmantodaki annesinin çantasının içersinden para alarak evden çıktı. Can'a konum atmadığı daha yeni aklına geliyordu.

Siz: Seni bekletmemek adına cevap vermeden direkt hazırlanmaya gitmiştim. Özür dilerim Can. Ben evden çıktım. Bize gelmen vakit kaybı olabilir. İstersen nereye gideceksek oraya geleyim. Bana konum atabilir misin?

Can: Bir an annen izin vermedi sandım.
Çok korktum.
*konum*

Barış konuma baktığında evlerine çok yakın bir yer olduğunu fark etti. Yürüyerek gidebilirdi. Can bugün ona bir sürprizi olduğunu söylemişti. Bu Barış'ı ayrıca heyecanlandırıyordu. Ama asıl heyecanı Can'ı görebileceği içindi. Yolda ilk kez bu kadar neşeli yürüdüğünü fark etti. Can ona bunca zaman hissetmediği kadar iyi hissettiriyordu. Ve bu hissin gitmemesi için Can ondan ne bekliyorsa yapacaktı. Can'ın attığı konuma geldiğinde olduğu yeri incelemeye başladı. Pasaj gibi bir yere gelmişti. Her ne kadar evine yakın da olsa burayı ilk kez görüyordu. Aniden arkasında bir sıcaklık hissettiğinde kalbi hızlanmıştı. Yeşil gözlü çocuk Barış'ın belini sarmış ensesine minik öpücükler bırakıyordu. Ardından ondan ayrılarak karşısına geçti.

vil du kjenne munnen min? | cb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin