Her sabah uyandığım gibi bugün de belimde ağrılarla uyandım. Sanki rüyamda taş taşımıştım. Yataktan hiç kalkasım gelmiyordu ama bugün sınav vardı hemde Hoseoklar gelecekti beni görmeye.
Onların sınıfını tanımıyordum diye ben onlara gidemedim. Ama o sınıfımı tanıyordu, arkadaşları vardı burdan bu yüzden.
'Yoongi-ah naber?' diye Taehyung bana sarıldı.
Bende fiziksel teması sevmiyorum diye onun kollarından kurtulmak istiyormuşum gibi surat yaptım ve bu da herkesin kahkahakalara boğulmasına sebep oldu.
'İyiyim sen nasılsın Tae?'
'İyi olmana sevindim ve teşekkür ederim bende iyiyim'
'Yoongi!' diye bağırarak Hoseok yanıma koştu.
Gözlerim onu bulamayınca onu gördüğüm iyi oldu.
'Hobie!'
'Nasılsın Yoon? Sınavın nasıl geçti?'
'İyiyim ve güzel geçti. 100 üzeriden 95 aldım'
'Tebrik ediyorum hyungie, sana inanıyordum!' diye Jungkook zıplayamağa başladı.
Yanaklarını isırasım geliyordu. Fazlasıyla tatlıydı.
'Teşekkür ederim maknae-'
'Afferin!' diye Taehyung, Hoseok, Namjoon, Seokjin ve Jimin yanıma koşarak kahküllerimi karıştırmaya başladılar.
Ah, fiziksel temas...
Hep birlikte sarıldık.
Zil çalmıştı. Benim ve Hoseok'un dersleri bitmişti aslında ama diğerlerinki daha bitmemişti.
Yanımdan el sallayarak ayrıldıklarında bende onlara el sallayarak Hoseok'un yanına gittim.
'Bir planın var mı?' diye sordum.
'Evet. Yarın ablam Lalisa'nın doğum günü ona hediye seçmeye gideceğim. Sende gelsene! Tabi bir planın yoksa-'
'Tabi gelirim. Hem zaman geçirmiş oluruz'
'Aynen ama şimdi eve uğramam gerek, üzerimi değiştireceğim. Hem şu an üstümde param bile yok'
'Tamam bende eve gidip kıyafetlerimi değiştirerim. Kaçta ve nerede buluşalım?'
'Parkta saat 3'te uygun mu?'
'Uygun'
'Orda buluşup şehirin merkezine gideriz'
'Tamam o zaman görüşürüz'
'Hoşcakal'
-
İyi oldu eve gittim. Okul üniformasından nefret ediyordum.
Saat 3:04 olduğunda parka vardım. Onu göremeyince beni aradığını duydum.
'Neredesin Yoon? Sabahtan seni bekliyorum!'
'Sadece 4 dakika geç kaldım'
'Bacaklarım acıyor!'
'Tam bir çocuksun'
'Yav he. Neredesin?' söyleyince ona cevap vermedim.
Çünkü görmüştüm onu.
Telefonu kapatarak yanına koştum. Ona vardığımda hala telefona bakıyordu. Ah tabi, yüzüne kapatmıştım telefonu.
Telefona şaşkın halde bakarak kendi kendine 'Niye kapattı şimdi?' söylerken telefonu elinden alarak 'Belki yanında olduğu için?' söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
madꨄ︎ :: sope
Fanfic'you've made me happy. i have never been so happy, you know? j-hope... hobie... don't be mad at me, okay? even if i'm dead, i'll still continue watching you from above. and the most important one, thank you for loving me.' TR: 'sen beni mutlu ettin...