1. Bölüm: O Gece

230 29 24
                                    

Okumaya başladığınız tarihi belirtirseniz beni çok mutlu edersiniz. İyi okumalar.

.....

Bir gece sadece tek bir gece insanın hayatını ne kadar değiştirebilirdi. Yedi farklı ruhu birbirine bağlayan o ıssız gece yeni hayatımın başlangıcı olmuştu. Bir canın kaybı yedi canı kopmayacak bir bağla birbirlerine bağlamıştı.

Beni iterek sanki her birinin ayrı bir acelesi varmış gibi kendini kabaca metronun dışına atmaya çabalayan insanlara kötü bakışlar atarak metrodan yavaş adımlarla indim. Üstümdeki elbise prenses gibi hissetmemi sağlıyordu. Ama bu his metroya binmem gerçeğiyle pek uzun sürmemişti. Sonuçta hangi prenses metro kullanırdı ki?

Yerin dibindeki metro durağından çıkıp temiz havayı derin nefeslerle ciğerlerime doldururken gökyüzünü izlemeye başladım. Ne kadar karanlık bir akşamdı, havada tek bir yıldız göremedim.

Ben Deniz Lavi Akaydın. Babamın Denizi, annemin Lavisi yani hayatı. Fazla uzun sürmeyen  küçük mutluluklarla süslemeye çalıştığı hayatı...

Telefonumu açıp ön kameradan kendime baktım. Kahverengi uçlarını dalgalandırdığım uzun saçlarımın elektriklenen yerlerini ellerimle düzeltmeye çalıştım. Kahverengi iri gözlerim vardı. Üst dudağım alt dudağıma oranla küçük diyebilirdim, soğuktan oluşan çatlaklar rujumun altında pek belli olmuyordu. Kabanımın altına giydiğim drape yakalı siyah, askılı elbisemle restoran için uygun gözüküyordum. 

Çok zayıf bir fiziğim hiç olmamıştı. Basenli bir vücut tipine sahiptim bu yüzden siyah renk her zaman ilk tercihim oluyordu.

Uzun boyum nedeniyle kısa topuklu rahat bir ayakkabı tercih etmiştim. Gözümün saate takılmasıyla adımlarımı hızlandırdım. Geç kalmak iyi bir izlenim oluşturmazdı. Ve ben bu akşam yalnızlığıma eşlik edecek yeni arkadaşlar edinmek istiyordum.

Siyah paltomun yakalarını düzeltip merdivenleri çıkarken ilerlediğim büyük kapıyı inceledim. Gösterişli bir restorandı.

"Deniz buradayız! " Mert'in sesiyle kalabalığın içinde Mert'in arkadaş grubunun olduğu masaya yürüdüm. Masada bana ilk sarılan Beren oldu yeşil gözlerini şaşkınlıkla açıp "Baya güzelleşmişsin görüşmeyeli Deniz " dedi gülümseyip teşekkür etmekle yetindim. Beren ile Mert sayesinde lisede tanımıştım çok tatlı bir kızdı ama pek görüşemeden kopmuştuk. Mert'e de sarılıp boş olan yere oturdum.

6 kişilik masamızı inceledim. Mert sosyal bir çocuktu ayrı üniversitelerde olduğumuz için yeni arkadaşlarıyla ilk kez tanışıyordum. "Deniz seni çok özlemişim canım benim, seni arkadaşlarımla tanıştırayım. Hepsini çok seveceğine eminim" Mert'in sevecen sesiyle gülümseyip kafamı onaylar anlamda salladım.

"Dide" Mert'in işaret ettiği kıza gülümsedim. Uzun kumral saçlı tebessümüne rağmen soğuk mavi bakışları olan bir kızdı. Ama gözlerinde soğukluk dışında çözemediğim bir derinlik de barındırıyordu.

"Ekmel" Mert'in karşısında oturan esmer, uzun dağınık saçlı, ela gözlü çocuğa baktım omuzlarından yapılı olduğu hemen anlaşılıyordu. Keskin yüz hatlarına rağmen sıcak gülümsemesini takınarak kafasını hafifçe eğip selam verdi.

"Beni sona bıraktığına inanamıyorum Mert, ben sona bırakılacak adam mıyım?"

Mert'in yan tarafındaki kumral çocuğun sözüyle ona baktığımda göz göze geldik "Ben Ogün bu arada, Mert bu kadar güzel bir arkadaşın olduğundan bize neden bahsetmedin?" İltifatına gülümserken Mert omzuna şakasına yavaşça vurup. "Ogün gördüğün bir kıza da yürüme be kardeşim" dediğinde Ogün yüzünü buruşturup "Kızın yanında ayıp ediyorsun ama terbiyesiz adam" diye hayıflandı.

ACIYLA GELEN DALGALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin