Kemal amca ilk çalışta telefonu açtı.
“Kemal Amca ben Lara köye geldim.Merve bana 24 numaralı evi verdi ama burada Fransız bir adam var, lütfen gelip duruma el atarmısın ? Yoksa evimden kovmaya çalışacağım.” dedim.
“Ah kızım hoş geldin bana niye haber vermedin geldiğini ? Fransız mı ? hmm o Matt olacak heralde.Kızım sakin ol hemen geliyorum.” dedi.
“Tamam” diyerek telefonu kapadım.Çantamı kenara çekerek evin verandasındaki korkuluğa yaslandım.Matt’te ayakta duruyor beni izliyordu.Yüzünde düşünceli bir ifade vardı.Ama gözleri hala sıcacık bakıyordu.Gene hayallere dalıyordum öhöm neyse.
Telefonu kapayalı daha 5 dakika olmuştu.Ama ben sıkıntıdan patlama derecesine gelmiştim.Güneş, güne veda etme yoluna girmişti.Bugün denize giremeyecektim, hayalkırıklığı sardı etrafımı.Buz gibi düşmanca bakışlarımı Matt’e yönelttim.Etrafı seyreden mavi gözleri, benim baktığımı anlayıp hemen bana döndü.Bakışlarımın aksine o, çok sevecen tipik turist gibi bakıyordu.Sinir şey.
Kemal amca sonunda geldi.Ayağa kalktım ve ellerimi göğüslerimin hizasında bağladım.
“Merveyi de getirseydin beni nasıl delirttiğini oda görürdü.”dedim
“Merveyle demin konuştum.Sanırım benim suçum.Hoşgeldin kızım” dedi ve bana gelip sarıldı.Ona sarılmak sinirlerimi birazda olsa yatıştırdı.Babamın arkadaşı olması, ona daha çok saygı duymamı sağlıyordu.Baba şefkatine aç bir insandım.Gene aklım eski günlere gitti, gözlerim dolup taşacak diye korkarak, eski sinirimi geri getirdim.
“Neden senin suçun olsun ki ? Adresi bana Merve verdi ”dedim.
“Benim suçum kızım çünkü Bay Matt senden önce geldi.Bende ona bu evi verdim.Gidip Merveye haber vermem gerekirdi ama başka işlerim çıktı haberleşemedik.Mervede boş diyerek sana burayı vermiş.”
“Eee ne olacak şimdi, Fransız zaten anlamıyor dediklerimi çıkar bu adamı Kemal amca yaa” diyerek hem sinirlilik hem de nazlanma ifadesini takındım.Küçüklüğümde çok işe yarıyordu, sonrada özelliğim olarak kaldı.Erkekler böyle tip kızlardan çok hoşlanıyordu birkaç kere şahit olmuştum.Gelin görün ki bu zamana kadar hiç sevgilim olmadı.Teklif edenler oldu ama benim tarafımdan kabul edilmedi.
“Fransız evet ama…” dedi sözünü tamamlamamıştı ve Matt’e dönerek birşeyleri anlamıyormuş gibi soran gözlerle ona baktı.Bende Matt’e baktım.Yüzünde garip bir ifade vardı.Çenesini sıkıyormuş gibi gözüküyordu.Ama nedenini anlamaya uğraşmayacaktım.Bugün yeteri kadar sessiz sinema oynamıştım ve kafamı sağ çevirip etrafı incelemeye başladım.Çevreyi şöyle bir kolaçan ederken evimin açık penceresinden bizim yansımamızı gördüm.Solumdaki Matt kaş göz hareketleri ve mimikleriyle Kemal Amcaya bir şeyler anlatıyordu.Dikkatle izlemeye çalıştım ama ifadelerin ne anlam taşıdığını anlayamadım.Aniden kafamı sola çevirip ikisinede baktım.Tek diyebileceğim oscarlık aktörlerdi.İkisi de toparlanmış demin ki yüz ifadelerini takınmışlardı.Gözlerimi kıstım ve ikisini tekrar süzdüm.Burada bir şey dönüyor ama ben anlamıyordum.
“Eee Kemal amca, sözünü bitirmedin.Fransız evet ama..” dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKBAZI
RomanceHİKAYENİN KİMLİĞİ Hikayenin Adı : Aşkbazı Hikayenin Türü : Tarihi Aşk ve Günümüz Karışımı, Romantik Komedi Hikayenin Yayın Tarihi : 25 Mayıs 2011 [ İlk Hikayemdir. ]