Lara
Son bir saattir yapacak bir şeyler arıyordum ama bulamadım.Yatağıma uzandım ve birkaç saat önce eşya odasında çarpıştığımız anı hatırladım.O zaman kızmıştım kendime ama şimdi düşününce komikti halim.Gülmeye başladım.
Aklıma sabah bota binişi gelince kaşlarımı çattım.Yüzüm şekilden şekle giriyordu.Tanışalı 24 saat olmamıştı.Ben bu adama aşık mı oluyordum ? Hayır bu imkansızdı.Bu zamana kadar kendimi hep erkeklerden korumuştum.Matt’te istisna olmayacaktı.
Kalkıp mor bikinimi giydim.Bana en çok yakışan aynı zamanda en çok sevdiğim bikinimdi.Üzerime bol beyaz elbisemi geçirip, havlumu aldım ve evden çıktım.Bir süre sahile inip insanları inceledim.Kimileri güneşleniyor kimileri denize giriyordu.Sola dönüp sahilin sonuna yürümeye başladım.
Küçükken keşfettiğim bir koy vardı.Yolu çok tehlikeli ve engebeliydi.İnsanlar, bu dik ve sivri kayalıklara çıkmaya cesaret edemediğinden kimse gidemezdi.Bende denize tek girmeye bayılırdım ve dikkatlice yürüyordum.Maceraperestlik kanımda vardı ve nerde tehlike var ben ordaydım.Nede olsa küçükken iki büyük kaza geçirmiştim, ölümden korkmuyordum.Buda bana cesaret veriyordu.Aptal cesareti de diyebilirsiniz.
Kayalıklardan geçip koya ulaştım.Kimse olmadığından biraz bakımsızdı ama deniz müthiş gözüküyordu.Kıyıda güneşin vurduğu yerler pırıl pırıl parlıyor denizin içi gözüküyordu.Havlumu hemen yere serip elbisemi çekerek çıkarttım.Etrafa şöyle bir bakıp denize yürümeye başladım.Güneş tüm enerjisiyle parlıyordu tam deniz havasıydı ve benimde girmeme saniyeler vardı.İlk ayağıma kadar girdim.Su soğuktu.Biraz daha ilerledim, su dizime çıkmıştı.Soğuk, dizlerimden yukarı çıkarak saç telime kadar ulaştı.Tüm vücudumu titreme aldı.Ben yavaştan denize girip baştan aşağı titreyenlerdendim.Direk denize dalanlar kadar imrendiğim kimse yoktu.
Yavaş yavaş ilerleyip en sonunda daldım.Artık tüm vücudum alıştı ve balıklar gibi özgürce denizin keyfini çıkarıyordum.Bir kaç açılmamdan ve dalmamdan sonra dinlenmeye başladım.O sırada ayağıma bir şey değdi.Gerildim.Etrafıma dikkatlice bakmaya başladım.Gençler bana oyun oynuyor olabilirlerdi.Birkaç kere başıma geldiğinden biliyordum.Bir arkadaşları suyun dibinden ayağıma sürtünüyor ben korktukça saklanan arkadaşları gülüyordu.Ama etrafta kimse yoktu.
Az açıktan jet ski geçti.Herşey normaldi.Ayağıma değen şey balıktır diye düşünmek istiyor, arkamı dönüp tekrar yüzmeye başlamak istiyordum.Dönmem ile arkamdaki kişiyi görüp, geçen Jet Ski’nin dalgasıyla suya batmam bir oldu.Herşey saniyelikti.Dalgalar üzerimden geçiyor ben su yutuyordum.Bir türlü kendimi toparlayıp kontrolümü elime alamıyordum.Suya batıyor bir gayretle su üstüne çıkıyordum.Yorulmuştum.Çizgi filmlerdeki gibi elimle bir- iki- üç yapmama az kalmıştı.Gerçekten boğuluyordum.O sırada Fransız beni kollarımdan tutarak su üstüne çıkardı.Can havliyle boynuna sarıldım.Öksürüyor nefes alamıyordum.Bir litreye yakın su içtiğimi biliyordum belki daha fazla.Fransızın boynuna sıkıca tutunup bacaklarımla belini kavradım.Onu bastırmıyordum sadece tutunuyordum.Ama o sıra aklıma geldi.Böyle güçlü biri, benim bastırmamla batar mıydı ?
Gözlerimi kapadım, tek yapmak istediğim düzgün nefes alıp vermekti.Midem bulanıyor kusmak istiyordum ama olmadı.Fransız kıyıya ulaşmaya çalışıyordu.Sonra durup benim bacaklarımı kendi belinden çözüp iki dizimi yan yana getirdi ve kucaklar pozisyonunda kıyıya çıktı.Ben hala boynuna sarılmış bırakmıyordum.Beni tüy kadar hafifmişim gibi taşıyarak havlunun üzerine oturttu.Boynunu bırakmadım.Oda üzerime düşmemek için yanlarımdan iki eliyle yerden destek aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKBAZI
RomanceHİKAYENİN KİMLİĞİ Hikayenin Adı : Aşkbazı Hikayenin Türü : Tarihi Aşk ve Günümüz Karışımı, Romantik Komedi Hikayenin Yayın Tarihi : 25 Mayıs 2011 [ İlk Hikayemdir. ]