4.Bölüm

327 15 1
                                    

Lara

Merveyle gezintim kısa sürdü.Çocukluk arkadaşım olduğunu bilmesem, bana söylemediği bir şeyler var derdim.Yürümeye başlamamızdan beri ağzından birkaç kelime  çıkmıştı.Fransız hakkında sorduğum sorulara da kısa cevaplar veriyordu.Durumunu demin ki rahatsızlığına vererek üzerine gitmedim.Bir hevesle yapacağım dedikodumu da içime gömmek zorunda kaldım.Puff…

Eve korkarak girdim.Fransızın gelip yatmış olma ihtimali çok yüksekti.Ay ışığının yardımıyla içeride kimse olmadığını gördüm ve rahat bir nefes aldım.Işıkları açtım.Eve ilk giriş, yatak odasınaydı.Oda da karşılıklı duran iki yatak vardı.Birazdan karşımda tanımadığım bir adam yatacaktı.Iyy diyerek titredim.

Küçük bir koridor vardı.Banyo ve eşya odası yan yanaydı.Bu evin mimarisini yapan adamı çok merak ediyordum.Tipsiz bir şekilde inşa edilmişti.Eşya odasına giderek çantamı boşalttım.İki dolap vardı ve biri benim diğeri Fransızındı.Aniden, içimde karıştırma duygusu oluştu.Ama yapamazdım adama okadar şey sayıyordum birde terbiyesizlik yaparak eşyalarını karıştıramazdım.”olmaaaz” diyerek kendi küçük çantama döndüm.

İçine gecelik koymadığıma şükrettim.Az eşya getirmiştim zaten bir de pijamalarım olmazsa ne yapardım bilemiyorum.Çok sevdiğim mavi takımlı pijamalarımı giyerek odaya döndüm.İp ve çarşaf fransızın yatağında duruyordu.İpi aldım.Etrafı inceleyerek bağlayacak yerleri gözüme kestirdim.Uzun bir mücadeleden sonra ip olmuştu ama şimdide çarşaf ipin üzerinde durmuyordu.Sinirden oturup ağlama derecesine geldim diye düşünüyordum ki kapı açıldı ve bizim Fransız içeri girdi.Islanmıştı, üzerinden sular şıpırdıyordu.Dışarıda yağmur yoktu, gece gece denize mi girmişti ? Bu Fransızları anlamak çok zordu.Eğer ben girseydim ertesi günü bir elimde mendil diğerinde sıcak içecek üzerimde battaniye gezerdim herhalde. Fransız gelip çarşafı güzelcene ipe yerleştirdi.Uzun ve geniş kolları olması işime gelmişti.

“Sağ ol ya ne kadar uğraştığımı bilemezsin.E tabi insanın, uzun boylu geniş kollu olması bir işe yarıyor benim gibi tıfıl değilsin.İyiki söylediklerimi anlamıyorsun.Yoksa bir erkeğe iltifat etmek benim ölmeden önce yapılacaklar listeme sondan dahi giremezdi.” İpi göstererek “Güzel iş” dedim ve parmaklarımı birleştirip güzel işareti yaptım.Elimle yaptığım hareketi anlamıştı ve oda kafasını sallayarak geniş gülümsemesini takındı.

Fransız yürüyüp banyoya girdi, bende yatağıma uzandım.

10 dakika sonra banyonun kapısı açıldı ama gelen olmadı.Birden aklıma telefonum geldi.Eşya odasında unutmuştum.Neden bilmiyorum telefonum yanımda olmadan uyuyamazdım.Garip adetlerim vardı.Fransızla karşılaşmak istemediğimden çarşaf duvarın arkasına geçip koridora yöneldim.Hızlı hareket ediyordum.Sessizce banyonun önünden geçip yan odaya girdim.Telefonumu arıyordum ama bulamadım en sonunda çantamın içinden çıktı.Hangi akla hizmet yolculuk çantama koymuştum ki ?

Telefonumu alıp bir adım atmamla beraber arkamda bir şey yere düştü neymiş diye döndüm.Çantama içimden saymaya başladım ve dolaba tekrar koydum.Derin nefes aldım, tamamdır.

Fakat arkamı dönmem ile çıplak, kaslı, ıslak,pürüzsüz bir göğüsle burun buruna gelmem bir oldu.İki elimi düşmemek için göğüslerine koymuş aval aval ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.Başınızı bir olay gelince algılamanız yavaşlar bir iki saniye öyle dururdunuz.Bende o bir iki saniyeyi çıplak, kaslı göğse bakarak geçirdim.Bakışlarımı yukarı kaldırıp gece mavisi gözlerine baktım.Oda benim kadar şaşkındı.Ama durumundan da rahat gözüküyordu.iki koluyla beni belimden kavramış kendisine yaslıyordu.Ah bu erkekler hiçbir fırsatı kaçırmıyorlardı.

AŞKBAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin