Yorumlarınızı sadece bu bölüme yaparsanız sevinirim. İyi okumalar.
Birilerine hesap vermekten nefret ediyorum biliyormusun.
- Benim evimde kalıyorsun ve bana hesap vermek zorundasın küçük hanım.
Evine zorla gelmedim gerizekalı hatırlatırım sana.
" Barda çok içip kucağıma sızmadan önce düşüncektin onu "dedi. Kahretsin tartışırken bile çok tatlı oluyordu. Yapılı vucudu masmavi gözleriyle etkilenmemek elimde değildi. Ama zor kadını oynuyordum adeta... En son hatırladığım şey sızmadan önce dudaklarına yapışıp kaldığımdı. Hatırlamamazlıktan gelicektim tabiki. Fazla içki yaramıyor bana.
Dün gece bişeyler geçtimi aramızda dediğimde ibne bir gülücük attı ve hayır sadece öptün beni dedi. '' Neeee ''diye bir çığlık atarak hatırlamadığımı anlamasını sağladım. Sarhoştum dedim ve arkamı dönüp ellerimi göğsümün üzerinde bağladım.
Herşey için teşekkürler ben gidiyorum dedim ve kapıyı kapatarak çıktım. Dün geceden beri telefonuma bakmıyordum. Elime aldığımda yabancı numaradan mesaj geldiğini gördüm. Mesaj Umut'tandı. Kahretsin ki çok zekiydi. Yanıt olarak " çok zekisiniz bayım '' yazdım. ''Cevap gelmesi fazla zaman almadı. Çok cesur bi kızsın dün gece tam aradığım kız olduğunu düsünmekten kendimi alamadım'' yazmıştı. Adeta dans etmek üzereydim. Ardından bir mesaj daha geldi.
-Yarın buluşalım mı ? Yazıyordu. İş başvurusuna gideceğimi söyledim. Üç arkadaş bir evde kalıyorduk ve ben istifa ettiğim için kirayı ödeyememiştim. Begüm her ne kadar dedemin evi burası önemli değil desede rahat olamıyordum işte. Telefonu elime aldım ve Umuttan mesaj gelmişti "tamam o zaman başka bi güne sözün olsun " yazmıştı. Peki iyi geceler diyerek yanıtladım. Kendimi yumuşak yatağımın üzerine bıraktım. Gerçekten huzur vericiydi.
Sabah olduğunda siyah etek ve beyaz bir gömlek giyip saçlarımı at kuyruğu yapıp çıktım evden. Herşey güzel olacaktı. Taksiye binip 10 dakika sonra şirketin önündeydik. Ücreti ödeyip taksiden indim ve danışmaya doğru ilerlemeye başladım. Mülakata nerede gireceğimi sorduğumda ordan şuraya gir şurdan sola dön diye bir çok şey zırvaladı sürtük. Çok yardımcı oldunuz diyerek oradan ayrıldım. Tek anladığim 4. Katta olduğuydu. Yukarıya çıktığımda karşıma çıkan ilk kişiye mülakata nerede gireceğimi sordum. Ve beni odaya kadar götürdü.
Şirketteki herkes bu kadar yakışıklı olmak zorundamıydı. Odanın önüne geldiğimde üstüme çeki düzen verdim ve kapıyı tıklayıp içeri girdim. Aman ne şahane bende şans olsa diyerek içimden sövmeye başladım. Dün gece evinde kaldığım adamın şirketine mülakata geldim. Gerçekten şahaneydi. Daha kötüsü olamazdı. İkimizde bir süre bekledik ve sessizliği Umut bozdu. '' Ne tesadüf ama ''.
Bana mülakatla alakasız sorular soruyodu. Dünki halinden farklıydı. Gayet ciddi ve acımasız. Odaya bir sekreter girdi ve sekretere ; '' benim görüşmem varken içeri girilmeyecek demedim mi ? '' diye gürledi. Sekreter kız toplantınız vardı efendim diyerek dışarı çıktı. Umut bana toplantıya sende geleceksin dediğinde neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ne yapıyor bu salak diye mırıldandım kendi kendime. Toplantı salonuna girmeden önce bana sessizce oturmam gerektiğini söyledi. İçeri girdiğimizde boş bir sandalye gösterdi. Oraya oturdum. Toplantı 2 saat sürmüştü ve hala devam ediyordu. Ve o sırada ağzımdan işimiz iş diye bi cümle kaçıverdi. İş verenlerden biri ne dediniz diye sorduğunda korkmuştum eee , şey , efendim , gibi şeyler gevelemeye başladım. O sırada Umut'un üzerimdeki nefret dolu bakışlarını hissedebiliyordum. Harika her şeyi mahvetmiştim. İş veren ise kızım söyle dediğinde işimiz iş dedim. Elini havaya kaldırıp parmaklarını şıklatarak işte bu diye bağırdı işte aradığım slogan. Bu slogan üzerinde çalışacağız dedi. Ve size bir hafta süre veriyorum diye ekledi.
Bu galiba işe alındığımın göstergesiydi. İçim içime sığmıyordu. Bütün herkes odadan çıktığında odada sadece ikimiz kalmıştık ve sunumu benim yapacağımı söyledi. Dışarı çıkıp kendi odasının önündeki masayı gösterdi artık burada çalışacaksın diye ekledi.